Şanlıurfa’daki Boğulma Vakaları İçin Meclis Araştırması Önergesi

DEM Parti Şanlıurfa Milletvekili Ömer Öcalan, Şanlıurfa’da artan boğulma vakalarına dikkat çekerek, bu sorunun tüm boyutlarıyla araştırılması ve çözüm önerileri geliştirilmesi için Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) bir araştırma önergesi sundu. Öcalan, Anayasa’nın 98’inci, İçtüzüğün 104’üncü ve 105’inci maddeleri gereğince Meclis Araştırması açılmasını talep etti.

Önergenin Gerekçesi: Boğulmalar Kader Değil, Önlemsizliğin Sonucu Öcalan, önergesinde Şanlıurfa’nın yaz aylarında sıkça boğulma vakalarıyla gündeme geldiğini vurguladı. Özellikle tarımsal sulama kanalları, göl ve göletlere serinlemek için giren yurttaşların, yüzme bilmemesi ve gerekli güvenlik önlemlerinin alınmaması nedeniyle hayatını kaybettiğini belirtti. Anayasa’nın 17’nci ve 56’ncı maddelerine atıfta bulunan Öcalan, devletin yaşama hakkını koruma yükümlülüğünü yerine getirmediğini, sulama kanallarının güvenlik bariyerleri ve uyarı levhaları olmadan bırakıldığını ifade etti. Öcalan, bu ölümlerin “kader” değil, sosyal politikasızlık, kaynakların adil dağıtılmaması ve yaşam hakkının korunmasındaki irade eksikliğinin sonucu olduğunu savundu. Rakamlarla Boğulma Vakaları Önergede, yerel basın kaynaklarından derlenen verilere göre, Şanlıurfa ve ilçelerindeki boğulma vakaları detaylı bir şekilde aktarıldı: 2023 Yılı: Eyyübiye’de 2 (10 ve 18 yaş), Haliliye’de 7 kişi boğuldu. Haliliye’de bir trafik kazasında sulama kanalına düşen araçta 4 çocuk ve anneleri hayatını kaybetti. Birecik’te 2, Ceylanpınar’da 1 kişi boğuldu. 2024 Yılı: Eyyübiye’de 6 yaşında bir çocuk, Siverek’te bir çocuk hastaneye kaldırıldı. 2025 Yılı (Ocak-Nisan): Haliliye’de 16 yaşında bir genç, Suruç’ta 13 yaşında Suriyeli bir çocuk, Viranşehir’de 37 yaşında bir çoban ve Harran’da 5 yaşında bir çocuk boğuldu. Son 1 Hafta: Günde ortalama 3 çocuk sulama kanallarında hayatını kaybetti. 5 Mayıs 2025’te Haliliye’de piknik sırasında Rüveyda Demir (12) ve İbrahim Halil Kılıç (13) boğularak can verdi. Şanlıurfa Valiliği’nin 2024 verilerine göre, 40 kişi boğulma sonucu hayatını kaybetti, 10 kişi kurtarıldı. Boğulmaların %75’i serinlemek için suya girme, %20’si kaza sonucu düşme kaynaklı olup, vakaların %55’i 0-14, %25’i 15-24 yaş aralığında gerçekleşti. Çözüm Önerileri Öcalan, boğulma vakalarını önlemek için şu önerileri sundu: Belediyelerde ücretsiz yüzme kursları başlatılması ve eğitim müfredatına yüzme derslerinin eklenmesi. Gezici yüzme havuzlarıyla köylere eğitim verilmesi. “Boğulmaya Karşı Mahalle Gönüllüleri” ağı kurulması ve her köyde ilkyardım eğitimi. Kamu spotları, bilinçlendirme kampanyaları ve mobil cankurtaran ekipleri oluşturulması. Sulama kanallarında güvenlik bariyerleri ve uyarı levhalarının zorunlu hale getirilmesi. DSİ ve yerel yönetimlerin denetlenmesi, sorumluluklarını yerine getirmeyen yetkililere soruşturma açılması. “Boğulmalar Utançtır, Önlem Alınmalı” Öcalan, boğulma vakalarının sınıfsal ve bölgesel adaletsizliğin bir göstergesi olduğunu belirterek, “Bu ölümler bir sistemin utanç hanesine yazılmaktadır. Her ölüm bir utançtır. Yaşamı savunmak parlamentonun asli sorumluluğudur” dedi. Şanlıurfa’da güvenli yüzme alanlarının eksikliği, yüzme eğitiminin yetersizliği ve denetimsiz sulama kanallarının çocuklar için ölüm tuzağına dönüştüğünü vurgulayan Öcalan, Meclis’ten acilen bir Araştırma Komisyonu kurularak konunun ele alınmasını talep etti. Kamuoyuna Çağrı Öcalan, önergesinde, Şanlıurfa halkının Devlet Su İşleri (DSİ) ve yerel yönetimlerden yıllardır çözüm beklediğini, ancak etkili bir adım atılmadığını ifade etti. Suyun yaşam kaynağı olması gerekirken ölümle sonuçlanmasının, demokratik ve ekolojik temelli yerel yönetimlerin eksikliğinden kaynaklandığını belirtti. Meclis’in, yurttaşların yaşam hakkını korumak için sorumluluk alması gerektiğini vurguladı