Arapların Gözüyle Barış Süreci
Gündem
(İHA) - İhlas Haber Ajansı |
05.04.2013 - 11:08, Güncelleme:
12.09.2022 - 18:02 3245+ kez okundu.
Arapların Gözüyle Barış Süreci
Röportaj: Naif Kaçmaz Kırboğa, süreci desteklediklerini ancak bazı endişelerinin olduğunu belirtti. Endişeleri arasından bölgede yaşayan Arapların olası bir sınır taksimi sonrası mağdur olacağını söyledi. Röportajda ' Biz Araplar Türkiye'de hep devletin tarafını tuttuk, milliyetçi kanada destek verdik ve MHP için oy kullandık, PKK'nin mücadelesine destek vermedik' diyen Kırboğa, barışla birlikte dağdan inecek PKK mensuplarının kendilerine karşı bir antipati besleyebilecekleri beklendiğinden endişeli olduklarını kaydetti. Kürt sorunu ve PKK'nin mücadelesinin sebeplerini Türkiye'nin kuruluşundan berin halkına dönük bir politika izlememesi ile yaşanan askeri darbeler dönemindeki uygulamalara bağlayan Kırboğa, 'Anadolu insanına sadece mahsul toplayan, Askere çağrılan ve oy kullandırılan olarak muamele yapıldı.İnsanlara bürokraside, siyasette ve hatta insan olarak algılanması bile doğru bulunmadı. Bu nedenler Kürtleri dağa çıkardı' dedi. Kırboğa, tarih kitaplarında Arapların hainlikle suçlanmasında da şikayetçi. Kırboğa 'hain değiliz, asıl hainlerin Türkiye'deki halklar arasında fitne sokan yöneticilerdir' dedi.Kırboğa, Ayrıca Akil insanlar arasında Araplarında bulunması gerektiğini savundu. 30 yıllık savaşın nedenlerini ile ilgili nasıl bir değerlendirmeniz var? Bölge ve Araplar açısından nasıl bir süreç yaşandı bunun Araplara etkisi ne oldu?Osmanlının yıkılmasıyla halk vatanı kurtarmak adına savaştı ve büyük bir bölümü şehit oldu. Ancak yeni Türkiye'yi kuranlar, ülkeyi Türk olmayıp da işte beyaz Türk olarak adlandırılanların üzerine tesis ettiler. Bu insanlar Turancılık ilkesini benimsediler.Anadolu ve Mezopotamya'da birçok halkın birlikte yaşadığı. Bin yılık bir kültür var bir birikim var burada bu şekilde bir yapılanma imkansızdı. Ve o gün bugüne kadar bu rahatsızlık hep dile getirildi gerek Şeyh Sait İsyanı gerek dersim olayları osun en son PKK'nın isyanına kadar gelindive burada hiçbir zaman bütün halklar yaşar denilmedi. Hepimiz Türk olarak adlandırıldı. Oysaki Türk Bayrağının şekli bile Çanakkale'de şekillendi. Yani bu ülke sınırları içerisinde yaşayan herkesindir. Bu bayrakta bütün halkların bayrağıdır. 1924 Anayasasına kadar herşey kötünün iyisiydi ancak anayasa insan odaklı yapılması gerekiyordu. Ve burada da yine Türklük etnik yapısı baskındı. Ve CHP zihniyeti yani Milli Şef döneminde bu daha da radikalleşti. Artık Anadolu insanına sadece mahsul toplayan, Askere çağrılan ve oy kullandırılan olarak muamele yapıldı. İnsanlara bürokraside, siyasette ve hatta insan olarak algılanması bile doğru bulunmadı. Ve o kadar ileriye gidildik bizim en hassas noktamız dindir. Camilerimiz boşaltıldı, ahırlara bile çevrildi ezan Türkçeleştirildi. Son on yılda demokratikleşme ile halk birazda rahatladı. Artık İnsanlar Allah'ın verdiği dili kullanabiliyor kendini ifade edebiliyor. Bakın insanlar kendi