Binalardaki sinsi tehlike "korozyon" yapıyı depreme dayanıksız hale getiriyor

Gündem 23.03.2023 - 11:54, Güncelleme: 23.03.2023 - 11:54 2834+ kez okundu.
 

Binalardaki sinsi tehlike "korozyon" yapıyı depreme dayanıksız hale getiriyor

İstanbul'da özellikle 2000 yılı öncesinde inşa edilen yapıların birçoğunda görülen korozyonun binaların taşıma gücünde azalmaya neden olduğu, bu nedenle kentteki yapı stokunun hızlı şekilde yenilenmesi gerektiği bildirildi.
Uzmanlar, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'taki depremlerde meydana gelen yıkımın ardından beklenen Marmara depremi nedeniyle bütün dikkatlerin çevrildiği İstanbul'da 2000 yılı öncesinde inşa edilen yapıların birçoğunda korozyon görüldüğünü vurguluyor. İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) İnşaat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Gençoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, korozyonun betonarme yapılardaki çeliklerin paslanması ile oluşan dayanım kaybının nedeni olduğunu söyledi. Korozyonun zamanla meydana gelen çevre etkilerine bağlı olduğunu belirten Gençoğlu, "Korozyona bağlı bir yapıda betonarme elemanların genelde içindeki donatının paslanmasıyla 'beton örtüsü' dediğimiz, üstündeki kabuk kısmı, donatının boyuna doğrultusunda çatlar ve boşluklar oluşur. Elimizle hafifçe vurduğumuz zaman 'tok' diye bir ses gelir. Buradan da kolonda veya kirişte aşırı bir korozyon olduğu anlaşılır." diye konuştu. Gençoğlu, korozyonun kısa sürede meydana gelmediğini, minimum 5-6 yıllık bir süreçle başladığını anlattı. Korozyonun İstanbul'da da çok yaygın olduğuna dikkati çeken Gençoğlu, "2000 öncesi yapılarda zamana da bağlı çevre koruması iyi yapılmadığında çevredeki su ve neme karşı yapı elemanlarında gerekli izolasyon kullanılmadığında korozyon zamanla çok aşırı derecede oluyor. İstanbul'da korozyonu araştırdığımızda 2000 yılı öncesi inşa edilen binaların hemen hemen büyük bir kısmında çok yaygın vaziyette gördük. Ancak korozyon bütün binalarda görülebilir." dedi. Fotoğraf: Kadir Kemal Behar/AA Suya ve neme karşı korunmanın önemi Binaların izolasyonunun iyi yapılması gerektiğini dile getiren Gençoğlu, yapıların suya ve neme karşı korunmasının önemli olduğunu ifade etti. Gençoğlu, binalarda ve özellikle bodrum katlarında havalandırmanın iyi olması gerektiğinin altını çizerek, "Binaların suya karşı çevre izolasyonuyla korunması gerekiyor. Korozyon bodrum kattan başlayarak üst katlara doğru da devam edebiliyor. Korozyon, betonarme yapıların maalesef göçme nedenlerinden gösterilebilir. Korozyona karşı ciddi tedbir almak lazım. Yapısal kimyasallar ile korozyonlu alanın temizlenip üzerinin özel betonlar ve harçlarla kapanması gerekiyor." uyarısını yaptı. "Korozyon başlamış binada 5 yılda taşınma gücünde yüzde 50 kadar azalma yaşanıyor" İstanbul Arel Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Başkan Yardımcısı Dr. Sinan Cansız ise korozyonun beton içindeki demirin hava ile temas ederek oksitlenmesi sonucu meydana gelen aşınma miktarı olduğunu söyledi. Binaların beton dayanımı zayıf olduğunda 3 santimetre beton ile kaplı da olsa oksijenin betondaki demire ulaşıp korozyona yol açabildiğini anlatan Cansız, "Korozyon nedeniyle demir çaplarında yıllık 0,25 milimetreye kadar azalma meydana geliyor. Bu azalmadan kaynaklı korozyon başlamış bir binada 5 yılda taşınma gücünde yaklaşık yüzde 50 kadar azalma yaşanıyor." ifadelerini kullandı. Dr. Cansız, yaşanan kayıpla korozyon nedeniyle binaların