6 bin kişi 'Müslüm Baba'yı unutmadı
6 bin kişi 'Müslüm Baba'yı unutmadı
Şanlıurfalı merhum ünlü arabesk sanatçısı Müslüm Gürses, ölümünün birinci yılında sevenleri tarafından yalnız bırakılmadı. Gürses, bir yıllık süre zarfında kendisine özel yaptırılan müzede 6 bin kişi tarafından ziyaret edildi.
Müslüm Gürses Müzesi hizmete açıldığı 6 ayda yaklaşık 6 bin kişi tarafından ziyaret edildi.
Tedavi gördüğü hastanede 3 Mart 2013'de hayatını kaybeden ünlü sanatçı Müslüm Gürses adına 1 Ekim 2013'te açılan müze, ziyaretçilerden ilgi görüyor. Gürses'in sanat yaşamı boyunca sahnelerde giydiği kıyafetlerin yanı sıra müzik aletleri, plak, kaset ve fotoğraf gibi aksesuarlarının yer aldığı müze, sanatçının şarkıları eşliğinde geziliyor. Müze sorumlusu Zeynep Yılmaz, Gürses adına doğduğu şehirde müze oluşturulduğu için duydukları memnuniyeti dile getirdi.
'GÜRSES'E AİT BÜTÜN EŞYALAR MÜZEDE SERGİLENİYOR'
Yılmaz, şunları kaydetti:"Ölümünün birinci ölüm yıl dönümünde eşi Sayın Muhterem Nur hanımla görüşme fırsatımız oldu. Telefonda burada bir etkinlik yapmak istediğimizden bahsetmiştik. Biz de burada 'Müslüm Baba'yı analım, müze yönetimi olarak ifade etmiştik; fakat Muhterem Nur, mevlit yapacaklarını, mezarına gideceklerini ve birtakım rahatsızlıklardan dolayı gelemeyeceğini dile getirdi. ilerleyen zaman diliminde Müslüm Gürses'in adına yakışır şekilde t etkinlik yapabileceklerinden bahsetti. Biz de ona istinaden ilerleyen bir zaman dilimine erteledik. Allah rahmet eylesin, mekânı cennet olsun. Müze olarak beş ekimde açıldık, yeni bir müzeyiz; fakat oldukça iyi izleyici kitlemiz bulunuyor. Beş altı aylık süre zarfında Urfa'daki yerel ve yabancı gelen misafirlerimiz oldu. 6 bine yakın bir izleyici kitlemiz oldu. Müzenin içerisinde Müslüm Gürses'e ait eşyalar bulunuyor. Enstrüman, bağlama, özel eşyaları, sahne kıyafetleri bulunuyor. Ayrıca bir heykeli, kocaman bir tablosu, bir heykeli var. Kocaman bir tablosu var ve o dönemden eşiyle ve çocukluğundan bu döneme gelen gördüğünüz gibi bir kırktan fazla yağlı boya tabloları var, aynı zamanda cd'leri bulunuyor. İlk kasetleri taş plakları, tespihi, cep telefonuyla öldüğü ana kadar çekilmiş fotoları bulunuyor. Kentin turizm mevsimi henüz açılmadı. Yanı başımızdaki Kurtuluş Müzesi'nin ziyaretçi sayısı 10 binin üzerinde. Bu müzemizle birlikte ziyaretçi sayımızı daha da artırmayı hedefliyoruz." dedi.
'ŞARKILARINDA ACI VE IZDIRAP AĞIR BASTI'
Şanlıurfalı ses sanatçısı Şahin Halhalı da sanatçılara yaşarken de kıymet verilmesi gerektiğini söyledi. Müze, hafta içi mesai saatlerinde ziyaret edilebiliyor. Gerçek adı Müslüm Akbaş olan Müslüm Gürses , 7 Mayıs 1953'te Şanlıurfa'da doğdu. Gürses, şarkılarındaki gibi ''hüzün'', ''acı'' ve ''ızdırabı'', kaderi olarak yaşadı adeta. İlkokuldan sonra eğitimine devam edemeyen Gürses, terzilik öğrenmesini isteyen babasının karşı çıkmasına rağmen 1968'de 15 yaşındayken Adana'da bir aile çay bahçesinde düzenlenen ses yarışmasına katıldı. Birinci oldu. Müzik eğitimi aldı. İşler iyi gitmediği için çay bahçesinde türkü söylemeyi bırakan Gürses, terzi ve ayakkabı tamir atölyesinde çalışmaya devam etti. Bir arkadaşının referansıyla Adana'daki bir gazinoda yeniden türkü söylemeye başladı. Bundan sonra da mikrofonu bir daha bırakmadı. Şöhret basamaklarını tırmanmak için hazırlanan Müslüm Gürses, o günlerde annesi Emine Akbaş ile kardeşi Ahmet Akbaş'ı toprağa verdi. Öldürülen annesinin katiliyse babası Mehmet Akbaş'tı. Müslüm Gürses, cezaevine giren babasıyla bir daha görüşmedi. Ta ki babası 2010 yılında 75 yaşında vefat edene kadar. Gürses, aradan yıllar geçtikten sonra babasının cansız bedeniyle buluştu, tabutunun başında taziyeleri kabul etti. Sevenlerinin "Müslüm Baba" diye bağrına bastığı sanatçı 25 yaşındayken hayatının dönüm noktalarından birini yaşadı.
EN BÜYÜK DESTEKÇİSİ EŞİ 'MUHTEREM NUR' OLDU
Tarsus'tan Adana'ya dönerken bir kaza geçirdi.
Öldüğü düşünülen Müslüm Gürses hastanede yaşama tutundu.
Hayatı boyunca izlerini taşıyacağı kazada Gürses'in alnı ciddi biçimde zedelendi. Başına beynini koruyacak plaka takıldı. Bu kazadan dolayı koku alma duyusunu neredeyse tamamıyla yitirdi.
İşitme duyusu da ciddi biçimde zarar gördü. İlk kez 1979 yılında çekilen ''İsyankar'' adlı filmle kamera karşısına geçen Gürses, dönemin şarkılı filmlerine uygun bir çok uzun metrajlı filmde rol aldı. Bunca sıkıntının içinde onu yeniden hayata bağlayan da eşi sinema oyuncusu Muhterem Nur oldu.
1982 yılında Adana turnesinde ilk tanışmalarında, ''Sahneye ilk kim çıkacak'' kavgası eden çiftin yolları, bir daha ayrılmadı. Muhterem Nur eşinin isteğiyle sanat yaşamını sonlandırdı. ''Benim meselem'', ''Biz babadan böyle gördük'', ''Esrarlı gözler'', ''Usta'', ''Şu dağlarda kar olsaydım'', ''Tanrı istemezse'' şarkılarının yer aldığı kasetler büyük beğeni topladı. Gürses, her türden müzisyenin ve müzikseverin saygısını kazanmış güçlü bir yorumcu, bir fenomen olarak hayata veda etti.
ZEKİ ALTUNDAĞ
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.