Cumhurbaşkanı Erdoğan: İslam aleminin kaderini 5 ülkenin keyfine bırakan sistem ömrünü tamamlamıştır

Gündem 19.12.2019 - 10:10, Güncelleme: 12.09.2022 - 18:03 1859+ kez okundu.
 

Cumhurbaşkanı Erdoğan: İslam aleminin kaderini 5 ülkenin keyfine bırakan sistem ömrünü tamamlamıştır

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "1,7 milyarlık İslam aleminin kaderini Güvenlik Konseyi daimi üyesi 5 ülkenin keyfine bırakan sistem artık ömrünü tamamlamıştır." dedi.
Kuala Lumpur Konferans Merkezi'nde gerçekleştirilen Kuala Lumpur Zirvesi açılış oturumunda, konuşmasına katılımcıları selamlayarak başlayan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Sizlere Türkiye'deki 82 milyon kardeşinizin her birinin selam ve sevgilerini getirdim." diye konuştu.  Malezya'nın öncülüğünde bu yıl ilk kez liderler düzeyinde yapılan Kuala Lumpur Zirvesi vesilesi ile bir arada olmaktan duyduğu heyecanı dile getiren Erdoğan, daveti ve misafirperverliği için Malezya Başbakanı Mahathir Muhammed'e şükranlarını sundu.  "Zirvenin ümmetin vahdetine katkı sağlamasını diliyorum" Zirveye iştirak eden tüm katılımcılara "Hoşgeldiniz" diyen Erdoğan, "Buradaki her bir kardeşimin tecrübesinin tespit ve eleştirilerinin şahsım ve Türkiye'deki kardeşleriniz için çok kıymetli olduğunu belirtmek istiyorum. Kuala Lumpur Zirvesi'nin aramızdaki dayanışmayı güçlendirerek ümmetin vahdetine katkı sağlamasını diliyorum." şeklinde konuştu. Bugün, sürdürülebilir kalkınma, güvenlik ve savunma, ticaret ve yatırım ile teknoloji ve internet başlıklarında iş birliği imkanlarını değerlendireceklerine işaret eden Erdoğan, "İslam düşmanlığından teröre, tefrikadan bölgemizi kasıp kavuran iç kavgalara, mezhep ve etnik temelli çatışmalara kadar birçok meselemizi özgürce konuşma fırsatı bulacağız. 1,7 milyarlık nüfusuyla dünya nüfusunun dörtte birini oluşturan Müslüman dünyanın durumunu, imkanlarını, kalkınma potansiyelini ve elbette bu potansiyelin harekete geçmesine engel olan hususları da ele alacağız. Daha güçlü, müreffeh ve ekonomik açıdan bağımsız bir İslam dünyası için fikirlerini bizimle paylaşan ve paylaşacak olan her bir kardeşime şimdiden şükranlarımı sunuyorum." dedi. "Tabi burada yüreğim yandığı için hemen her vesileyle altını çizdiğim bir hususu tekrar vurgulamakta fayda görüyorum." ifadesini kullanan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "İslam dünyasını belli aralıklarla aynı çatı altında buluşturan platformların en büyük sıkıntısı uygulama eksikliğidir. Şayet Filistin davasında halen hiçbir mesafe alamamışsak, kaynaklarımızın sömürülmesine mani olamıyorsak, mezhepçilik üzerinden coğrafyamızın lime lime edilmesine 'dur' diyemiyorsak sebebi budur. Yoksa İslam dünyası güçsüz değildir, zayıf değildir, çaresiz asla değildir. Müslümanların kaynak, nüfus ve coğrafi konum bakımından rakipleri ile arasında hiç bir fark yoktur. Hatta tüm bu alanlarda İslam dünyası diğer ülkelere kıyasla çok daha iyi bir durumdadır. Allah'ın bizlere