MUHAMMED ALİ URFALI
Köşe Yazarı
MUHAMMED ALİ URFALI
 

DEVLET GÖRÜNÜMLÜ İŞGALCI ÖRGÜT İSRAİL

Devlet görünümlü Siyonist bir örgütün Filistinlilere yönelik uyguladığı sistematik soykırım 75 yıldır devam ediyor. İnsanlık tarihinin en utanç verici katliamlarını yapan İsrailliler, en son 7 Ekim'de en büyük katliamları gerçekleştirdiler ve gerçekleştirmeye de devam ediyorlar. Emperyalist devletlerin desteğiyle, medya algı operasyonlarıyla hepimizin gözü önünde bir soykırım yapılıyor. 7 Ekim itibarıyla çoğunluğu kadın ve çocuklar olmak üzere binlerce kişiyi katlettiler. Savaşın bile bir hukuku vardır" sözü İsrail için geçerli değil. Filistinlilerin topraklarının işgal edilmesinin uluslararası hukuka aykırı olması İsrail için geçerli değil. Soykırımın savaş suçu olması İsrail için geçerli değil. BM kararları, uluslararası hukuk, insanların tepkileri İsrail için geçerli değil. Devlet görünümlü bir işgalcinin, sistematik cinayetler işleyen bir örgütün bitmek bilmeyen acımasızlığını uzun yıllardır insanlık seyrediyor. Filistinli olarak düşünelim. Topraklarınız işgal ediliyor. Evlerinize el koyuyorlar. Evlerinizi yıkıyorlar. Müslümanlar için en kutsal mekanlardan biri olan Mescid-i Aksa'ya girmeniz yasaklanıyor. Hatta Yahudiler, Mescid-i Aksa'yı basıyorlar. Keyfi olarak sizi tutuklayıp uzun yıllar zindana atıyorlar. Üstünüze bomba yağdırıyorlar. Sahilde gezen çocukları öldürüyorlar. Okula giden çocuklarınızın üstünü arıyorlar. Sokak ortasında genç kızları, kadınları, çocukları öldürüyorlar. Tüm bunları dünyanın gözü önünde yapmaya devam ediyorlar. İnsan haklarının dünyadaki gelişim süreci anlatılırken bütün kültürlerde bir fikri temeli olduğundan, ancak uluslararası korumaya kavuşmasının Birleşmiş Milletler'in (BM) kuruluşundan sonra mümkün olduğundan bahsedilir. Filistin'de 55 gündür yaşanan soykırım bu bilginin doğruluğunun sorgulanması gerektiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Ancak bu yaşananlar sorgulama gerektiren ilk vukuatı da değil Batı'nın... Biz insan hakları mefhumunun varlığını Bosna'da da sorgulamıştık. Tecavüzün sistematik bir soykırım yöntemi olarak kullanıldığı savaş olarak tarihe geçti Bosna Savaşı. BM güçlerinin gözü önünde Srebrenitsa'da soykırım yaşandı. Bosnalı Müslümanlar bugün Gazze'de olduğu gibi abluka altında yıllar geçirdi ve sözde yardım diye zehirli konserveler atıldı uçaklardan. İnsan hakları savunucusu! Batı, Bosna'da yaşananları önce seyretti, sonra da soykırıma ağız dolusu soykırım bile diyemedi. Bununla bitmedi sorgulamamız. Irak'ta yine insanlığımızdan utandığımız şeylerin yaşandığına tanıklık ettik maalesef. Önce Irak askerlerinin bir hastaneyi basarak kuvözlerdeki bebekleri bile öldürdükleri yalanı ortaya atıldı. Sözde Irak'taki bebeklere özgür ve güvenli bir gelecek vermek iddiasıyla çocuklar ya öldürüldü, ya yaralandı ya da sahipsiz bırakılıp terör örgütlerinin eline terk edildi. Kurulan Guantanamo Hapishanesi'yle bütün dünyaya da göstere göstere insanlıktan nasıl çıkılacağının dersini verdi ABD. Hâlâ var olan hapishanede yargı karşısına bile çıkarılmamış Müslümanlar ağır işkencelere maruz bırakılıyor. Batı'dan bir itiraz var mı? Tabii ki hayır... Bitmedi vukuatlar... Binlerce km. gelerek ABD'nin Ortadoğu'da döktüğü kanların ikinci adresi Suriye oldu. Etnik kökenleri yok sayan, siyasi tarihi kendine göre yeniden düzenleyerek çıkarlarına uygun şekilde yazmaya çalışan Batı yine çocukların kanını eline bulaştırdı... İnsanlığın bombalar altında kalarak yok olduğu, milyonlarca masum insanın evlerinden edildiği, sayılamayacak kadar savaş suçu işlenen sürecin sonunda ABD bedel ödedi mi? Tabii ki hayır... Bütün bu yaşananlardan sonra ABD'nin Ortadoğu'daki maşası olan İsrail tarafından kıyım sürdürülüyor. 75 yıldır dozu hep artırılarak devam eden zulmün en üst seviyeye çıktığı saldırılar 7 Ekim'den beri aralıksız devam ediyor. Camileri, ibadethaneleri, hastaneleri, mülteci kamplarını bombalayan ve çocuk, kadın, yaşlı demeden öldüren sadece İsrail, mi? İsrail,e destek veren Devletler'de işgalcı devletler olarak ilan edilmeli.
Ekleme Tarihi: 02 Aralık 2023 - Cumartesi

