VEDA ETMEDEN GİDEN BİR DOST
(İHA) - İhlas Haber Ajansı |
15.07.2013 - 09:49, Güncelleme:
12.09.2022 - 18:02 2771+ kez okundu.
VEDA ETMEDEN GİDEN BİR DOST
Hangi saate, hangi güne ayarlanmış bilinmez sonsuza yolculuk. Nerede, hangi duygular, hangi hayal ve arzular içinde. Kapı çalınınca bir kez, geride kalır tüm yaşananlar, hiç yaşanmamış gibi. Birkaç saat önce dense ki size, birazdan gün içinde çekip gideceksiniz. Bir telaş sarar bizleri elimiz ayağımıza dolanır. Hatta o gerçekten kaçarak uzaklaşmaya çalışırsınız belki de. Ama kaçışı yok, ertelemesi asla. Madem kaçınılmaz bir gerçekse bu yolculuk öncesi, seyahate çıkmadan her zaman ansızın gidecek gibi elimizde biletimiz verilmeden tüm hazırlıklarımızı yapmalı, dostlarımızla helalleşmeliyiz. Çünkü o kadar zamanımız olmaya bilir.
Bir dostu uzun süre görmediğinizde onu görme arzusu depreşir içinizde. Burnunuzda tüter adeta. Tam bu duygu atmosferi içinde yoğunlaşırken umulmadık bir anda onunla karşılaşmanız ne güzel bir mutluluk. Okulların kapatılması ile seminer döneminde Milli Eğitim Müdürümüz Metin İlci beyefendi ile görüşmeye gitmiştik birkaç arkadaşımla. Bahçesinde karşılaştık merdivenleri çıkarken aziz iki dostumla. İlimize yıllardır hizmet veren vakur, ağırbaşlı, mütevazi ve edep timsali Hasan Hüseyin Tunçbilek ağabeyim. Diğeri ise Uzun süreden beri edebiyat alanında istifade ettiğim ve hatta ilk şiir kitabımı inceleyerek yayınlamama vesile olan değerli Mustafa Sami Çetiner hocam idi. Ayaküstü sohbet ederken Hüseyin Hocamın serzenişte bulunarak neden görüşemiyoruz aynı ilde olduğumuz halde. Üstelik emekli olduğunuz taktirde. Bende haklısınız hocam, en kısa sürede sizleri ziyaret edeceğim diyerek sohbetimize devam ettik. Aynı şekilde Mustafa hocam ile de aynı duyguları paylaştık. Ve muhabbetle kısa zamanda görüşmek dileklerimizle ayrıldık. İçimde bir burukluk ve özlemle merdivenden çıkışlarını seyredip durdum. Hocamlar randevu aldıkları için hemen görüşmeye geçtiler.
Bizlerde yaklaşık yarım saatlik zaman dilimini Müdür yardımcıları ve şube müdürleri ile eğitim konusunda taktik ve stratejiler üzerinde sohbet ederek zamanımızı değerlendirdik. Bekleme odasına geçer geçmez kapı açılarak, vedalaşırlarken, tekrar göz göze geldik ve aynı şekilde mutlaka görüşmeliyiz diyerek, onlar ayrılırken bizler boş bıraktıkları koltuklara oturdukça. Ziyaretimizin konusu malumunuz olduğu üzere ilimizin eğitim alanında yaşadıkları sıkıntı ve çıkış yolları idi.
Verimli bir görüşme olmuştu. Eğitim üzerine yazmış olduğum yazı, görüş ve önerilerin eğitime ışık tuttuğunu beyan eden milli eğitim camiası çalışma azmimi bir kez daha arttırmıştır.
Ayrılık vakti geldiğinde çalışmalarından dolayı müdürümüze teşekkürlerimizi sunarken, bize düşen bir sorumluluk ve görev karşısında her zaman yanlarında olacağımızı söyleyerek ayrıldık. Kulaklarımda çınlayan Hasan Hüseyin hocamın mutlaka görüşelim sözleri her geçen gün beni içten içe sarıyordu her geçen gün. Nihayet bir arkadaş gurubu ile tuttuk yolunu kampusun. Eğitim Fakültesi kapısına giderek Hüseyin Hocamızla görüşeceğimizi söyleyince görevli personel rahatsızlığı dolayısıyla memleketinde hastanede yattığını söyleyince bir hüzün kapladı yüreklerimizi. Dua etmekten başka bir şey kalmamıştı anlaşılan. Gitmişken diğer arkadaşlarla görüşerek şehre döndük.
Kim bilebilirdi ki bu ayrılışın, görüşülen o anın sonsuza uzayacağını. Son bakış, son özler olacağını kim bilebilirdi ki. Doyasıya sohbet etmeden, hasret gidermeden ayrılmak ve bir daha asla görüşememek. Gazete manşetlerinde vefat haberlerini okumak aklımın ucundan geçmiyordu. Ama bir gerçek vardı, tek bir gerçek Hüseyin hocam hayata veda etmişti, tüm sevenlerini, ailesini, eşini ve çocuklarını geride bırakarak.
Hizmet insanı, ağırbaşlı, oğlun insan yıllardır birlikte olduğu tüm üniversite camiasını ,Urfalı dostlarını hüzne boğarak elveda demişti artık.
Geride cansız bir resim, tatlı anılar bırakarak.
Kendisine Allahtan rahmet, tüm üniversite camiası ve iş arkadaşlarının üzüntülerini paylaştığımı , kederli ailesine sabrı cemil niyaz ediyorum. Mekanın cennet olsun ağabeyim.