benliği ile yaşadığı zaman mutlu olur. Yani bir Kürt tam Kürt olduğu zaman bir Arap bir olduğu zaman bir Türk tam bir Türk olduğu zaman insanlar daha sağlıklı düşünür. Bin yıl zaten bunu başardık ve bizler birbirimizin özeline girmeden bir nevi biz dünyayı yönettik. İşte bu projeyi yapan bu etnik yapı üzerine Türkiye'yi inşa edenler Cumhuriyetin inşa edenler bu bin yıllık birikimi görüldüğü için halklar arasına fitne koydu. Kürt den kızdı onu kabul etmedi ona asi dedi. Bu kez Kürt de kızdı ona karşı koydu. Son seksen yıllardır. Kitaplarımıza kadar Araplar hain olarak lanse edildi. Oysaki. Tarih iyi incelendiğinde görülecektiki burada hain çıkmamıştır. Hain yöneticilerden çıkmıştır. Kürt halkı neden dağa çıktı. PKK'nın ortaya çıkışını neye bağlıyorsunuz? Yıllar önce bu ülkede ben Kürdüm demek yasaktı Kürtçe konuşma yasaktı bunlar bir tranva oluşturdu bu insanlarda. Ve PKK'da bu mazlumiyeti üstlendi. 21 mart nevrozu ile adımlar atıldı. Bir çekilme hazırlığı devam ediyor, hükümetin açıklamaları da olumlu işaretler ver veriyor. Bu adımları bölgede yaşayan Araplar olarak nasıl buluyorsunuz?Şimdi kırk yıldır süren bir savaş var ve bu savaşın içerisinde tüm kesimler bedel ödedi. Bu savaşlar farkı devletler arasında çıkmış bir kavga değildi bu kardeşler arasında çıkmış bir kavga idi. Şimdi çevremizdeki Arap baharı ile bu halkta bir zihin değişikli oluşturduğunu düşünüyorum. Bu bize dayatılan yönetilme şekli süresince uyuşturulduk sanki ve artık farkına vardık ki Kürtler bizim kardeşimizi Araplar,Türkler Kardeşlerimiz işte bakıldı ki Selahaddin Eyyubi var bir BediüzamanSait Nursi Hazretleri var. Bu barış sürecinde Apo ile görüşülmesi gerekiyorsa görüşülmeli. Bu Türkiye'yi kesinlikle küçültmez. Neden çünkü bu en büyük sorunumuzsa Apo ile görüşülür. Bazı gazetelerin logolarında yazıldığı gibi bu ülke sadece Trüklerin değildir. Hepimizindir. Dolayısıyla adımları olumlu olarak görüyorum sabırla süreci takip etmeliyiz. Ve saboteye izin vermemeliyiz. 30 yıllık savaşın Araplara ve bölgeye nasıl yansıdı?Şimdi doğunun ikinci büyük nüfusu Araplardır. Biz araplara bir ihanet yaftası yapıştırıldı. Ve bu yahta ile bizler hiçbir yere gelemedik hatta varlığımız bile kabul edilmedi. Burada bir Arap varlığı tartışılır hale geldi.Bölgenin en büyük asimilasyonuna bölge Arapları uğradı. Bizler Kürtleştik. Bizim birçok aşiretimiz Kürtleşmiştir. Örneğin Diyarbakır'da Ensariler Geylaniler, aslen Arap kökenlidir. Fakat bu istiklal mahkemeleri daha çok Kürtlere yönelik uygulandı. Çünkü bu mahkemelerde direk Kürtmüsün sorusuna verilen cevap yaptırımı belirliyordu. Bunların yanında ülke olarak 400 milyar dolar para kaybetmişiz. 