Bir kadına Türkiye'de kadın olmak nasıldır?  diye sorsak, ne cevap alırız?  Çok zor, hem de çok.  Hele bir de tek başına yaşıyorsa,  Ya da kocasından ayrılmış kendi ömrünü çocuklarına adamış, namuslu ve iffetli çocukları ile birlikte yaşıyorsa, rahat vermezler dünyayı dar ederler diye cevap alırız.  Aldığımız bu cevapların nedeni, dışarıda, metroda, iş yerinde yada babasız çocuklarını büyütmeye çalışan yardıma ihtiyacı olan bir kadına kadın olduğu için değil, nasıl bu kadından  faydalanırım diye düşünen bulanık zihniyetlerin verdiği bir neticenin sonucudur.  Kadının en hassas yanından faydalanarak kendi heves ve arzularını tatmin etmenin aracı değildir kadın.  Kadın fiziksel, cinsel, psikolojik , ekonomik zarar veya ıstırap veren  yada verebilecek toplumsal cinsiyete dayalı her türlü eylem ve bu eylemle tehdit etme, zorlama veya keyfi olarak özgürlükten yoksun bırakılamaz.  Kadın annedir, bacıdır, kızdır ve Allah'ın bir emanetidir.  Onlara yardım etmek, nazik ve yumuşak davranmak, onları koruyup kollamak  erkeğin görevidir.  Kadınlara hayatı zorlaştırmak değil, kolaylaştırmak gerek.  Kadın hakları kanunu çıkardılar.  Güya kadınları korumak için.  Fakat bu kanun fayda değil tam tersi aile bütünlüğüne zarar verdi.  Özellikle erkeği evden uzaklaştırma cezası bir cinayettir.  Parklarda ve kafelerde işlenen kadın cinayetleri  erkeğin evden uzaklaştırma cezası sonucudur.  Kadın cinayetlerine son vermek isteyen bir grup kadın tarafından 2010 yılında kurulan Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’nun (KCDP) verileri, son 10 yılın korkunç bilançosunu ortaya koydu. Platform verilerine göre,  2013 yılında 237,  2014’te 294,  2015’te 303,    2016’da 328,  2017’de 409,  2018’de 440,  2019’da 474 kadın erkekler tarafından öldürüldü.  KCDP, 2020 yılından itibaren raporlarında kadın cinayetlerinin yanı sıra şüpheli kadın ölümü verilerine de yer verdi.  Böylece, 2020 yılında 300 kadın cinayeti, 171 şüpheli kadın ölümü, 2021’de 280 kadın cinayeti, 217 şüpheli kadın ölümü, 2022’de ise 334 kadın cinayeti, 245 şüpheli kadın ölümü yaşandı. Şimdiye kadar çıkartılan bütün kanunlar kadın cinayetleri, kadına şiddet ve kadın hakları ile ilgili bir fayda olmadı.  Kadın hep ezildi, mağdur oldu ve hep sustu.  En ağır yükü onlar omuzladılar.  Kederi, cefayı onlar çekiyorlar.  Karı koca boşandıktan sonra çocuklara maddi ve manevi bakan ve büyüten yine kadınlardır.  Kadına bu Revamıdır.  Allah'ın emanetine bu yapılır mı.  Ülkemizin %90'ı  müslümandır.  İslam dini kadına verdiği önemi apaçık gösteren ayet ve hadisler bulunmaktadır.  Neden okumuyoruz?  Ya da okuyoruz işimize mi gelmiyor.  Kadınlarla ilgili hadisler ve sözler...  "Ey insanlar! Kadınların haklarına riayet ediniz! Onlara şefkat ve sevgi ile muâmele ediniz! Onlar hakkında Allah'tan korkmanızı tavsiye ederim.  Siz kadınları, Allah emâneti olarak aldınız; onların namuslarını ve iffetlerini Allah adına söz vererek helâl edindiniz!" (Müslüm, Hac,147) "Kadınların haklarını yerine getirme hususunda Allâh'tan korkunuz! Zira siz onları Allâh'ın bir emaneti olarak aldınız." (Sahih-i Müslim) "Sizin hayırlınız, kadınlarına hayırlı olan (iyi davranan)dır." "Eşlerinize yediğinizden yedirin, giydiğinizden giydirin, sakın onları dövmeyin ve onları incitecek çirkin sözler söylemeyin." (Ebu Davud, Nikak, 40-41) Bu sözleri okuduktan sonra ve hala da kadınları değil dövmek üzüyorsanız, Allah'a savaş, peygamberimiz Hz. Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem'i inkar etmiş bulunmaktasınız.