Sınırı geçenlerin sayısı 100 bini geçti

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, Kobani'den gelerek sınırı geçen Suriyeli sayısının 60 bini aştığını bildirdi. Kobani bölgesine yapılan saldırılar sonrasında yaklaşık 20 köyün IŞİD kuvvetleri tarafından ele geçirildiğini söyleyen Kurtulmuş: “Bu nedenle oradan çok hızlı bir şekilde sınırımıza doğru bir göç dalgası geldi.” dedi.

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker ile İçişleri Bakanı Efkan Ala, Suriye sınırında incelemelerde bulunmak üzere Şanlıurfa'ya geldi.Özel bir uçakla GAP Havaalanı'na gelen Kurtulmuş, Ala ve Eker, burada bir süre toplantı yaptıktan sonra askeri helikopterle Suruç ilçesine hareket etti.Hükümet yetkililerini taşıyan helikoptere güvenlik nedeniyle 2 helikopter daha eşlik etti. SINIRI GEÇENLERİN  SAYISI 60 BİNİ AŞTI Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker ile İçişleri Bakanı Efkan Ala, Suriye sınırında Türkiye'ye giriş yapan sığınmacıların kaldığıSuruç Yatılı Bölge Okulu'nu (YİBO) ziyaret etti.AFAD tarafından oluşturulan kayıt kabul merkezini ziyaret eden Kurtulmuş, Ala, Eker ve beraberindekiler, daha sonra alanda kurulumu devam eden çadırları inceledi. Bakanlar Ala ve Eker'le birlikte, okulun yatakhanesinde kalan Suriyeli sığınmacılarla sohbet eden Kurtulmuş, gazetecilere yaptığı açıklamada, Suriye'deki savaşın dünyanın gözü önünde 3 yılı aşkın bir süredir devam ettiğini anımsattı.Kurtulmuş, Suriye rejiminin kendi halkına bir devlet terörü uyguladığını ifade ederek şunları kaydetti:"Onun sonucu bugün IŞİD denilen bir olguyla karşı karşıya kalıyoruz. Maalesef Kobani bölgesine yapılan saldırılar sonrasında yaklaşık 20 köyün IŞİD kuvvetleri tarafından ele geçirilmesiyle birlikte oradan çok hızlı bir şekilde sınırımıza doğru bir göç dalgası geldi. Bildiğiniz gibi önceki gün başlayan hareketlilik karşısında bütün ilgili birimlerimizce en iyi senaryodan en kötü göç senaryosuna kadar hepsine hazırlıklı olduk. Bu çerçevede 100 bini aşkın bir göçmen kitlesinin buraya gelmesi olasılığı dahi masadaydı. Sığınmacı göçmen kardeşlerimizin sayısı 60 bini aşmıştır."Türkiye'nin yardım çığlığı atarak elini uzatan herkese yardım elini uzattığına işaret eden Kurtulmuş, "Elimizi uzatmak, gönlümüzü ve evimizi açmak durumundayız. Dolayısıyla Suriye'den gelen kardeşlerimizin etnik kökeni ne olursa olsun mezhebi, meşrebi, dini ne olursa olsun hepsini kabul etmek durumundayız. Hepsine 'buyurun, hoşgeldiniz' demek durumundayız" dedi. Kurtulmuş, şu an YİBO'da 600 Suriyeli misafirin kaldığını belirterek, AFAD tarafından okul bahçesine 35 çadır kurulacağını ve buranın toplamda 3 bin sığınmacının kalacağı bir kampa dönüştürüleceğini söyledi. "GÖÇ DALGASININ İLK  ADIMI BİLE EN İYİ ŞEKİLDE YÖNETİLDİ" Numan Kurtulmuş, dünyanın hiçbir yerinde hiç bir devletin 60 bine yakın mülteciyi kabul edemeyeceğini bunun maddi zenginlikle değil, gönül zenginliğiyle alakalı olduğunu vurguladı.Kobani ve çevresinden gelen bazı Suriyelilerin de kendi akrabalarının yanında kaldığına işaret eden Kurtulmuş, "Zor bir göç dalgasıyla karşı karşıya kaldık. Şimdiye kadar olanki sürecin ilk adımı bile fevkalade başarılı bir şekilde yönetilmiştir, 60 bin kişi Allah'a şükür kimsenin burnu bile kanamadan Türkiye sınırları içerisine alınmıştır. Bu insanlar çok kısa sürede yerleştirilmeye başlanmıştır" diye konuştu. Kurtulmuş, YİBO'ya gelişleri sırasında Suruç içerisinde bekleyen Suriyelileri gördüklerini bu kişilerin de en kısa sürede uygun bir yere yerleştirileceklerini bildirdi. "IŞİD BİR SEBEP DEĞİL SONUÇTUR" Suriye ve Irak'da en kısa sürede istikrar ve barışın olmasını arzuladıklarını kaydeden Kurtulmuş, şöyle devam etti:"Bir kere daha ifade etmek istiyoruz ki; IŞİD bir sebep değil sonuçtur. Eğer siz Suriye'de ve Irak'ta halkın büyük çoğunluğunu oluşturan kitlelerin siyasal katılım süreçleri içerisinde olmasını sağlamazsanız, eğer Suriye'de ve Irak'ta her türlü istikrarsızlığın önün açarsanız ve insanlara kendilerini ifade etme imkanı sağlamazsanız bugün IŞİD'i yenersiniz ama Allah korusun yarın başka birşey çıkar. Dolayısıyla biz bunu bir tarafını insanı yardım olarak görüyorsak diğer tarafını bölgenin siyasal bütünlüğü ve siyasal istikrarı olarak gördüğümüzün bir kere daha altını çizmek istiyorum." 