40 bin insanımızı yitirdik. Bu bölgede yatırımlar gelmemiş dolayısıyla bizim elli yıl kaybımız var. Ekonomide kaybettik. İnsanlar yerinden yurdundan edildi metropol kentlerin varoşlarına itildi. En büyük kaybımız insanların onurları zedelendi. Burada kendininağası iken büyük şehirlerde seyyar satıcılık yapan insanlara dönüştü. Bu büyük tranvalara sebebiyet verdi. Cumhuriyet tarihi boyunca ülkede bire Kürt sorunu oldu ve her adımda Kürtlerin önü kısmi olarak açıldı. Bürokratik kademelerde bunların önü açıldı. Ve Araplar arkaplana itildik ve bizler ihmal edildik. Yani bizler bu şekilde geri planda tutuldu. Süreç boyunca dikkat edilmesi gereken neler var? Bizler hepimiz Türkiye cumhuriyeti vatandaşı olarak kendimi addetmememiz lazım. Birileri konuştuğunda kendini devletin sahibi gibi görmemiz lazım. Onlar, şöyle diyor diye bir ifade bile doğru değildir. Yani biz onlara haklarını veririz sizlere haklarınızı vereceğiz gibi ifadeler çok yanlıştır. Sen kimsini be kardeşim?burası benim bizim herkesin yani sen veremezsin zaten, benim. Paylaşımcı bir üslup kullanmamamız lazım. Medya tarafsız olmamalı bakın bazı gazetelerin altında sloganlar vardır o sloganlar bile bizleri ayrıştırıyor. Bir o gazetenin bu kardeşlik sürecine bu haliyle katkı sunması beklenmez ancak benzin döker. Sağduyu basın yapısın olmalı. Ve basının süreci sabote etmemesi lazım. Barışın sağlanması durumunda Arapların nasıl konumlandırılacağı ve beklentileri konusunda ne düşünüyorsunuz?Türkiye'deKürt sorunu yok insanlık sorunu vardı. Bir türban sorunu çıkıyorsa yine insanlık sorunudur. ben tarih kitaplarında hain olarak lanse ediliyorsam bu bir insanlık sorunudur. Kürtlerin dili yasaklanmışsa bu bir insanlık sorunudur. Bu tür sorunların çözümünde sadece Kürtlerin yolu tutuldu. Yani Allah tarafından bana verilen asli bir değer başkası tarafından bana bir minnetmiş gibi verilemez. Biz Araplar Suriye'de Kuzey Irak ve Türkiye'de ilerde şekillenebilecek şeylerden endişeliyiz. Çünkü devlet şu anda sadece Kürtleri muhatap alıyor. Şu anda Akil İnsanlar içerinde sanal kahramanları koyuyor. Akil adamı da tanımlamak lazım yani Kadir İnanır gibi ünlü bir insana Akil İnsanlar denilmesi yanlış. İnsanların dinlediği itibar ettiği toplumunu taşıyandır akil adam olur. Biz Araplar olarak endişeliyiz neden çünkü herşey Kürtlere göre dizayn ediliyor. Barışı destekliyorum ancak yarın öbür gün biri diyecek ki siz her zaman milliyetçi çizgiyi izlediniz bir diğeri diyecek ki bize destek vermediniz. Bizler insan hakları için savaştık amam siz destek vermediniz denilecek. Bizler bir ayakkabı gibi fırlatılmaktan kokuyoruz. Bu yüzden Barış sürecine dahil edilmemiz gerekiyordu. Bölgenin ciddi bir çoğunluğu da Araplardır. Ve bu Akil adamlar içerinde Arapları temsilen kimse yoksa bu ciddi bir sıkıntıdır. Talepleriniz var mı?Bizler bir kere ciddiye alınmak istiyoruz. Tarih kitaplarında uğradığımız hakaretlerin olmamasını istiyorum. Şimdi Suriye'de olayların yönlenmesinde Türkiye'deki bazı konuların ilerlemesinde en başta benim. Şu an beni Suriye'ye başbakan da yapsalar ben orada durmam çünkü burası benim ülkem. Ben bayrağımızın sadece Türk kanına ait olduğunu düşünmedim hiçbir zaman. Biz bira endişeliyiz. Gelecekte nerde ne olacağız konusunda endişeliyiz. Bizler bu barışınolmasından yanayız ama bizlerin bazı farklı endişeleri var. Bizler 30 yıllık savaşta hep milliyetçi çizgiyi tuttuk. Devletin