Unutacak gibi de değil.
53 bin 537 canımızı yitirdik, 107 bin 213 vatandaşımız yaralandı.
Nasıl unutacağız ki.
Mümkün değil unutmak.
Bugün de yine acımız tazelendi,hüzünlendik ve gözyaşları döktük.
Bugün 6 Şubat depremin yıl dönümü.
Bu nedenle depremin acısını yine iliklerimize kadar hissettik.
Depremin üzerinde iki yıl geçmesine rağmen yüreğimizdeki acısı hala ilk günkü gibi tazeliğini koruyor.
Büyük bir depremdi,asrın felaketi.
Depremin süresi 65 saniyeydi ama bir ömür gibi sürdü.
Ben de depremin merkezine çok yakın bir yerde Gaziantep'te yaşadım.
Uykudaydım uykunun da en derini,
Sarsıltıyla uyandım ve kapıya doğru koşmaya başladım.
O sırada depremin şiddeti gittikçe artıyordu.
Sanki Kulaklarımı tıkatmış bir kuyunun dibinde boğucu ve oksijensiz kaldım.
Depremin basıncı ile dış kapı açılmıyordu bir uğraşla zoraki açtım ve kendimi dışarıya attım.
Deprem devem ediyordu, duracağıda yok gibiydi.
Yağmur yağıyor, dondurucu bir hava var,
çıplak ayaklarım su içinde, Su o kadar soğuktu ki ayaklarıma bıçak gibi vuruyordu.
Etrafta yıkılan binaların sesi, milletin çığlık ve ağlama sesi gökleri inliyordu.
Etraf toz dumandı.
Çok kötü bir geceydi Rabbim bir daha göstermesin.
Yaşadıklarımız asrın felaketiydi.
En çok yıkıma neden olan deprem olarak kayıtlara geçti.
120 bin kilometre karelik alanda 11 ilimiz, 124 ilçemiz, 6 bin 929 köy ve mahallemiz ağır yıkıma uğradı.
Yollar yıkıldı ulaşım yapılmadı yağmur kar soğuk kış şartları ulaşımı daha da olumsuz etkiledi.
Devletimiz, depremin ardından tüm kurumlarıyla arama kurtarma ekipleri seferber oldular.
Devlet, Sivil toplum kuruluşları ve vatandaş
bu büyük felaketin ardından gösterdiği dayanışma ve yardımlaşma ruhuyla tüm dünyaya örnek oldular.
Deprem nedeniyle ülkemize gelen fransız gazetecinin ülkesine döndüğünde ki yorumu...
Türkler çıldırmış gibiydiler deprem bölgesine yardım götüren tırlar yollarda sanki frenleri yokmuş gibi uçarak gidiyorlardı.
Biz Türkler birlikte güleriz, birlikte ağlarız.
Yani birimizin ayağı taşa değse trakya'daki olanın canı acır, o gece uyuyamaz kaygı tasa içinde olur.
İşte 6 şubat asrın felaketinden yine biz böyleydik devletimizle birlikte yardımlaşma ruhuyla yaralarımızı sardık.
Kimileri çorba yapıp yollarda durarak çorba ister misiniz diye seslendik,
Kimileri iş makinalerini götürdüler,
Kimileri yardım araçlarını götürdüler,
Kimileri battaniye, elmise ve çorap götürdüler,
Devletiyle sivil toplumuyla vatandaşıyla tek beden olduk ve yaralarımızı sardık.
Bugün de 6 şubat 2023'de yaşadığımız büyük felaketin yıl dönümü.
Üzerinden iki yıl geçmesine rağmen, yüreğimizdeki acısı hala ilk günkü gibi tazeliğini koruyor.
Yine hüzünlendik yine ağladık ve yine birbirimizin acısını paylaştık.
Rabbim bir daha böyle afetleri ülkemize ve milletimize yaşatmasın.
Depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, ailelerine sabır ve başsağlığı diliyorum.