bahşettiği onca imkana, petrole, nüfusa, doğal kaynağa rağmen hala Müslümanların önemli bölümü açlık, kıtlık, fakirlik ve cehaletle boğuşuyorsa hatayı önce kendimizde aramamız gerekiyor. Kur'an-ı Kerim'de bizlere onlarca defa aklımızı kullanmamız emrediliyor. Kendi hatalarımız için başkalarını suçlamak kolaycılık olacaktır. Müslümanlar son 2 asırda ne çekmişse meseleleri ile yüzleşmek yerine kolaycılığa kaçtıkları için çekmiştir. Aldığımız kararları icraata dönüştürebildiğimiz ölçüde değişime de öncülük edeceğimize inanıyorum." Zirvenin bu açıdan da yeni bir çığır açmasını dilediğini vurgulayan Erdoğan, "Asya, Avrupa ve Afrika'nın merkezinde bir ülke olarak coğrafyamızda yaşanan hemen her hadiseden en fazla biz etkileniyoruz. Komşumuz Suriye'deki savaştan, zulümden ve terör örgütlerinin baskısından kaçan 3 milyon 700 bin kardeşimize sahip çıkıyoruz. Suriye'den gelenlerin yanısıra Irak'tan Afganistan'a kadar yüzbinlerce muhacire ensarlık yapıyoruz." ifadelerini kullandı. Zirveye, Birleşmiş Milletler öncülüğünde ilk kez düzenlenen Küresel Mülteci Forumu'ndan geldiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Cenevre'deki toplantıda hem Suriye'de hem de bölgemizde yaşanan insani dramlara dikkat çektim. Çıkar odaklı bakış açısı yerine insanı ve vicdanı merkeze alan bir anlayışla küresel sorunlara çözüm bulunması gerektiğini ifade ettim. Son yıllarda katıldığımız veya sorumluluk üstlendiğimiz tüm platformlarda insanların ve Müslümanların karşılaştığı sıkıntıları gündeme taşıyoruz." dedi.  "İslam İşbirliği Teşkilatı gibi platformların güncellenmesi şarttır" Dünya sisteminin adalet ve hakkaniyet eksenli yeni bir yapılanmaya ihtiyaç duyduğunu söylediklerini anımsatan Erdoğan, şunları kaydetti: "2. Dünya Savaşı'nın galipleri tarafından kendi çıkarlarını korumak gayesi ile kurulan 1,7 milyarlık İslam aleminin kaderini Güvenlik Konseyi Daimi üyesi 5 ülkenin keyfine bırakan sistem artık ömrünü tamamlamıştır. İslam ülkelerini bir araya getiren İslam İşbirliği Teşkilatı gibi platformların da etkinliğini artıracak şekilde güncellenmesi şarttır. 3 yıl boyunca yürüttüğümüz İslam İşbirliği Teşkilatı dönem başkanlığımız sırasında bu konulara özel önem verdik. Sadece konuşmakla, sadece sorunlarımızı tespitle kalmadık, aldığımız kararların bizzat takibini yaparak fiiliyata geçmesi de sağlandı. İsrail yönetiminin hukuk tanımaz tacizleri karşısında Kudüs'ün ve Filistin'in onurunu korumak için mücadele ettik. Türkistan'dan Arakan'a, Yemen'den Libya'ya, Suriye'ye kadar her türlü hukuksuzluğa tepki gösterdik." "Bunların hiçbirisine boyun eğmedik" Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kuala Lumpur Konferans Merkezi'nde gerçekleştirilen Kuala Lumpur Zirvesi açılış oturumunda yaptığı konuşmada, İslam dünyasının potansiyelini harekete geçirecek, ticareti artıracak, ekonomik kalkınmayı hızlandıracak, teknoloji ve finans alanında iş birliğini güçlendirecek pek çok proje yürüttüklerini söyledi. Türkiye'nin