'DÜNYANIN HİÇBİR  YERİNDE HİÇBİR ÜLKE BİR GÜNDE 60 BİN KİŞİYİ SINIRLARINA ALAMAZ'' Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Suriyeli sığınmacılara ilişkin, ''Dünyanın hiçbir yerinde hiçbir ülke bir günde 60 bin kişiyi sınırlarına alamaz'' dedi.Kurtulmuş, Suruç ilçesinde gazetecilere yaptığı açıklamada, sığınmacılara yönelik Türkiye Cumhuriyeti'nin desteğinin insani ölçülerde devam ettiğini söyledi.Suriyeli sığınmacıların ülkelerinden ayrıldıktan sonra büyük travmalar yaşadığını anlatan Kurtulmuş, bir kişinin göçmen durumuna düşmesinde insanlığın suçunun bulunduğunu düşündüğünü belirtti.Türkiye'de bir milyonun üzerinde Suriyelinin barındığını vurgulayan Kurtulmuş, şöyle devam etti:"Bir günün içerisinde Kobani bölgesinden 60 bin kişiyi Türkiye sınırları içerisine aldık. Ayrıca geçtiğimiz hafta önce 36 - 38 bin seviyelerine çıktı şimdi 30 bin seviyesine geri indi. Yaklaşık 30 bin civarında Yezidi Türkiye sınırlarına kabul edildi. Dolayısıyla biz üzerimize düşeni yapıyoruz ama esas istediğimiz esas beklediğimiz ve duamız ise hiçbir kardeşimizin hiçbir insanın göçmen durumuna düşmemesidir. Türkiye Cumhuriyeti olarak üzerimize düşenin ne kadar büyük olduğunu biliyoruz sorumluluğumuzu yerine getirmeye çalışıyoruz.''Sığınmacılarla görüşerek eksik ve sıkıntılarını dinlediklerini anlatan Kurtulmuş, en kısa sürede son günlerde Türkiye'ye sığınanların da ihtiyaçlarının giderilmesinin planlandığını dile getirdi.Kurtulmuş, Suriyelilerin en yakın zamanda ülkelerine dönmesini temenni ettiklerini belirterek, şunları söyledi:''İnşallah Türkiye bunun da üstesinden gelecektir, bu Türkiye açısından bir iftihar vesilesidir. Dünyanın hiçbir yerinde hiçbir ülke bir günde 60 bin kişiyi sınırlarına alamaz. Çeşitli vesilelerle karşılaştığımız zengin ve büyük ülkelerin yetkilileri bir kaç bin göçmenle bile karşılaştıklarında çektikleri zorlukları anlatıyorlar. Suriyelilere yönelik çalışmalarımız sürecek. Kamu kurum ve kuruluşlarıyla işbirliğiyle imkanlarımızı kullanacağız. Gücümüzün yettiği kadar yarım ekmeğimiz varsa onun da yarısını paylaşmasını bilmeliyiz.'' Bir gazetecinin 'yeni göç dalgası bekleniyor mu? sorusuna ise Kurtulmuş, ''Türkiye'nin gönlü zengindir. Tabi bizde böyle bir göç dalgasıyla karşılaşmayı istemezdik ancak yardım elini uzatana yardım elimizi uzatırız. Çok şükür bu anlamda profesyonel olduk tüm birimlerimizle herhangi bir sınırımız ve limitimiz yok. Cepteki kasadaki zenginlikle değil gönül zenginliğiyle ilgilidir. Bu millet bunu gösterecektir'' diye yanıtladı. MÜRŞİTPINAR'DA  İNCELEME Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, İçişleri Bakanı Ala ve Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Eker, Şanlıurfa'nın Suruç ilçesindeki Mürşitpınar Sınır Kapısı'nda da incelemelerde bulundu.Bakanlar Ala ve Eker ile sınırın diğer tarafındaki Suriyelilerle sohbet eden Kurtulmuş, ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, yaklaşık 30 kilometrelik sınır bölgesinde 8 noktadan geçişlerin olduğunu söyledi.Söz konusu kapılardan zor durumda kalan komşuların kabul edildiğini anlatan Kurtulmuş, sınır bölgelerinin tamamının güvenlik güçlerinin kontrolünde olduğunu söyledi. Kurtulmuş, şu an için Türkiye'yi tehdit eden bir unsurun bulunmadığına dikkati çekerek şunları kaydetti:"Şükürler olsun ki; Türkiye Cumhuriyeti kendi sınır güvenliğini sağlayacak güçtedir. Burada insani yardımlar konusunda valimizin koordinasyonunda çalışmalar sürüyor. Gelenler kontrollü bir şekilde bir kısmı ailelerinin yanında bir kısmı da imkanlar çerçevesinde oluşturulan yerlere yerleştiriliyor. İnşallah bu daha büyük bir sayıya ulaşmaz. Ama sonuçta yardım dileyerek sınırlarımıza gelenlerin bir kısmını alıp da bir kısmına alamayız diyemeyiz. Sonuçta millet olarak hamiyetperverliğimizi, komşuluğumuzu, insani duygularımızı en iyi şekilde yerine getiriyoruz. Burası şu anda sakin. Eğer büyük bir göç dalgası olursa burayı da açabiliriz. Her türlü senaryoya ve göç dalgasına hazırlıklıyız. İnsanı yardım ve güvenlik açısından da her türlü önlem alındı. Dolayısıyla her şey devletin kontrolü altında. İnşallah hiç kimse zor durumda aç, susuz bırakılmayacak. Herkese imkan dahilinde destek verilecektir. İnşallah kendi ülkelerindeki durum en kısa sürede düzelir ve buraya gelen göçmenler de memleketlerine geri dönerler."