Sakarya'daki FETÖ davasında karar

Sakarya'daki FETÖ davasında 222 sanıktan eski albaylar Uğur Coşkun ve Ahmet Üzer'e ağırlaştırılmış müebbet, 56 sanığa da 12 yıl 6 aydan 20 yıla kadar değişen oranlarda hapis cezası verildi.

Sakarya'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin 86'sı tutuklu, 222 sanığın yargılandığı davada, 2 sanık "anayasayı ihlal" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, 56 sanık da çeşitli suçlardan değişen oranlarda hapis cezasına çarptırıldı.  Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nce özel hazırlanan Ferizli Spor Salonu'nda yapılan duruşmaya, bazı tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile avukatları ve sanık yakınları katıldı.  Duruşmada, Hazine ve Maliye Bakanlığı ile müşteki avukatları, 15 Temmuz Derneği Başkanı Tarık Şebik ve AK Parti Sakarya Milletvekili Ali İhsan Yavuz'un yanı sıra izleyiciler de hazır bulundu.  Kararını açıklayan mahkeme heyeti, davanın bir numaralı sanığı meslekten ihraç edilen 1. Motorlu Piyade Tugay Komutan Vekili Piyade Kurmay Albay Uğur Coşkun ile eski Merkez Komutanı Albay Ahmet Üzer'in, "anayasayı ihlal" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmasına hükmetti.  Heyet, ayrıca 56 sanığın çeşitli suçlardan değişen oranlarda hapis cezasına çarptırılmasına, 164 sanığın ise beraatine karar verdi. 'Mahkemede bugün eli kanlı alçaklara hesap soruldu' 15 Temmuz Derneği Başkanı Tarık Şebik ile 15 Temmuz gazileri, Sakarya 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nce özel hazırlanan Ferizli Spor Salonu'nda açıklanan karar sonrasında ellerinde "Ayağa Kalk Sakarya", "FETÖ'cü hainlere en ağır ceza verilsin", "15 Temmuz'u unutmayacağız!", "Hainler millete hesap verecek", "Davana sahip çık Sakarya" ve "FETÖ'cü hainler! Eli kanlı katiller" yazılı dövizleri taşıdı.  Grup adına açıklama yapan Şebik, 15 Temmuz gecesi yaşanan darbe girişiminin muhataplarından birisinin de Sakarya olduğunu söyledi.  O gece Sakarya'nın, bir kez daha tarihi misyonunun gereğini yerine getirerek, büyük bir kahramanlık örneği göstererek, bu kalleş kalkışmayı durdurduğunu aktaran Şebik, binlerce vatan evladının Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın işaretiyle meydanları doldurup, ihanet çetesinin işgal etmeye kalkıştığı mevzileri göğüslerini kurşunlara siper ederek koruduğunu kaydetti.  Sakarya Valiliği önünde yaşanan olaylarda 15 vatandaşın gazi olduğunu anımsatan Şebik, "Bugün burada bu eli kanlı alçakların hesabının sorulduğu mahkemede karar açıklandı. Bu cezalar onların bu dünyadaki cezalarıdır. İnanıyoruz ki ahirette daha elim bir azap ile karşılık bulacaklar. Biliyoruz ki 15 Temmuz'da gördüğümüz bu millete karşı yapılan ne ilk ne de son saldırıdır. Şu da iyi bilinmelidir ki vatanımıza göz dikenler bunu asla başaramayacaklardır." şeklinde konuştu.  Şebik ayrıca 15 Temmuz'da başarılı olamayanların farklı yöntemlerle saldırılarını devam ettiğini ve dün konvansiyonel silahlar kullananların bugün dolar, döviz, kur, enflasyon, faiz silahını kullanarak ekonomiyi vurmaya çalıştığını belirterek, "Bu ekonomimizi çökertmeyi hedefleyen savaş 15 Temmuz'un devamıdır. Bizler bu saldırılar karşısında da tıpkı 15 Temmuz gecesi olduğu gibi malımızla canımızla devletimizin yanındayız. Bu kirli tezgahlara asla teslim olmayacağız. Farklı bir biçimlerde devam ettirilen savaşın bu muharebesini de Allah'ın izniyle kazanacağız." dedi.  Sanık yakınları ile 15 Temmuz gazileri arasında arbede Öte yandan, kararın açıklanmasının ardından bazı sanık yakınları ile 15 Temmuz gazileri arasında arbede çıktı. Polis ve jandarma ekiplerinin araya girmesiyle arbede sona erdi.  Olaya ilişkin AA muhabirine açıklama yapan 15 Temmuz gazisi Ali Kasımoğlu, mahkemenin kararını açıklamasıyla sanık yakınlarının bağırmaya başladığını söyledi.  Mahkeme çıkışında bazı sanık yakınlarının 15 Temmuz gazilerine "Hainsiniz." diye bağırdığını dile getiren Kasımoğlu, "Sanki biz onları vurmuşuz gibi 'hain' yaftasını bize yapıştırmaya çalıştılar. Çıkışta aralarından birçok kişi bize saldırmaya başladı. Bayan gazilerimiz var, ona vurmaya çalıştılar, doğal olarak biz de karşılık verdik. Bizi 'hain' olarak addeden kişiler, vücudumuza yediğimiz mermilerin düğünde mi olduğunu düşünüyorlar acaba? Karnıma ve koluma isabet eden mermiler, kendi kendimize atılan bir mermi miydi? Nasıl bir hainliktir bu ki aileleri dahi bunun hala farkında değiller." diye konuştu.  Kasımoğlu, mahkeme sürecinin çok kötü olduğunu öne sürerek, içerideki sanık yakınlarının sürekli kendilerine kışkırtıcı şeyler söylediğini dile getirdi.  "Bizi dolduruşa getirip saldırma teşebbüsünde bulundular." diyen Kasımoğlu, "Hepsinden şikayetçi olacağız. Bunun takipçisi olacağız. Bu dayanışma davası, daha önce de bitmedi, bundan sonra da bitmeyecek. Bunlar, farklı farklı şekillerde üzerimize gelmeye çalışacak kitledir. Bu kitlenin elbet bastırılması gerekir. En kısa sürede ilahi adalet tecelli edecektir." ifadelerini kullandı.