İslam İşbirliği Teşkilatı tarihinde ilk defa üst düzey Kamu ve Özel Sektör Yatırım Konferansı ile Sosyal Gelişim Bakanları Konferansı'na ev sahipliği yaptıklarını anımsatan Erdoğan, şöyle konuştu:  "Ancak bu dönemde İslam dünyasının sessizliğinden, Müslümanların ataletinden, parçalanmışlığından beslenen çevreleri ise çok ciddi rahatsız ettik. Ülkemizi terörle sokak olaylarıyla dize getirmeye çalıştılar. Besleyip büyüklükleri FETÖ'cü taşeronları ile bizi yolunuzdan vazgeçirmek istediler. Uluslararası medyadaki kiralık kalemleri ile ülkemize ve şahsıma iftira attılar. Teröristlere onbinlerce tır ve uçak dolusu silah vererek, ülkemizi terör koridoruyla kuşatmaya kalktılar. İçerde ve dışarda Türkiye'yi susturmak, sesini kısmak için iftira, darbe, ekonomik terör dahil her türlü yolu denediler. Allah'a hamdolsun bunların hiçbirisine boyun eğmedik. eğmiyoruz, eğmeyeceğiz." Kendilerini susturmaya çalıştıkça ısrarla Filistin, Gazze, Arakan, Libya, Somali, Suriye dediklerini vurgulayan Erdoğan, "Onlar üzerimize geldikçe biz daha gür bir sesle 'Dünya 5'ten büyüktür' diyoruz. Onlar bizi bölmeye, parçalamaya çalıştıkça kardeşliğimize çok daha sıkı bir şekilde sarılıyoruz. Terörü meşrulaştırma çabalarına inat hiçbir ayrım yapmadan tüm terör örgütleriyle mücadele ediyoruz. Nasıl Müslüman katili DEAŞ'lı canilere Suriye'yi dar etmişsek, PKK/YPG'li teröristleri de tek tek işgal ettikleri yerlerden çıkarıyoruz." ifadelerini kullandı.  Ekonomik bağımsızlığı tahkim edecek, milli paralarla ticaret gibi stratejik projelere ağırlık verdiklerine de işaret eden Erdoğan, "İnşallah bundan sonra da Müslümanlar kardeştir inancı ile mücadelemizi sürdüreceğiz." dedi. "Potansiyelin çok altında rakamlarla karşı karşıyayız" Ticaretten siyasete, dış politikadan savunma sanayi ve teknolojiye kadar hemen her alanda potansiyellerinin çok altında rakamlarla karşı karşıya olduklarını vurgulayan Erdoğan, İslam ülkelerinin dünya ekonomisindeki toplam payının yüzde 10'u dahi bulmadığını anlattı.  En zengin İslam ülkesi ile en yoksulu arasındaki gelir farkının 200 katı aştığına dikkati çeken Erdoğan, "İslam ülkeleri küresel petrol rezervlerinin yüzde 59'una, doğalgaz rezervlerinin ise yüzde 58'ine sahiptir. Ancak buna rağmen 350 milyon kardeşimiz aşırı yoksulluk şartlarında hayatta kalma mücadelesi veriyor." ifadelerini kullandı.  Dünya nüfusunun dörtte birini oluşturan Müslümanların küresel sağlık harcamalarındaki payının sadece yüzde dört olduğunu belirten Erdoğan, dünya genelinde okuryazarlık oranı yüzde 82,5 iken bu oranın İslam dünyasında yüzde 70 civarında seyrettiğini, İslam ülkelerinin milli gelirlerinin yalnızca 3,7'sini eğitime ayrılırken diğer ülkelerin ortalama yüzde 4,8'ini tahsis ettiğini aktardı. Şu an dünya genelinde yaşanan çatışmalarda ölenlerin yüzde 94'ünü Müslümanların oluşturduğunu, halihazırda dünyada satılan her 3 silahtan birinin Ortadoğu'ya gittiğini ifade eden Erdoğan, Müslümanların çoğu zaman basit sebeplerle