Hangi saate, hangi güne ayarlanmış bilinmez sonsuza yolculuk. Nerede, hangi duygular, hangi hayal ve arzular içinde. Kapı çalınınca bir kez, geride kalır tüm yaşananlar, hiç yaşanmamış gibi. Birkaç saat önce dense ki size, birazdan gün içinde çekip gideceksiniz. Bir telaş sarar bizleri elimiz ayağımıza dolanır. Hatta o gerçekten kaçarak uzaklaşmaya çalışırsınız belki de. Ama kaçışı yok, ertelemesi asla. Madem kaçınılmaz bir gerçekse bu yolculuk öncesi, seyahate çıkmadan her zaman ansızın gidecek gibi elimizde biletimiz verilmeden tüm hazırlıklarımızı yapmalı, dostlarımızla helalleşmeliyiz. Çünkü o kadar zamanımız olmaya bilir.
Bir dostu uzun süre görmediğinizde onu görme arzusu depreşir içinizde. Burnunuzda tüter adeta. Tam bu duygu atmosferi içinde yoğunlaşırken umulmadık bir anda onunla karşılaşmanız ne güzel bir mutluluk. Okulların kapatılması ile seminer döneminde Milli Eğitim Müdürümüz Metin İlci beyefendi ile görüşmeye gitmiştik birkaç arkadaşımla. Bahçesinde karşılaştık merdivenleri çıkarken aziz iki dostumla. İlimize yıllardır hizmet veren vakur, ağırbaşlı, mütevazi ve edep timsali Hasan Hüseyin Tunçbilek ağabeyim. Diğeri ise Uzun süreden beri edebiyat alanında istifade ettiğim ve hatta ilk şiir kitabımı inceleyerek yayınlamama vesile olan değerli Mustafa Sami Çetiner hocam idi. Ayaküstü sohbet ederken Hüseyin Hocamın serzenişte bulunarak neden görüşemiyoruz aynı ilde olduğumuz halde. Üstelik emekli olduğunuz taktirde. Bende haklısınız hocam, en kısa sürede sizleri ziyaret edeceğim diyerek sohbetimize devam ettik. Aynı şekilde Mustafa hocam ile de aynı duyguları paylaştık. Ve muhabbetle kısa zamanda görüşmek dileklerimizle ayrıldık. İçimde bir burukluk ve özlemle merdivenden çıkışlarını seyredip durdum. Hocamlar randevu aldıkları için hemen görüşmeye geçtiler.
Bizlerde yaklaşık yarım saatlik zaman dilimini Müdür yardımcıları ve şube müdürleri ile eğitim konusunda taktik ve stratejiler üzerinde sohbet ederek zamanımızı değerlendirdik. Bekleme odasına geçer geçmez kapı açılarak, vedalaşırlarken, tekrar göz göze geldik ve aynı şekilde mutlaka görüşmeliyiz diyerek, onlar ayrılırken bizler boş bıraktıkları koltuklara oturdukça. Ziyaretimizin konusu malumunuz olduğu üzere ilimizin eğitim alanında yaşadıkları sıkıntı ve çıkış yolları idi.
Verimli bir görüşme olmuştu. Eğitim üzerine yazmış olduğum yazı, görüş ve önerilerin eğitime ışık tuttuğunu beyan eden milli eğitim camiası çalışma azmimi bir kez daha arttırmıştır.
Ayrılık vakti geldiğinde çalışmalarından dolayı müdürümüze teşekkürlerimizi sunarken, bize düşen bir sorumluluk ve görev karşısında her zaman yanlarında olacağımızı söyleyerek ayrıldık. Kulaklarımda çınlayan Hasan Hüseyin hocamın mutlaka görüşelim sözleri her geçen gün beni içten içe sarıyordu her geçen gün. Nihayet bir arkadaş gurubu ile tuttuk yolunu kampusun. Eğitim Fakültesi kapısına giderek Hüseyin Hocamızla görüşeceğimizi söyleyince görevli personel rahatsızlığı dolayısıyla memleketinde hastanede yattığını söyleyince bir hüzün kapladı yüreklerimizi. Dua etmekten başka bir şey kalmamıştı anlaşılan. Gitmişken diğer arkadaşlarla görüşerek şehre döndük.
Kim bilebilirdi ki bu ayrılışın, görüşülen o anın sonsuza uzayacağını. Son bakış, son özler olacağını kim bilebilirdi ki. Doyasıya sohbet etmeden, hasret gidermeden ayrılmak ve bir daha asla görüşememek. Gazete manşetlerinde vefat haberlerini okumak aklımın ucundan geçmiyordu. Ama bir gerçek vardı, tek bir gerçek Hüseyin hocam hayata veda etmişti, tüm sevenlerini, ailesini, eşini ve çocuklarını geride bırakarak.
Hizmet insanı, ağırbaşlı, oğlun insan yıllardır birlikte olduğu tüm üniversite camiasını ,Urfalı dostlarını hüzne boğarak elveda demişti artık.
Geride cansız bir resim, tatlı anılar bırakarak.
Kendisine Allahtan rahmet, tüm üniversite camiası ve iş arkadaşlarının üzüntülerini paylaştığımı , kederli ailesine sabrı cemil niyaz ediyorum. Mekanın cennet olsun ağabeyim.
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA) ve diğer ajanslar tarafından eklenen tüm haberler, sitemizin editörlerinin müdahalesi olmadan ajans kanallarından çekilmektedir. Bu haberlerde yer alan hukuki muhataplar haberi geçen ajanslar olup sitemizin hiç bir editörü sorumlu tutulamaz...
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.