İSİMLERİN DOĞUŞU
İSİMLERİN DOĞUŞU
Unutulmuş isimlerin doğuşundaki kökenlerinin hikâyesi.
Eskiden isimler tek başına yeterliydi. Yakup, İbrahim, Mahmut, Ahmet ve Murat denildiğinde herkes kimi kastettiğini bilirdi. Ne İbrahim Yılmaz vardı, Ne Mahmut Demir, Ne de Murat Kaya. Bir isim, bir insan, bir kimlik.
Ancak zamanla köyler kalabalıklaştı, yollar kesişti ve bir karmaşa doğdu;
Şu mesajı Yakup’a götür.
Hangi Yakup? Diye sordu haberci.
Hani şu, Dereli Yakup.
İşte bugün kullandığımız soyadlarının bazıları böyle doğdu. Vadide yaşayan Yakup Dereli, dağda yaşayan Yakup Dağlı oldu. Başta sadece ayırt etmek için kullanılan bu eklemeler zamanla kalıcı hale geldi ve nesiller boyunca aktarılan soyadlarına dönüştü.
Soyadlarını Belirleyen Coğrafyadır.
Yaşanılan yerden ilham alan soyadlara toponimik denir. Yani kökeni coğrafya’ya dayanır.
Dereli (dere kenarında yaşayanlar),
Ovalı (ovada yaşayanlar),
Dağlı (dağda yaşayanlar),
Köylü (köyde yaşayanlar)
Aynı şekilde şehir isimleri de soyadlara dönüşmüştür: Şanlıurfalı, Sivaslı, Maraşlı, Antepli, Diyarbakırlı gibi.
Ama sadece yaşanılan yer değil, insan eliyle yapılan yapılar da isimlerin doğmasına sebep oldu.
Bir öğretmenin yanında yaşayanlar Öğretmen oldu.
Gölün yakınında olanlar Göl ya da Göllü adını aldı.
Bir köprüye yakın olanlar Köprü veya Köprülü oldu.
Sarayda çalışanlar ya da saraya yakın olanlar Saraylı oldu.
Doğa ve Mesleklerden Gelen Soyadları.
Bazen soyadlar doğrudan doğadan geldi:
Koyun yetiştirenler Koyuncu,
Arıcılıkla uğraşanlar Arıkan,
Üzüm bağları olanlar Bağcı,
Çiftçilik yapanlar Toprak oldu.
Meslekler de kimliği belirledi.
Basın, Gazeteci
Çiftçilik yapanlar Çiftçi,
Demir işleyenler Demirci,
Fırıncılar Ekmekçi,
Terziler Terzi adını aldı.
Fiziksel özelliklerden ve karakterden gelen soyadları
Bazı soyadları ise kişinin görünüşüne veya karakterine dayalıydı;
Sarı saçlı birine Sarıkaya denildi.
Uzun boylu birine Uzun dendi.
Kel biri Kelle ya da Kel Mehmet olarak anıldı.
Güleç yüzlü biri Güler oldu.
Nazik ve kibar birine Nazik ya da İnce dendi.
Oğlu ile Biten Soyadlarının Anlamı
Türkiye’de sıkça görülen ”-oğlu” soyadları, babanın adından türeyen isimlerdir.
Yakupoğlu, Yakup’un oğlu
Mehmetoğlu, Mehmet’in oğlu
Hasanoğlu, Hasan’ın oğlu
Muratoğlu, Murat’ın oğlu
Bireylerden Soyadlarına, Soyadlarından Efsanelere
Orta Çağ boyunca isimler artık sadece birer takma ad olmaktan çıkıp, aile bağlarını temsil eden soyadlarına dönüştü. Babadan oğula, anneden kıza aktarılan bu soyadları, hem geçmişin izlerini taşıdı hem de nesilden nesile birer miras oldu.
Canbeyli Ailesi (Canbeyli Aşireti) Yakup Canbeyli, Merzavi Ailesinden (Mersavi Aşireti) Celal Mersavi, Badıllı Ailesinden (Badıllı Aşireti) İsmail Badıllı gibi gibi şeklinde soyu olarak yazılmaktadır.
Böylece isimler sadece bir kişiyi değil, bir soyu ve bir tarihi anlatmaya başladı.
Haberi: Yakup CANBEYLİ Gazeteci & Spor Yazarı, Araştırmacı
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.