birbirine kurşun sıkarken, kaynaklarını eğitim, sağlık, araştırma-geliştirme yerine silahlanmaya ayırırken zenginleşenlerin Batılı silah tüccarları olduğunu bildirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: "Az önce izledik yapay zekanın, kuantum bilgisayarlarının, robotik teknolojilerin konuşulduğu bir dönemde ne yazık ki biz enerjimizi iç kavgalarla heba ediyoruz. Yüz milyonlarca Müslüman'ın sorumluluğunu taşıyan liderler olarak hiçbirimizin bu tablodan mutmain olmadığını biliyorum. Ancak biz her zorlukla beraber muhakkak bir kolaylığın olduğunu müjdeleyen bir dinin mensuplarıyız. Biz 'Kıyametin kopacağını bilseniz bile elinizdeki fidanı dikin' buyuran Peygamberimiz Aleyhissalatu Vesselam'ın ümmetiyiz. Ümitsizliğe kapılmak, yeise düşmek, karamsar olmak bize yakışmaz. Şartlar ne olursa olsun, ne kadar zor olursa olsun alemlerin Rabbi'nden ümit kesilmez. Zira her kriz beraberinde mutlaka fırsatları da getirir. Şayet biz bir olursak, beraber olursak, kardeş olursak, geçmiş yerine geleceğe odaklanırsak Allah'ın izniyle rahmet kapıları önümüzde açılacaktır. Unutmayalım 'birlikte rahmet, ayrılıkta azap vardır' emrine mütenasip şekilde saflarımızı daha da sıklaştırmalıyız. Sürekli sorunları konuşmak yerine bunlara deva olacak çözüm önerilerine yoğunlaşmalıyız. Potansiyelimizi harekete geçirecek, birbirimizin eksikliğini giderecek projelere ağırlık vermeliyiz." Savunma, enerji, ileri teknoloji, finans başta olmak üzere stratejik önemi haiz alanlarda iş birliğini daha da ilerletmeleri gerektiğini belirten Erdoğan, milli paralarla ticaretten yatırımlara, zekat müessesesinin ihyasından israfının önlenmesine, çevreden eğitime, sağlığa, turizme kadar kısa süre içerisinde atılabilecek pek çok adım olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İnşallah toplantımızın bundan sonraki bölümünde bu konulardaki somut önerilerimizi sizlerle paylaşacağız. Rabbim bizleri Kur'an-ı Kerim'in aydınlığından, Peygamber Efendimiz Aleyhissalatu Vesselam'ın kutlu yolundan ayırmasın diyorum." dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantının hayırlara vesile olmasını diledi ve ev sahipliği için Malezya Başbakanı Mahathir Muhammed ve Malezya halkına teşekkür etti. Daha sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malezya Kralı Sultan Abdullah tarafından devlet ve hükümet başkanları ile Kuala Lumpur Zirvesi misafirleri onuruna verilen öğle yemeğine katıldı. Zirvesi'nin yapıldığı Kuala Lumpur Konferans Merkezi'ndeki yemek, basına kapalı gerçekleşti. Erdoğan'a yemekte eşi Emine Erdoğan da eşlik etti.  Cumhurbaşkanı Erdoğan, yemek öncesinde, Malezya Kralı Sultan Abdullah, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ve Malezya Başbakanı Mahathir Muhammed ile Kuala Lumpur Zirvesi'nin sergi alanını gezdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "1,7 milyarlık İslam aleminin kaderini Güvenlik Konseyi daimi üyesi 5 ülkenin keyfine bırakan sistem artık ömrünü tamamlamıştır." dedi.

