TATİL YOK, TEBDİL VAR
(İHA) - İhlas Haber Ajansı |
04.02.2013 - 09:47, Güncelleme:
12.09.2022 - 18:02 3260+ kez okundu.
TATİL YOK, TEBDİL VAR
İnsan fıtrat gereği çalışmağa muhtaç ve bu cihetle ihtiyaçlarını tedarik etmekle mükelleftir. Çalışan beden, ataletten, paslanmaktan kurtulur. Çalışınca insanın yorulması da fıtratının gereğidir. Yorulan insanın dinlenmeye de ihtiyacı vardır. Güncel dilde ve algıda “tatil”,dinlenmenin tek alternatifi olarak değerlendirilmektedir. En çok tatili, tatile en az ihtiyaç duyanların yapması farklı bir garabeti sergilemektedir. Haybeden para kazananların, yatmaktan bıkınca, farklı yerde yatmak istemesi gibi farklı bir şey olarak ta anlaşılıyor tatil. "Para babaları” nın iştahla yerine getirdiği bu tatil mantığı, zamanla “hormonal” bir yapıya bürünüp her kesimi “Karuni” bir imrendirmenin yapay cazibesiyle meczup kılmıştır. Başkasının kesesinden “bin bir gece masallarını” anımsatan yerlerde ve ortamlarda yeryüzünün en iyi kıyılarının, en mümeyyiz doğa parçalarının, kimlerin hizmetine amade edildiğine bakıldığında, insanlar arası ekonomik ve sosyal refah düzeylerinin “Sera ve Süreyya” farkıyla açıldığını görmemek mümkün değildir. Kıyı ve sahiller insanlığın ortak kamusal alanı olduğundan, müşterek ve adilane bir tarzda insanlık hizmetine müheyya edilmesi, toplumsal barışa hizmet edecek farklı bir boyuttur. Evrensel yasalarla, evrensel değerler bu kapsamda garanti altına alınmıştır. Farklılık ve ayrıcalık arayışındaki kimi “egolar” istemese bile, çalışmak gibi dinlenmek te her insanın temel hakkıdır. Kadın erkek her kesin inançlarına uygun olarak denizi kullanma teşebbüslerine karşı çıkmak yerine, empati(duygudaşlık) yaparak insan olmanın ortak paydasında bir birimizi anlayışla karşılamalıyız.Militer ruhlu bir girişimin, kendi hayat tarzını herkese dayatma zihniyetinin, muhalif gördüğü her kesi aynı suçla itham etmesi "yavuz hırsız" söylemini zihin dünyasına taşıyor."Masum bir dinlence" gibi gözüken kimi tatillerin, içerisinde alkol duvarının aşılmasıyla insana ve çevreye zarar verildiğinde, "eğlence" kavramının tartışılır hale gelmesine neden olunacağı unutulmamalıdır.”Haramlı tatil” anlayışı, tatilin tek alternatifi olarak kabul edilmemelidir. Hoşgörü ve diyalogun evrensel boyutları artıkça, inancın çizdiği sınırların da çiğnenmemesi hassasiyetiyle tüm kesimler arasında yeni bir tatil anlayışının ortaklaşa ruhu canlanmağa başlayabilir. Akılların uyuşturularak devre dışı bırakılması yerine yorulan bedenlerin dinlendirilip, başta "okuma" olmak üzere tatili yeni bir vizyona taşıyabiliriz. Muhabbete acıkan, sevgiye susayan ruhlar da birbiriyle var olan dostluklarını, “tanış olmanın, biliş olmanın” ihtiyacını tatil vesilesiyle perçinleyebilirler. Mega kentlerin tamamlayamadığı insani ve İslami ilişkileri itmam etmek ve güçlendirmek için, tatili mükemmel bir “rehabilitasyon” ortamına çevirebiliriz. Akıllı tercihler ve şuurlu programlarla sömestr tatili, bir aile eğitim seferberliğine kapı aralayabilir. Şimdi okumanın, okunanlar üzerinde tefekkür etmenin tam vakti.Kısa bir değişiklik adına döndüğümüz mekânlar, zihnimizin ve ruhumuzun açlığını hissettirerek bir “okul” haline dönüşebiliyorsa “tatil”in kodları anlaşılmış demektir. Her şeyimizin referans kaynağı Kur’an’ın eskimez ve baki mesajını barındıran İnşirah Suresi’nin 7.Ayetiyle bitiriyoruz: (Bir işi) bitirip kurtulunca, (başka bir işte) yorul!"….