tarafını tuttuk. Barış sonrası dağdan inenler sivil hayata karışacaklar. Beliki seçimlerde milletvekili seçilecekler. Ve dolayısıyla bu insanların zihninde beyninde Araplara karşı bir antipatisi olacaktır. Çünkü onların mücadelelerinde onların yanında durmadık. Biz her zaman Türk tarafını tuttuk MHP'ye oy verdik. O yüzden bizim gelecekle ilgili endişelerimiz var. Şimdi Irakta batının oluşturulduğu Arap Kürt fitnesi var. Bunun yanında Suriye'de Arap Kürt fitneleri yanı başımızda duruyor. Bunlar bizim endişelerimiz olarak yanıbaşımızda duruyor. Ama en önemli şey ise kanın durmaması ve barışın sağlanması. Bu biz rahatlatıyor fakat ileriye dönük benim ciddi endişelerim var. Savaşın durmasını nasıl karşılıyorsunuz?Bizlerde de bir rahatlık oldu. Ekonomik ve maddi anlamda rahatlama yaşayacağız en azından televizyonlardan her gün silah kan terör bu şu ağlayan anneleri görmeyeceğiz. Bu ağlayan anneler ya bizim komşumuz ya da bizim teyzelerimizdir yani. Bizlerde bu rahatlığı hissediyoruz. Ama bu bazı insanlarda bu bir meslekmiş gibi. Biz seçilemezsek ne yapacağız sanki ölünceye kadar milletvekili olması gerekiyormuş gibi. İşte bundan nemalanan insanlar var çatışmalar bitince biz işsiz kalacağız diyen insanlar var. Yani bugün PKK'den nemalanamayınca bu defa da DHKPC'yi öne sürerler. Çünkü bu zihniyetler bu halkın bütünlüğünden yana değil zaten. Çünkü bu dayanaklar kurtarıcıların varlık nedeni oluyor.
Röportaj: Naif Kaçmaz Kırboğa, süreci desteklediklerini ancak bazı endişelerinin olduğunu belirtti. Endişeleri arasından bölgede yaşayan Arapların olası bir sınır taksimi sonrası mağdur olacağını söyledi. Röportajda ' Biz Araplar Türkiye'de hep devletin tarafını tuttuk, milliyetçi kanada destek verdik ve MHP için oy kullandık, PKK'nin mücadelesine destek vermedik' diyen Kırboğa, barışla birlikte dağdan inecek PKK mensuplarının kendilerine karşı bir antipati besleyebilecekleri beklendiğinden endişeli olduklarını kaydetti. Kürt sorunu ve PKK'nin mücadelesinin sebeplerini Türkiye'nin kuruluşundan berin halkına dönük bir politika izlememesi ile yaşanan askeri darbeler dönemindeki uygulamalara bağlayan Kırboğa, 'Anadolu insanına sadece mahsul toplayan, Askere çağrılan ve oy kullandırılan olarak muamele yapıldı.İnsanlara bürokraside, siyasette ve hatta insan olarak algılanması bile doğru bulunmadı. Bu nedenler Kürtleri dağa çıkardı' dedi. Kırboğa, tarih kitaplarında Arapların hainlikle suçlanmasında da şikayetçi. Kırboğa 'hain değiliz, asıl hainlerin Türkiye'deki halklar arasında fitne sokan yöneticilerdir' dedi.Kırboğa, Ayrıca Akil insanlar arasında Araplarında bulunması gerektiğini savundu. 