Kuala Lumpur Konferans Merkezi'nde gerçekleştirilen Kuala Lumpur Zirvesi açılış oturumunda, konuşmasına katılımcıları selamlayarak başlayan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Sizlere Türkiye'deki 82 milyon kardeşinizin her birinin selam ve sevgilerini getirdim." diye konuştu. 

Malezya'nın öncülüğünde bu yıl ilk kez liderler düzeyinde yapılan Kuala Lumpur Zirvesi vesilesi ile bir arada olmaktan duyduğu heyecanı dile getiren Erdoğan, daveti ve misafirperverliği için Malezya Başbakanı Mahathir Muhammed'e şükranlarını sundu. 

"Zirvenin ümmetin vahdetine katkı sağlamasını diliyorum"

Zirveye iştirak eden tüm katılımcılara "Hoşgeldiniz" diyen Erdoğan, "Buradaki her bir kardeşimin tecrübesinin tespit ve eleştirilerinin şahsım ve Türkiye'deki kardeşleriniz için çok kıymetli olduğunu belirtmek istiyorum. Kuala Lumpur Zirvesi'nin aramızdaki dayanışmayı güçlendirerek ümmetin vahdetine katkı sağlamasını diliyorum." şeklinde konuştu.

Bugün, sürdürülebilir kalkınma, güvenlik ve savunma, ticaret ve yatırım ile teknoloji ve internet başlıklarında iş birliği imkanlarını değerlendireceklerine işaret eden Erdoğan, "İslam düşmanlığından teröre, tefrikadan bölgemizi kasıp kavuran iç kavgalara, mezhep ve etnik temelli çatışmalara kadar birçok meselemizi özgürce konuşma fırsatı bulacağız. 1,7 milyarlık nüfusuyla dünya nüfusunun dörtte birini oluşturan Müslüman dünyanın durumunu, imkanlarını, kalkınma potansiyelini ve elbette bu potansiyelin harekete geçmesine engel olan hususları da ele alacağız. Daha güçlü, müreffeh ve ekonomik açıdan bağımsız bir İslam dünyası için fikirlerini bizimle paylaşan ve paylaşacak olan her bir kardeşime şimdiden şükranlarımı sunuyorum." dedi.

"Tabi burada yüreğim yandığı için hemen her vesileyle altını çizdiğim bir hususu tekrar vurgulamakta fayda görüyorum." ifadesini kullanan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"İslam dünyasını belli aralıklarla aynı çatı altında buluşturan platformların en büyük sıkıntısı uygulama eksikliğidir. Şayet Filistin davasında halen hiçbir mesafe alamamışsak, kaynaklarımızın sömürülmesine mani olamıyorsak, mezhepçilik üzerinden coğrafyamızın lime lime edilmesine 'dur' diyemiyorsak sebebi budur. Yoksa İslam dünyası güçsüz değildir, zayıf değildir, çaresiz asla değildir. Müslümanların kaynak, nüfus ve coğrafi konum bakımından rakipleri ile arasında hiç bir fark yoktur. Hatta tüm bu alanlarda İslam dünyası diğer ülkelere kıyasla çok daha iyi bir durumdadır. Allah'ın bizlere bahşettiği onca imkana, petrole, nüfusa, doğal kaynağa rağmen hala Müslümanların önemli bölümü açlık, kıtlık, fakirlik ve cehaletle boğuşuyorsa hatayı önce kendimizde aramamız gerekiyor. Kur'an-ı Kerim'de bizlere onlarca defa aklımızı kullanmamız emrediliyor. Kendi hatalarımız için başkalarını suçlamak kolaycılık olacaktır. Müslümanlar son 2 asırda ne çekmişse meseleleri ile yüzleşmek yerine kolaycılığa kaçtıkları için çekmiştir. Aldığımız kararları icraata dönüştürebildiğimiz ölçüde değişime de öncülük edeceğimize inanıyorum."

Zirvenin bu açıdan da yeni bir çığır açmasını dilediğini vurgulayan Erdoğan, "Asya, Avrupa ve Afrika'nın merkezinde bir ülke olarak coğrafyamızda yaşanan hemen her hadiseden en fazla biz etkileniyoruz. Komşumuz Suriye'deki savaştan, zulümden ve terör örgütlerinin baskısından kaçan 3 milyon 700 bin kardeşimize sahip çıkıyoruz. Suriye'den gelenlerin yanısıra Irak'tan Afganistan'a kadar yüzbinlerce muhacire ensarlık yapıyoruz." ifadelerini kullandı.

Zirveye, Birleşmiş Milletler öncülüğünde ilk kez düzenlenen Küresel Mülteci Forumu'ndan geldiğini anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Cenevre'deki toplantıda hem Suriye'de hem de bölgemizde yaşanan insani dramlara dikkat çektim. Çıkar odaklı bakış açısı yerine insanı ve vicdanı merkeze alan bir anlayışla küresel sorunlara çözüm bulunması gerektiğini ifade ettim. Son yıllarda katıldığımız veya sorumluluk üstlendiğimiz tüm platformlarda insanların ve Müslümanların karşılaştığı sıkıntıları gündeme taşıyoruz." dedi. 

