Sayın Valimiz, Sağlık Müdürümüz, Hastane baştabiplerimiz, Doktor ve sağlık çalışanlarımız özveri ile çalışıyor.
Fakat hastalık hızla yayılıyor…
Toplumda şöyle bir ön yargı var. Maske takıyorum, bana hastalık bulaşmaz.
Maske tek başına yeterli değil. Maskesiz hiç bir müşterisi ile görüşmeyen ve dışarda da sürekli maske ile gezen 2 arkadaşım korona virüs kaptı.
Alışverişlerde kullanılan paralar virüsü taşıyor. Alışverişte ekmek alıyor, bakkala uğruyor. Her alışverişten sonra eller dezenfekte edilmiyor.
Böyle bir alışkanlık yok. Bu da virüsün yayılmasında etkili oluyor.
Aile içerisinde bulunan gençler kafe, AVM gibi yerlere giderek bu virüsü taşıyıcı olarak kapıp ailelerine bulaştırıyor.
Corona 19 virüs bulaşmış, fakat evde hafif atlatmış hastaların, arkadaş ve yakınları hastalığı önemsemiyor. Basite alıyor. Kendisi hasta olsa bile rahatlıkla dışarda dolaşabiliyor bir şey olmaz diyor.
Halbuki her bünyeye, her insanda bulunan bağışıklık sistemine, gen yapısına ve kronik rahatsızlığına göre hastalık seyri değişiyor. Bun fark edemiyorlar.
Şu anda Valimiz ve Sağlık müdürümüzün, Milletvekillerimizin, STK'larımızın bir an önce sağlık bakanlığı ile irtibata geçerek, sağlık elamanı, doktor açıklarının kapatılması gerekiyor.
Camiilerimizde vaazlarda, kamu spotlarında, bilbordlarda “Corona 19 teşhisi konulmuş evde karantina uygulaması gereken insanların” dışarıda dolaşmalarının vebal olduğu, cinayete teşebbüs olduğu hasta olan insanların ahrete bu insanların yakasına yapışacağı anlatılmalı.
Devlet her kapıya polis koymak zorunda, herkes üzerine düşeni yerine getirmeli…
HASTANE SIKINTIMIZ YOK…
Eski Devlet Hastanesi, Eski Harran Üniversite hastanesi, Ursu, Hastanesi, Edessa hastanesi mekan olarak kullanılmaya müsait.
Sahra hastanesi olarak, fuar merkezi kullanılması müsait.
Biz bugün bu yoğunluğu yaşıyorsak, sonbaharda grip mevsiminde, Allah korusun “Wuhan şehrini” geçeriz. Şu anda çok geç olmadan her türlü duruma karşı hazırlıklı olmalıyız.
DÜNYA DEVLETLERİ CORONA 19 VİRÜS SONRASI RESESYONA GİRDİ.
Gelir seviyesi yüksek olan Avrupa ülkeleri ,covid 19 sonrası belirsizlikten dolayı insanlar harcamalar yapmıyor.
Türkiye'de ucuz kredilerle daireler ve otomobil alımları çok arttı.
Otomobil ve Daire, evlerin yatırım aracı olarak görülmesi yanlış…
Sokağa çıkma yasağı olduğu gün koşup fırınlardan yoğun bir şekilde ekmek stok edenler ,bu krediler çok uygun böyle bir kredi daha gelmez diyerek, Otomobil ve Daire,Ev almaya çalışıyor.
Avrupa’da otomotiv satışlarının artığı tek ülke Türkiye.
Otomobil Satın aldığımızda, paralarımız yabancı ülkelere gidiyor. Onlara para kazandırıyoruz.
Bir daire aldığınızda kum, çimento, demir satın alıyorsunuz. Hâlbuki bu kredilerle fabrikalar kurulsa istihdam sağlanır. İşsizlik azalır, Yurtdışından döviz girdisi olur.
Üstelik daire fiyatları ve taksi fiyatlar fahiş olarak artış gösterdi.
Umarım bu kredileri kullananlar Amerika'nın yaşadığı mortgage skandalını ülkemizde yaşatmazlar. Hatırlarsanız Amerika ucuz ev kredileri verdi ,günü gelinde vatandaşlar bu kredileri ödeyemedi ve aldıkları dairelerin fiyatları yarı fiyatına düştü ,Bankalar evlere haciz koyarak geri aldı. Kalan borçlarını da yapılandırarak tahsil etmeye çalıştı.
Yarınımızı düşünerek yatırımlar yapmalıyız. Günü kurtarmak doğru değil.
Sağlıklı günler dileğiyle…
04.08.2020