DEVLET GÖRÜNÜMLÜ İŞGALCI ÖRGÜT İSRAİL

Devlet görünümlü Siyonist bir örgütün Filistinlilere yönelik uyguladığı sistematik soykırım 75 yıldır devam ediyor. İnsanlık tarihinin en utanç verici katliamlarını yapan İsrailliler, en son 7 Ekim'de en büyük katliamları gerçekleştirdiler ve gerçekleştirmeye de devam ediyorlar. Emperyalist devletlerin desteğiyle, medya algı operasyonlarıyla hepimizin gözü önünde bir soykırım yapılıyor. 7 Ekim itibarıyla çoğunluğu kadın ve çocuklar olmak üzere binlerce kişiyi katlettiler. Savaşın bile bir hukuku vardır" sözü İsrail için geçerli değil. Filistinlilerin topraklarının işgal edilmesinin uluslararası hukuka aykırı olması İsrail için geçerli değil. Soykırımın savaş suçu olması İsrail için geçerli değil. BM kararları, uluslararası hukuk, insanların tepkileri İsrail için geçerli değil. Devlet görünümlü bir işgalcinin, sistematik cinayetler işleyen bir örgütün bitmek bilmeyen acımasızlığını uzun yıllardır insanlık seyrediyor. Filistinli olarak düşünelim. Topraklarınız işgal ediliyor. Evlerinize el koyuyorlar. Evlerinizi yıkıyorlar. Müslümanlar için en kutsal mekanlardan biri olan Mescid-i Aksa'ya girmeniz yasaklanıyor. Hatta Yahudiler, Mescid-i Aksa'yı basıyorlar. Keyfi olarak sizi tutuklayıp uzun yıllar zindana atıyorlar. Üstünüze bomba yağdırıyorlar. Sahilde gezen çocukları öldürüyorlar. Okula giden çocuklarınızın üstünü arıyorlar. Sokak ortasında genç kızları, kadınları, çocukları öldürüyorlar. Tüm bunları dünyanın gözü önünde yapmaya devam ediyorlar. İnsan haklarının dünyadaki gelişim süreci anlatılırken bütün kültürlerde bir fikri temeli olduğundan, ancak uluslararası korumaya kavuşmasının Birleşmiş Milletler'in (BM) kuruluşundan sonra mümkün olduğundan bahsedilir. Filistin'de 55 gündür yaşanan soykırım bu bilginin doğruluğunun sorgulanması gerektiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Ancak bu yaşananlar sorgulama gerektiren ilk vukuatı da değil Batı'nın... Biz insan hakları mefhumunun varlığını Bosna'da da sorgulamıştık. Tecavüzün sistematik bir soykırım yöntemi olarak kullanıldığı savaş olarak tarihe geçti Bosna Savaşı. BM güçlerinin gözü önünde Srebrenitsa'da soykırım yaşandı. Bosnalı Müslümanlar bugün Gazze'de olduğu gibi abluka altında yıllar geçirdi ve sözde yardım diye zehirli konserveler atıldı uçaklardan. İnsan hakları savunucusu! Batı, Bosna'da yaşananları önce seyretti, sonra da soykırıma ağız dolusu soykırım bile diyemedi. Bununla bitmedi sorgulamamız. Irak'ta yine insanlığımızdan utandığımız şeylerin yaşandığına tanıklık ettik maalesef. Önce Irak askerlerinin bir hastaneyi basarak kuvözlerdeki bebekleri bile öldürdükleri yalanı ortaya atıldı. Sözde Irak'taki bebeklere özgür ve güvenli bir gelecek vermek iddiasıyla çocuklar ya öldürüldü, ya yaralandı ya da sahipsiz bırakılıp terör örgütlerinin eline terk edildi. Kurulan Guantanamo Hapishanesi'yle bütün dünyaya da göstere göstere insanlıktan nasıl çıkılacağının dersini verdi ABD. Hâlâ var olan hapishanede yargı karşısına bile çıkarılmamış Müslümanlar ağır işkencelere maruz bırakılıyor. Batı'dan bir itiraz var mı? Tabii ki hayır... Bitmedi vukuatlar... Binlerce km. gelerek ABD'nin Ortadoğu'da döktüğü kanların ikinci adresi Suriye oldu. Etnik kökenleri yok sayan, siyasi tarihi kendine göre yeniden düzenleyerek çıkarlarına uygun şekilde yazmaya çalışan Batı yine çocukların kanını eline bulaştırdı... İnsanlığın bombalar altında kalarak yok olduğu, milyonlarca masum insanın evlerinden edildiği, sayılamayacak kadar savaş suçu işlenen sürecin sonunda ABD bedel ödedi mi? Tabii ki hayır... Bütün bu yaşananlardan sonra ABD'nin Ortadoğu'daki maşası olan İsrail tarafından kıyım sürdürülüyor. 75 yıldır dozu hep artırılarak devam eden zulmün en üst seviyeye çıktığı saldırılar 7 Ekim'den beri aralıksız devam ediyor. Camileri, ibadethaneleri, hastaneleri, mülteci kamplarını bombalayan ve çocuk, kadın, yaşlı demeden öldüren sadece İsrail, mi? İsrail,e destek veren Devletler'de işgalcı devletler olarak ilan edilmeli.
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.