"İslam İşbirliği Teşkilatı gibi platformların güncellenmesi şarttır"

Dünya sisteminin adalet ve hakkaniyet eksenli yeni bir yapılanmaya ihtiyaç duyduğunu söylediklerini anımsatan Erdoğan, şunları kaydetti:

"2. Dünya Savaşı'nın galipleri tarafından kendi çıkarlarını korumak gayesi ile kurulan 1,7 milyarlık İslam aleminin kaderini Güvenlik Konseyi Daimi üyesi 5 ülkenin keyfine bırakan sistem artık ömrünü tamamlamıştır. İslam ülkelerini bir araya getiren İslam İşbirliği Teşkilatı gibi platformların da etkinliğini artıracak şekilde güncellenmesi şarttır. 3 yıl boyunca yürüttüğümüz İslam İşbirliği Teşkilatı dönem başkanlığımız sırasında bu konulara özel önem verdik. Sadece konuşmakla, sadece sorunlarımızı tespitle kalmadık, aldığımız kararların bizzat takibini yaparak fiiliyata geçmesi de sağlandı. İsrail yönetiminin hukuk tanımaz tacizleri karşısında Kudüs'ün ve Filistin'in onurunu korumak için mücadele ettik. Türkistan'dan Arakan'a, Yemen'den Libya'ya, Suriye'ye kadar her türlü hukuksuzluğa tepki gösterdik."

"Bunların hiçbirisine boyun eğmedik"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kuala Lumpur Konferans Merkezi'nde gerçekleştirilen Kuala Lumpur Zirvesi açılış oturumunda yaptığı konuşmada, İslam dünyasının potansiyelini harekete geçirecek, ticareti artıracak, ekonomik kalkınmayı hızlandıracak, teknoloji ve finans alanında iş birliğini güçlendirecek pek çok proje yürüttüklerini söyledi.

Türkiye'nin İslam İşbirliği Teşkilatı tarihinde ilk defa üst düzey Kamu ve Özel Sektör Yatırım Konferansı ile Sosyal Gelişim Bakanları Konferansı'na ev sahipliği yaptıklarını anımsatan Erdoğan, şöyle konuştu: 

"Ancak bu dönemde İslam dünyasının sessizliğinden, Müslümanların ataletinden, parçalanmışlığından beslenen çevreleri ise çok ciddi rahatsız ettik. Ülkemizi terörle sokak olaylarıyla dize getirmeye çalıştılar. Besleyip büyüklükleri FETÖ'cü taşeronları ile bizi yolunuzdan vazgeçirmek istediler. Uluslararası medyadaki kiralık kalemleri ile ülkemize ve şahsıma iftira attılar. Teröristlere onbinlerce tır ve uçak dolusu silah vererek, ülkemizi terör koridoruyla kuşatmaya kalktılar. İçerde ve dışarda Türkiye'yi susturmak, sesini kısmak için iftira, darbe, ekonomik terör dahil her türlü yolu denediler. Allah'a hamdolsun bunların hiçbirisine boyun eğmedik. eğmiyoruz, eğmeyeceğiz."

Kendilerini susturmaya çalıştıkça ısrarla Filistin, Gazze, Arakan, Libya, Somali, Suriye dediklerini vurgulayan Erdoğan, "Onlar üzerimize geldikçe biz daha gür bir sesle 'Dünya 5'ten büyüktür' diyoruz. Onlar bizi bölmeye, parçalamaya çalıştıkça kardeşliğimize çok daha sıkı bir şekilde sarılıyoruz. Terörü meşrulaştırma çabalarına inat hiçbir ayrım yapmadan tüm terör örgütleriyle mücadele ediyoruz. Nasıl Müslüman katili DEAŞ'lı canilere Suriye'yi dar etmişsek, PKK/YPG'li teröristleri de tek tek işgal ettikleri yerlerden çıkarıyoruz." ifadelerini kullandı. 

Ekonomik bağımsızlığı tahkim edecek, milli paralarla ticaret gibi stratejik projelere ağırlık verdiklerine de işaret eden Erdoğan, "İnşallah bundan sonra da Müslümanlar kardeştir inancı ile mücadelemizi sürdüreceğiz." dedi.

"Potansiyelin çok altında rakamlarla karşı karşıyayız"

Ticaretten siyasete, dış politikadan savunma sanayi ve teknolojiye kadar hemen her alanda potansiyellerinin çok altında rakamlarla karşı karşıya olduklarını vurgulayan Erdoğan, İslam ülkelerinin dünya ekonomisindeki toplam payının yüzde 10'u dahi bulmadığını anlattı. 

