Zamlar araç sahiplerinin cebini yakacak

Zorunlu trafik sigortasındaki yeni düzenleme araç sahiplerinin canını yakacak cinsten. Üst üste yapılan yeni düzenlemeler vatandaşın cebine zam olarak dönmeye başladı. 1 Haziran'da başlayan yeni dönem, primlerin tavan yapmasına neden oldu. Araç sahipleri de yapılan bu düzenlemenin ekonomik olarak kendilerini ciddi etkileyeceğini savundu.

Trafikte sigortalarındaki yapılan düzenlemelere tepkiler dinmiyor. Sigorta kapsamındaki düzenlemelerin ardından primler, tavan yapmaya başladı. Düzenlemenin ardından araçlardaki yapılan onarımlar ve kazalardaki aracın değer kaybından doğan zararlar da artık sigorta kapsamına alındı. Prosedürlerdeki yapılan düzenlemenin ardından Zorunlu Trafik Sigortası 2 yılda 10 kat zamlanmış oldu. Yani 2013'de 100 liraya sigorta yaptıran bir araç sahibi 2015'e gelindiğinde 1000 liraya ulaşan ücretlerle karşılaşmaya başladı.Güneydoğu Anadolu Profesyonel Sigorta Acenteleri Derneği (GAPSİAD) Başkanı İsa Döğmeci, yaptığı açıklamada, yapılan düzenlemeyle birçok araç sahibinin mağdur olacağını savundu. Döğmeci,"Zorunlu trafik sigortasıyla ilgili olarak ilk altı ay öncesinden bahsedelim. Bizim yedinci basamağımız var. Satış dediğimiz dördüncü basamak 300 TL ile 500 TL arasında değişiyordu. Şu anda bunlar yüzde 100 ile yüzde 300 arasında bir zamlanma söz konusu fiyatlarda. Bu müşterilerin araç sigortası yaparken bir anda şok yaşamasına sebep oldu. Çünkü daha üç ay önce gelip 300 liraya poliçe yapmış, bugün 800-900 lira gibi rakamlar söz konusu. Sigorta şirketleri zarar ettiklerinden şikayetçi. Çok fazla hasarın olduğunu dile getiriyorlar. Örneğin biz basına da açıklamalarda bulunduk. Terör ilgili olan kısım trafik sigortalarını çok ilgilendirmiyor. Onlar daha çok kaskoyla özel sigortaları ilgilendiren bir konudur. Trafik poliçesi zaten terörle ilgili herhangi bir ödeme yapmıyor. Vatandaş burada bazı şeyleri karıştırıyor. Vatandaş terör olaylarının trafik poliçelerini arttırdığını düşünüyor. HASARLAR VE KAZALAR ORANLARI ARTIRDIKaskoyla özel işyeri sigortalarında terör olayları yüzünden bir yükseliş söz konusu. Ama trafik poliçelerindeki en büyük problem trafik kazalarının çokluğu ve hasarın fazlalığı yüzündendir. Özellikle bizim bölgemizde 10 yaşın üzerinde çok araç var. Örneğin Akçakale yolu bizim kanayan yaramızdır. Çünkü 7-8 kişilik, kapasitenin üstünde yolcu alması, bunların kaza yapmaları sonucu ve ölümlü kazaların çok olmasından, trafik poliçesi de hem ölümlü hem yaralı durumlarında tazminat ödemesi yapıyor, ve kimi kazalarda üçüncü şahıslara ödeme yapıyor."diye konuştu. Sigortaların yükselmesinde sigorta şirketlerinin bu güne kadar hep zarar ettikleri iddiasının etkili olduğunu belirten Döğmeci, şunları söyledi:"Buna istinaden fiyatlarını yükselttiler. Bu yükseliş çok normal bir yükseliş değil. Fiyatlar revize edilebilir ama bu boyutta yükselişi uygun değil. Vatandaşlar da bu yüzden şikayetçi. Biz, bu konuda vatandaşı da bir eksik görüyoruz. Vatandaştan yeterli tepkiyi göremedik. Bize tepkisini koyuyor. Bu bizimle alakalı değil. Sonuç itibariyle sigorta acentesiyiz ve aracı bir kurumuz. Müşteriyle sigorta şirketleri arasında danışmanlık yapan kurumlarız. Bu tepkilerin daha çok hazineye, siyasilere, milletvekillerine, bakanlara sunulması gerekiyor."'ŞİRKETLERİN FİYAT POLİTİKASI DÜZELTİLMESİ GEREKİYOR'Şirketlerin fiyat politikası düzelmediği sürece vatandaşın yapacağı bir şey olmadığını belirten Döğmeci, şunları kaydetti:"Acenteler hangi sigorta şirketinin acenteliğini yapıyorsa o şirketin fiyatlarını vatandaşa sunuyor. Burada diyelim x şirketinin verdiği fiyat aynıdır, değişmez. Ama şirketler arasında serbest bir politika var ve şirketlere hazinenin uyguladığı herhangi bir kriter yok. En son ticari araçlarda tavan fiyat uygulaması getirildi. Bunlar da çok yüksek rakamlardı, düşük olduğu söylenemez. Vatandaşın tepkisini ortaya koyması lazım. Örneğin dün 4 bin 500 liralık bir aracın sigortası bin 512 lira oldu. Çok ciddi bir rakam, hemen hemen aracın üçte bir parası yapıyor. Şu anda acentelerde iş paylaşımı var. Acenteler arasında fiyatlar çok fark etmiyor. Şirketlerin fiyat politikası düzelmediği sürece vatandaşın yapacağı bir şey yok. Acente demek danışman demek. Çünkü trafik poliçesi yapmakla iş bitmiyor. Hasar anında veya daha sonra bir problem yaşadığınız zaman bir destek almanız gerekiyor. Vatandaşın işini yapan acentelerden poliçelerini almalarını tavsiye ediyoruz."'SİGORTA ŞİRKETLERİNİN KOMİSYONLARI YÜZDE 3-4'LERE DÜŞÜRÜLDÜ'Şirketlerin acentelere yönelik verdiği komisyon oranlarını düşürmesi, acentelerin ayakta durması için gerekli olan rakamlar olmadığını dile getiren Döğmeci,"Sigorta şirketlerinin komisyonları yüzde 3-4'lere düşürmesi acentelere aradan çıkarmak gibi bir şey. Sanki kendilerinin online satalım, doğrudan biz satalım anlayışı var. Çünkü acente birçok şirketin hizmetini sunuyor vatandaşa. Bu da onların pek hoşuna gitmiyor. Acente vatandaşın tek bir şirkete bağlı olmasını ortadan kaldırıyor. Acente her şeyi süzgeçten geçirip en uygun olanı vatandaşa sunuyor. Acenteler zaten aldığı komisyonlarla ayakta duruyor. Burada bize çok ciddi bir haksızlık yapılıyor. Biz de bununla ilgili gerekli girişimlerde bulunuyoruz. Şu anda bir imza kampanyamız var. Ondan sonra twitter'da 'komisyonuma dokunma' diye bir organizasyonumuz ve hazineye bir başvurumuz var. Daha önceleri trafikte yüzde 17, kasko da yüzde 15 idi. Bunu yüzde 3-4'lere düşürdüler. Yüzde 3-4 bizim kira ve personel giderlerimizi karşılayamamamız demek. Bununla ilgili çok ciddi sıkıntımız var. Şu anda acenteler böyle bir haksızlık yapıyor. Şu anda Urfa merkez 115, toplamda 215 tane acente var."ifadelerine yer verdi.ZEKİ ALTUNDAĞ