İnsan fıtrat gereği çalışmağa muhtaç ve bu cihetle ihtiyaçlarını tedarik etmekle mükelleftir. Çalışan beden, ataletten, paslanmaktan kurtulur. Çalışınca insanın yorulması da fıtratının gereğidir. Yorulan insanın dinlenmeye de ihtiyacı vardır. Güncel dilde ve algıda “tatil”,dinlenmenin tek alternatifi olarak değerlendirilmektedir. En çok tatili, tatile en az ihtiyaç duyanların yapması farklı bir garabeti sergilemektedir. Haybeden para kazananların, yatmaktan bıkınca, farklı yerde yatmak istemesi gibi farklı bir şey olarak ta anlaşılıyor tatil. "Para babaları” nın iştahla yerine getirdiği bu tatil mantığı, zamanla “hormonal” bir yapıya bürünüp her kesimi “Karuni” bir imrendirmenin yapay cazibesiyle meczup kılmıştır. Başkasının kesesinden “bin bir gece masallarını” anımsatan yerlerde ve ortamlarda yeryüzünün en iyi kıyılarının, en mümeyyiz doğa parçalarının, kimlerin hizmetine amade edildiğine bakıldığında, insanlar arası ekonomik ve sosyal refah düzeylerinin “Sera ve Süreyya” farkıyla açıldığını görmemek mümkün değildir. Kıyı ve sahiller insanlığın ortak kamusal alanı olduğundan, müşterek ve adilane bir tarzda insanlık hizmetine müheyya edilmesi, toplumsal barışa hizmet edecek farklı bir boyuttur. Evrensel yasalarla, evrensel değerler bu kapsamda garanti altına alınmıştır. Farklılık ve ayrıcalık arayışındaki kimi “egolar” istemese bile, çalışmak gibi dinlenmek te her insanın temel hakkıdır. Kadın erkek her kesin inançlarına uygun olarak denizi kullanma teşebbüslerine karşı çıkmak yerine, empati(duygudaşlık) yaparak insan olmanın ortak paydasında bir birimizi anlayışla karşılamalıyız.Militer ruhlu bir girişimin, kendi hayat tarzını herkese dayatma zihniyetinin, muhalif gördüğü her kesi aynı suçla itham etmesi "yavuz hırsız" söylemini zihin dünyasına taşıyor."Masum bir dinlence" gibi gözüken kimi tatillerin, içerisinde alkol duvarının aşılmasıyla insana ve çevreye zarar verildiğinde, "eğlence" kavramının tartışılır hale gelmesine neden olunacağı unutulmamalıdır.”Haramlı tatil” anlayışı, tatilin tek alternatifi olarak kabul edilmemelidir. Hoşgörü ve diyalogun evrensel boyutları artıkça, inancın çizdiği sınırların da çiğnenmemesi hassasiyetiyle tüm kesimler arasında yeni bir tatil anlayışının ortaklaşa ruhu canlanmağa başlayabilir. Akılların uyuşturularak devre dışı bırakılması yerine yorulan bedenlerin dinlendirilip, başta "okuma" olmak üzere tatili yeni bir vizyona taşıyabiliriz. Muhabbete acıkan, sevgiye susayan ruhlar da birbiriyle var olan dostluklarını, “tanış olmanın, biliş olmanın” ihtiyacını tatil vesilesiyle perçinleyebilirler. Mega kentlerin tamamlayamadığı insani ve İslami ilişkileri itmam etmek ve güçlendirmek için, tatili mükemmel bir “rehabilitasyon” ortamına çevirebiliriz. Akıllı tercihler ve şuurlu programlarla sömestr tatili, bir aile eğitim seferberliğine kapı aralayabilir. Şimdi okumanın, okunanlar üzerinde tefekkür etmenin tam vakti.Kısa bir değişiklik adına döndüğümüz mekânlar, zihnimizin ve ruhumuzun açlığını hissettirerek bir “okul” haline dönüşebiliyorsa “tatil”in kodları anlaşılmış demektir. Her şeyimizin referans kaynağı Kur’an’ın eskimez ve baki mesajını barındıran İnşirah Suresi’nin 7.Ayetiyle bitiriyoruz: (Bir işi) bitirip kurtulunca, (başka bir işte) yorul!"….
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA) ve diğer ajanslar tarafından eklenen tüm haberler, sitemizin editörlerinin müdahalesi olmadan ajans kanallarından çekilmektedir. Bu haberlerde yer alan hukuki muhataplar haberi geçen ajanslar olup sitemizin hiç bir editörü sorumlu tutulamaz...
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.