En zengin İslam ülkesi ile en yoksulu arasındaki gelir farkının 200 katı aştığına dikkati çeken Erdoğan, "İslam ülkeleri küresel petrol rezervlerinin yüzde 59'una, doğalgaz rezervlerinin ise yüzde 58'ine sahiptir. Ancak buna rağmen 350 milyon kardeşimiz aşırı yoksulluk şartlarında hayatta kalma mücadelesi veriyor." ifadelerini kullandı. 

Dünya nüfusunun dörtte birini oluşturan Müslümanların küresel sağlık harcamalarındaki payının sadece yüzde dört olduğunu belirten Erdoğan, dünya genelinde okuryazarlık oranı yüzde 82,5 iken bu oranın İslam dünyasında yüzde 70 civarında seyrettiğini, İslam ülkelerinin milli gelirlerinin yalnızca 3,7'sini eğitime ayrılırken diğer ülkelerin ortalama yüzde 4,8'ini tahsis ettiğini aktardı.

Şu an dünya genelinde yaşanan çatışmalarda ölenlerin yüzde 94'ünü Müslümanların oluşturduğunu, halihazırda dünyada satılan her 3 silahtan birinin Ortadoğu'ya gittiğini ifade eden Erdoğan, Müslümanların çoğu zaman basit sebeplerle birbirine kurşun sıkarken, kaynaklarını eğitim, sağlık, araştırma-geliştirme yerine silahlanmaya ayırırken zenginleşenlerin Batılı silah tüccarları olduğunu bildirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

"Az önce izledik yapay zekanın, kuantum bilgisayarlarının, robotik teknolojilerin konuşulduğu bir dönemde ne yazık ki biz enerjimizi iç kavgalarla heba ediyoruz. Yüz milyonlarca Müslüman'ın sorumluluğunu taşıyan liderler olarak hiçbirimizin bu tablodan mutmain olmadığını biliyorum. Ancak biz her zorlukla beraber muhakkak bir kolaylığın olduğunu müjdeleyen bir dinin mensuplarıyız. Biz 'Kıyametin kopacağını bilseniz bile elinizdeki fidanı dikin' buyuran Peygamberimiz Aleyhissalatu Vesselam'ın ümmetiyiz. Ümitsizliğe kapılmak, yeise düşmek, karamsar olmak bize yakışmaz. Şartlar ne olursa olsun, ne kadar zor olursa olsun alemlerin Rabbi'nden ümit kesilmez. Zira her kriz beraberinde mutlaka fırsatları da getirir. Şayet biz bir olursak, beraber olursak, kardeş olursak, geçmiş yerine geleceğe odaklanırsak Allah'ın izniyle rahmet kapıları önümüzde açılacaktır. Unutmayalım 'birlikte rahmet, ayrılıkta azap vardır' emrine mütenasip şekilde saflarımızı daha da sıklaştırmalıyız. Sürekli sorunları konuşmak yerine bunlara deva olacak çözüm önerilerine yoğunlaşmalıyız. Potansiyelimizi harekete geçirecek, birbirimizin eksikliğini giderecek projelere ağırlık vermeliyiz."

Savunma, enerji, ileri teknoloji, finans başta olmak üzere stratejik önemi haiz alanlarda iş birliğini daha da ilerletmeleri gerektiğini belirten Erdoğan, milli paralarla ticaretten yatırımlara, zekat müessesesinin ihyasından israfının önlenmesine, çevreden eğitime, sağlığa, turizme kadar kısa süre içerisinde atılabilecek pek çok adım olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "İnşallah toplantımızın bundan sonraki bölümünde bu konulardaki somut önerilerimizi sizlerle paylaşacağız. Rabbim bizleri Kur'an-ı Kerim'in aydınlığından, Peygamber Efendimiz Aleyhissalatu Vesselam'ın kutlu yolundan ayırmasın diyorum." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplantının hayırlara vesile olmasını diledi ve ev sahipliği için Malezya Başbakanı Mahathir Muhammed ve Malezya halkına teşekkür etti.

Daha sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malezya Kralı Sultan Abdullah tarafından devlet ve hükümet başkanları ile Kuala Lumpur Zirvesi misafirleri onuruna verilen öğle yemeğine katıldı.