30 yıllık savaşın nedenlerini ile ilgili nasıl bir değerlendirmeniz var? Bölge ve Araplar açısından nasıl bir süreç yaşandı bunun Araplara etkisi ne oldu?Osmanlının yıkılmasıyla halk vatanı kurtarmak adına savaştı ve büyük bir bölümü şehit oldu. Ancak yeni Türkiye'yi kuranlar, ülkeyi Türk olmayıp da işte beyaz Türk olarak adlandırılanların üzerine tesis ettiler. Bu insanlar Turancılık ilkesini benimsediler.Anadolu ve Mezopotamya'da birçok halkın birlikte yaşadığı. Bin yılık bir kültür var bir birikim var burada bu şekilde bir yapılanma imkansızdı. Ve o gün bugüne kadar bu rahatsızlık hep dile getirildi gerek Şeyh Sait İsyanı gerek dersim olayları osun en son PKK'nın isyanına kadar gelindive burada hiçbir zaman bütün halklar yaşar denilmedi. Hepimiz Türk olarak adlandırıldı. Oysaki Türk Bayrağının şekli bile Çanakkale'de şekillendi. Yani bu ülke sınırları içerisinde yaşayan herkesindir. Bu bayrakta bütün halkların bayrağıdır. 1924 Anayasasına kadar herşey kötünün iyisiydi ancak anayasa insan odaklı yapılması gerekiyordu. Ve burada da yine Türklük etnik yapısı baskındı. Ve CHP zihniyeti yani Milli Şef döneminde bu daha da radikalleşti. Artık Anadolu insanına sadece mahsul toplayan, Askere çağrılan ve oy kullandırılan olarak muamele yapıldı. İnsanlara bürokraside, siyasette ve hatta insan olarak algılanması bile doğru bulunmadı. Ve o kadar ileriye gidildik bizim en hassas noktamız dindir. Camilerimiz boşaltıldı, ahırlara bile çevrildi ezan Türkçeleştirildi. Son on yılda demokratikleşme ile halk birazda rahatladı. Artık İnsanlar Allah'ın verdiği dili kullanabiliyor kendini ifade edebiliyor. Bakın insanlar kendi benliği ile yaşadığı zaman mutlu olur. Yani bir Kürt tam Kürt olduğu zaman bir Arap bir olduğu zaman bir Türk tam bir Türk olduğu zaman insanlar daha sağlıklı düşünür. Bin yıl zaten bunu başardık ve bizler birbirimizin özeline girmeden bir nevi biz dünyayı yönettik. İşte bu projeyi yapan bu etnik yapı üzerine Türkiye'yi inşa edenler Cumhuriyetin inşa edenler bu bin yıllık birikimi görüldüğü için halklar arasına fitne koydu. Kürt den kızdı onu kabul etmedi ona asi dedi. Bu kez Kürt de kızdı ona karşı koydu. Son seksen yıllardır. Kitaplarımıza kadar Araplar hain olarak lanse edildi. Oysaki. Tarih iyi incelendiğinde görülecektiki burada hain çıkmamıştır. Hain yöneticilerden çıkmıştır. Kürt halkı neden dağa çıktı. PKK'nın ortaya çıkışını neye bağlıyorsunuz? Yıllar önce bu ülkede ben Kürdüm demek yasaktı Kürtçe konuşma yasaktı bunlar bir tranva oluşturdu bu insanlarda. Ve PKK'da bu mazlumiyeti üstlendi. 21 mart nevrozu ile adımlar atıldı. Bir çekilme hazırlığı devam ediyor, hükümetin açıklamaları da olumlu işaretler ver veriyor. Bu adımları bölgede yaşayan Araplar olarak nasıl buluyorsunuz?Şimdi kırk yıldır süren bir savaş var ve bu savaşın içerisinde tüm kesimler bedel ödedi. Bu savaşlar farkı devletler arasında çıkmış bir kavga değildi bu kardeşler arasında çıkmış bir kavga idi. Şimdi çevremizdeki Arap baharı ile bu halkta bir zihin değişikli oluşturduğunu düşünüyorum. Bu bize dayatılan yönetilme şekli süresince uyuşturulduk sanki ve artık farkına vardık ki Kürtler bizim kardeşimizi Araplar,Türkler Kardeşlerimiz işte bakıldı ki Selahaddin Eyyubi var bir BediüzamanSait Nursi Hazretleri var. Bu barış sürecinde Apo ile görüşülmesi gerekiyorsa görüşülmeli. Bu Türkiye'yi kesinlikle küçültmez. Neden çünkü bu en büyük sorunumuzsa Apo ile görüşülür. Bazı gazetelerin logolarında yazıldığı gibi bu ülke sadece Trüklerin değildir. Hepimizindir. Dolayısıyla adımları olumlu olarak görüyorum sabırla süreci takip etmeliyiz. Ve saboteye izin vermemeliyiz. 