Fakıbaba aday olmaz!

Köşe yazarımız Aktürk’ün yazısında ifade ettikleri ise şöyle:'Fakıbaba aday olmamalı' diyecektim ama 'daha fazla merak, daha fazla dikkat' çeksin diye üstteki gibi kullandım, 'olamaz' dedim… Dokuz yıla yakın bir süredir Şanlıurfa Belediye Başkanlığı görevinde bulunan Ahmet Eşref Fakıbaba, elbette yeniden aday olabilir, olmaması için bir neden yok. Ama; olursa kendine yazık eder… Adaylığı halinde siyaset defterini büyük oranda kapatır… Çok iddialı bir laf edeceğim ama saklamanın da bir anlamı yok; Fakıbaba, aday olursa kulağının arkasını görür  belediye başkanlığını ise mümkün değil… En azından AK Parti iktidarda olduğu sürece…Fakıbaba'nın hizmeti konusunda düşüncemi, -İstanbul'da ikamet ettiğimizi hatırlatarak- bir örnekle açıklamak istiyorum. Zaman zaman Şanlıurfa'ya ziyaretlerde bulunan, farklı şehirlere mensup vatandaşlarla sohbet ediyoruz. Onlara, "Memleketimizi nasıl buldunuz?"dan önce "Ne zaman gittiniz?" diyoruz. 2009'dan, yani Fakıbaba'dan önceki dönemde Şanlıurfa'yı ziyaret etmişlerse "Asıl şimdi gidin bir görün" diyoruz. Çünkü Şanlıurfa'nın bir Fakıbaba öncesi bir de Fakıbaba sonrası var… Kim ne derse desin, Fakıbaba, Şanlıurfa'nın makus talihini yenmiştir…Buna rağmen "Fakıbaba aday olmamalı" demeye devam ediyoruz… Çünkü Fakıbaba, kaşıkla biriktirdiklerini kepçeyle har vurup harman savurdu. AK Parti gömleği ile girip kazandığı başkanlık makamına başka bir partinin tabelasını astı. Yetmedi, bir de iktidar partisine kafa tuttu. Biraz da oyuna mı desek, gazamı bilemiyoruz ama sonuçta 'AK Parti'ye ihanet etti' pozisyonuna sokuldu... Ayrıca; az önce dile getirdiğimiz başarılı çalışmalar Fakıbaba'nın ilk 5 yılına ait. Sonra ki dönemde Fakıbaba'ya tokmaksız bir davul teslim edildi. Fakıbaba, davul çalmak istediğinde tokmak yerine parmaklarını kullanmak durumunda kaldı. Daha açıkçası; ilk dönemde davul gibi ses getiren hizmet ikinci dönemde darbukaya dönüştü…Sadece hizmetteki aksamalar değil elbette Fakıbaba'yı zor durumda bırakan. Başkan Fakıbaba'nın savaştığı cephe sayısı da arttı. Esnafın yanı sıra, ilk beş yılda görmediği hizmete alışan vatandaş, ikinci beş yılda vitesin düşürülmesi karşısında tepki vermeye başladı…Sözü uzatmanın anlamı yok! Köprünün altından çoook sular aktı. Artık ne ceket var, ne de ceket polemiğine girecek milletvekili. Bu nedenle Fakıbaba'nın işi çok zor. Hatta çok zordan da öte, mümkün değil…Buna karşılık Fakıbaba'nın hala adaylık için nabız yokladığını görüyoruz, duyuyoruz. Çok yanlış! Yazımızın başlarında belirttiğimiz gibi Fakıbaba, Şanlıurfa için gerçekten güzel hizmetler yaptı. Ama vatandaş da biliyor ki, bu hizmetin arkasında iktidar partisi vardı. Ancak, bir ceket polemiği vatandaşı tahrik etti ve Fakıbaba, ikinci kez seçildi… Şimdi… Fakıbaba'nın AK Parti'den aday gösterilmemesi halinde bir daha bu koltuğa oturması mümkün mü?Peki, AK Parti'nin Fakıbaba'yı aday gösterme ihtimali var mı? 'Yok' değil, 'hiç yok'…  O halde Sayın Fakıbaba, kendi kendine şu soruyu sormalı: Siyaset sahnesinden yenilerek mi yoksa "namağlup" unvanını koruyarak mı çekilmek iyi?Fakıbaba'yı yıllardan beri tanıyoruz. Şanlıurfa Belediye Başkanlığı'nı kazanmasını biz de arzu ettik ve bunun için çalıştık. Sonra bir yazarımızın yazısından dolayı uzun süre birbirimize mesafeli durduk, zaman zaman da kavga ettik... Bizi barıştırmak için araya girenler de oldu, "şöyle yazın böyle yazın" diyenler de. Ama şunu belirtmekte yarar var; "Yiğidi öldür hakkını yeme" derler ya, işte biz de "şöyledir, böyledir" diyenlere prim vermemeye çalıştık ve Fakıbaba'nın güzel hizmetlerini çeşitli çevrelerde, sohbetlerde taktir ettik…  Onun da hatası vardı bizim de oldu. Ama şimdi aramızda herhangi bir kırgınlık yok, helalleştik, yine onu seviyoruz, sayıyoruz. İşte bu yazıyı da bu duygu ve düşüncelerle, "Altın idim tunç oldum" dememesi için yazıyoruz.