Zirvesi'nin yapıldığı Kuala Lumpur Konferans Merkezi'ndeki yemek, basına kapalı gerçekleşti. Erdoğan'a yemekte eşi Emine Erdoğan da eşlik etti. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yemek öncesinde, Malezya Kralı Sultan Abdullah, İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani ve Malezya Başbakanı Mahathir Muhammed ile Kuala Lumpur Zirvesi'nin sergi alanını gezdi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Adana arap escort Çukurova arap escort Seyhan arap escort Ankara arap escort Mamak arap escort Etimesgut arap escort Polatlı arap escort Pursaklar arap escort Haymana arap escort Çankaya arap escort Keçiören arap escort Sincan arap escort Antalya arap escort Kumluca arap escort Konyaaltı arap escort Manavgat arap escort Muratpaşa arap escort Kaş arap escort Alanya arap escort Kemer arap escort Bursa arap escort Eskişehir arap escort Gaziantep arap escort Şahinbey arap escort Nizip arap escort Şehitkamil arap escort İstanbul arap escort Merter arap escort Nişantaşı arap escort Şerifali arap escort Maltepe arap escort Sancaktepe arap escort Eyüpsultan arap escort Şişli arap escort Kayaşehir arap escort Büyükçekmece arap escort Beşiktaş arap escort Mecidiyeköy arap escort Zeytinburnu arap escort Sarıyer arap escort Bayrampaşa arap escort Fulya arap escort Beyoğlu arap escort Başakşehir arap escort Tuzla arap escort Beylikdüzü arap escort Pendik arap escort Bağcılar arap escort Ümraniye arap escort Üsküdar arap escort Esenyurt arap escort Küçükçekmece arap escort Esenler arap escort Güngören arap escort Kurtköy arap escort Bahçelievler arap escort Sultanbeyli arap escort Ataşehir arap escort Kağıthane arap escort Fatih arap escort Çekmeköy arap escort Çatalca arap escort Bakırköy arap escort Kadıköy arap escort Avcılar arap escort Beykoz arap escort Kartal arap escort İzmir arap escort Balçova arap escort Konak arap escort Bayraklı arap escort Buca arap escort Çiğli arap escort Gaziemir arap escort Bergama arap escort Karşıyaka arap escort Urla arap escort Bornova arap escort Çeşme arap escort Kayseri arap escort Kocaeli arap escort Gebze arap escort İzmit arap escort Malatya arap escort Manisa arap escort Mersin arap escort Yenişehir arap escort Mezitli arap escort Erdemli arap escort Silifke arap escort Akdeniz arap escort Anamur arap escort Muğla arap escort Bodrum arap escort Milas arap escort Dalaman arap escort Marmaris arap escort Fethiye arap escort Datça arap escort Samsun arap escort Atakum arap escort İlkadım arap escort Adıyaman arap escort Afyonkarahisar arap escort Ağrı arap escort Aksaray arap escort Amasya arap escort Ardahan arap escort Artvin arap escort Aydın arap escort Balıkesir arap escort Bartın arap escort Batman arap escort Bayburt arap escort Bilecik arap escort Bingöl arap escort Bitlis arap escort Bolu arap escort Burdur arap escort Çanakkale arap escort Çankırı arap escort Çorum arap escort Denizli arap escort Diyarbakır arap escort Düzce arap escort Edirne arap escort Elazığ arap escort Erzincan arap escort Erzurum arap escort Giresun arap escort Gümüşhane arap escort Hakkari arap escort Hatay arap escort Iğdır arap escort Isparta arap escort Kahramanmaraş arap escort Karabük arap escort Karaman arap escort Kars arap escort Kastamonu arap escort Kırıkkale arap escort Kırklareli arap escort Kırşehir arap escort Kilis arap escort Konya arap escort Kütahya arap escort Mardin arap escort Muş arap escort Nevşehir arap escort Niğde arap escort Ordu arap escort Osmaniye arap escort Rize arap escort Sakarya arap escort Siirt arap escort Sinop arap escort Sivas arap escort Şanlıurfa arap escort Şırnak arap escort Tekirdağ arap escort Tokat arap escort Trabzon arap escort Tunceli arap escort Uşak arap escort Van arap escort Yalova arap escort Yozgat arap escort Zonguldak arap escort
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.