30 yıllık savaşın Araplara ve bölgeye nasıl yansıdı?Şimdi doğunun ikinci büyük nüfusu Araplardır. Biz araplara bir ihanet yaftası yapıştırıldı. Ve bu yahta ile bizler hiçbir yere gelemedik hatta varlığımız bile kabul edilmedi. Burada bir Arap varlığı tartışılır hale geldi.Bölgenin en büyük asimilasyonuna bölge Arapları uğradı. Bizler Kürtleştik. Bizim birçok aşiretimiz Kürtleşmiştir. Örneğin Diyarbakır'da Ensariler Geylaniler, aslen Arap kökenlidir. Fakat bu istiklal mahkemeleri daha çok Kürtlere yönelik uygulandı. Çünkü bu mahkemelerde direk Kürtmüsün sorusuna verilen cevap yaptırımı belirliyordu. Bunların yanında ülke olarak 400 milyar dolar para kaybetmişiz. 40 bin insanımızı yitirdik. Bu bölgede yatırımlar gelmemiş dolayısıyla bizim elli yıl kaybımız var. Ekonomide kaybettik. İnsanlar yerinden yurdundan edildi metropol kentlerin varoşlarına itildi. En büyük kaybımız insanların onurları zedelendi. Burada kendininağası iken büyük şehirlerde seyyar satıcılık yapan insanlara dönüştü. Bu büyük tranvalara sebebiyet verdi. Cumhuriyet tarihi boyunca ülkede bire Kürt sorunu oldu ve her adımda Kürtlerin önü kısmi olarak açıldı. Bürokratik kademelerde bunların önü açıldı. Ve Araplar arkaplana itildik ve bizler ihmal edildik. Yani bizler bu şekilde geri planda tutuldu. Süreç boyunca dikkat edilmesi gereken neler var? Bizler hepimiz Türkiye cumhuriyeti vatandaşı olarak kendimi addetmememiz lazım. Birileri konuştuğunda kendini devletin sahibi gibi görmemiz lazım. Onlar, şöyle diyor diye bir ifade bile doğru değildir. Yani biz onlara haklarını veririz sizlere haklarınızı vereceğiz gibi ifadeler çok yanlıştır. Sen kimsini be kardeşim?burası benim bizim herkesin yani sen veremezsin zaten, benim. Paylaşımcı bir üslup kullanmamamız lazım. Medya tarafsız olmamalı bakın bazı gazetelerin altında sloganlar vardır o sloganlar bile bizleri ayrıştırıyor. Bir o gazetenin bu kardeşlik sürecine bu haliyle katkı sunması beklenmez ancak benzin döker. Sağduyu basın yapısın olmalı. Ve basının süreci sabote etmemesi lazım. Barışın sağlanması durumunda Arapların nasıl konumlandırılacağı ve beklentileri konusunda ne düşünüyorsunuz?Türkiye'deKürt sorunu yok insanlık sorunu vardı. Bir türban sorunu çıkıyorsa yine insanlık sorunudur. ben tarih kitaplarında hain olarak lanse ediliyorsam bu bir insanlık sorunudur. Kürtlerin dili yasaklanmışsa bu bir insanlık sorunudur. Bu tür sorunların çözümünde sadece Kürtlerin yolu tutuldu. Yani Allah tarafından bana verilen asli bir değer başkası tarafından bana bir minnetmiş gibi verilemez. Biz Araplar Suriye'de Kuzey Irak ve Türkiye'de ilerde şekillenebilecek şeylerden endişeliyiz. Çünkü devlet şu anda sadece Kürtleri muhatap alıyor. Şu anda Akil İnsanlar içerinde sanal kahramanları koyuyor. Akil adamı da tanımlamak lazım yani Kadir İnanır gibi ünlü bir insana Akil İnsanlar denilmesi yanlış. İnsanların dinlediği itibar ettiği toplumunu taşıyandır akil adam olur. Biz Araplar olarak endişeliyiz neden çünkü herşey Kürtlere göre dizayn ediliyor. Barışı destekliyorum ancak yarın öbür gün biri diyecek ki siz her zaman milliyetçi çizgiyi izlediniz bir diğeri diyecek ki bize destek vermediniz. Bizler insan hakları için savaştık amam siz destek vermediniz denilecek. Bizler bir ayakkabı gibi fırlatılmaktan kokuyoruz. Bu yüzden Barış sürecine dahil edilmemiz gerekiyordu. Bölgenin ciddi bir çoğunluğu da Araplardır. Ve bu Akil adamlar içerinde Arapları temsilen kimse yoksa bu ciddi bir sıkıntıdır. Talepleriniz var mı?Bizler bir kere ciddiye alınmak istiyoruz. Tarih kitaplarında uğradığımız hakaretlerin olmamasını istiyorum. Şimdi Suriye'de olayların yönlenmesinde Türkiye'deki bazı konuların ilerlemesinde en başta benim. Şu an beni Suriye'ye başbakan da yapsalar ben orada durmam çünkü burası benim ülkem. Ben bayrağımızın sadece Türk kanına ait olduğunu düşünmedim hiçbir zaman. Biz bira endişeliyiz. Gelecekte nerde ne olacağız konusunda endişeliyiz. Bizler bu barışınolmasından yanayız ama bizlerin bazı farklı endişeleri var. Bizler 30 yıllık savaşta hep milliyetçi çizgiyi tuttuk. Devletin tarafını tuttuk. Barış sonrası dağdan inenler sivil hayata karışacaklar. Beliki seçimlerde milletvekili seçilecekler. Ve dolayısıyla bu insanların zihninde beyninde Araplara karşı bir antipatisi olacaktır. Çünkü onların mücadelelerinde onların yanında durmadık. Biz her zaman Türk tarafını tuttuk MHP'ye oy verdik. O yüzden bizim gelecekle ilgili endişelerimiz var. Şimdi Irakta batının oluşturulduğu Arap Kürt fitnesi var. Bunun yanında Suriye'de Arap Kürt fitneleri yanı başımızda duruyor. Bunlar bizim endişelerimiz olarak yanıbaşımızda duruyor. Ama en önemli şey ise kanın durmaması ve barışın sağlanması. Bu biz rahatlatıyor fakat ileriye dönük benim ciddi endişelerim var. Savaşın durmasını nasıl karşılıyorsunuz?Bizlerde de bir rahatlık oldu. Ekonomik ve maddi anlamda rahatlama yaşayacağız en azından televizyonlardan her gün silah kan terör bu şu ağlayan anneleri görmeyeceğiz. Bu ağlayan anneler ya bizim komşumuz ya da bizim teyzelerimizdir yani. Bizlerde bu rahatlığı hissediyoruz. Ama bu bazı insanlarda bu bir meslekmiş gibi. Biz seçilemezsek ne yapacağız sanki ölünceye kadar milletvekili olması gerekiyormuş gibi. İşte bundan nemalanan insanlar var çatışmalar bitince biz işsiz kalacağız diyen insanlar var. Yani bugün PKK'den nemalanamayınca bu defa da DHKPC'yi öne sürerler. Çünkü bu zihniyetler bu halkın bütünlüğünden yana değil zaten. Çünkü bu dayanaklar kurtarıcıların varlık nedeni oluyor.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA) ve diğer ajanslar tarafından eklenen tüm haberler, sitemizin editörlerinin müdahalesi olmadan ajans kanallarından çekilmektedir. Bu haberlerde yer alan hukuki muhataplar haberi geçen ajanslar olup sitemizin hiç bir editörü sorumlu tutulamaz...
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.