orta hasarlı konuma geldiğini vurgulayarak, şunları söyledi: "Binalarda sadece betonun kaliteli olması korozyonun engellenmesine sebep değildir. Yapının nemli, su alan bir bölgede olması sebebiyle kolonlarında veya kirişlerinde şişmeler meydana gelirse çatlaklar oluşursa bu çatlaklardan oksijen nüfuz ediyor ve içindeki donatıyı paslandırıyor. Bu nedenle beton dayanımı C25-C30 mertebesinde olacak. İkincisi kabuk betonda herhangi bir çatlak olmayacak ki içine oksijen girmesin ve donatı korozyona uğramasın." Eski yapılar riskli İstanbul'daki konutların yaklaşık 2,7 milyonunun 2000 yılı sonrasında inşa edildiğini aktaran Cansız, bunların birçoğunda korozyonun had safhaya ulaştığını vurguladı. Cansız, kentteki eski yapı stokunun hızlı şekilde yenilenmesi gerektiğini dile getirerek, "İstanbul'da Bağcılar, Büyükçekmece, Bakırköy'de korozyona baktık. Eski yapıların yaklaşık yüzde 50'sinde korozyon var. Yeni yapılarda da yaklaşık yüzde 20 mertebesinde korozyon olduğunu gördük. Yeni yapılarımız yaklaşık 70 ile 80 yıl ömre sahip yapılar. Eğer bir yapıda korozyon başladıysa bu yeni yapı dahi olsa ömrünü 30-40 yıla düşürebilir." değerlendirmesinde bulundu. Yapıları korozyondan korumanın en temel yollarından birisinin su ile temasını kesmek olduğuna değinen Cansız, yapının taşıyıcı elemanlarındaki kabuk betonunun mutlaka çatlaksız bir şekilde onarılması gerektiğini sözlerine ekledi. "Korozyonlu bölgenin tamiratı dikkatli yapılmalı" İstanbul Aydın Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Öğretim Üyesi Dr. Hakan Koman da İstanbul'da 2000 öncesi binalarda deniz kumu kullanıldığını, bu durumun da "korozyon" oluşturduğunu söyledi. Halk arasında "su korozyona neden oluyor" diye yanlış bilinen bir durumun olduğunu vurgulayan Koman, "Su, korozyonu hızlandırıcı bir etkendir. Hızlı klorür testi ile veya başka şekillerde korozyon ve hızı ölçülebilir." dedi. Koman, korozyona uğrayan yapılarda boyuna doğrusal çatlaklar görüldüğünü aktararak, şunları kaydetti: "Korozyonlu bölgenin tamiratı dikkatli yapılmalıdır. İlk akla gelen donatılara kadar bölgeyi kırmak, donatıları temizlemek ve yüksek dayanımlı harçla tekrar kapatmaktır. İstanbul'daki binalarda deprem beklendiği için güçlendirme gündeme gelmiştir. Eğer korozyonlu donatıların bulunduğu bir elemanda güçlendirme amaçlı yeni ve temiz donatılar kullanılacaksa eski korozyonlular yenileri de korozyona uğratabilir. Bu sebeple ancak temizlendikten sonra uygulama yapılmalıdır."
İstanbul'da özellikle 2000 yılı öncesinde inşa edilen yapıların birçoğunda görülen korozyonun binaların taşıma gücünde azalmaya neden olduğu, bu nedenle kentteki yapı stokunun hızlı şekilde yenilenmesi gerektiği bildirildi.

Uzmanlar, Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat'taki depremlerde meydana gelen yıkımın ardından beklenen Marmara depremi nedeniyle bütün dikkatlerin çevrildiği İstanbul'da 2000 yılı öncesinde inşa edilen yapıların birçoğunda korozyon görüldüğünü vurguluyor.

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) İnşaat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Gençoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, korozyonun betonarme yapılardaki çeliklerin paslanması ile oluşan dayanım kaybının nedeni olduğunu söyledi.

Korozyonun zamanla meydana gelen çevre etkilerine bağlı olduğunu belirten Gençoğlu, "Korozyona bağlı bir yapıda betonarme elemanların genelde içindeki donatının paslanmasıyla 'beton örtüsü' dediğimiz, üstündeki kabuk kısmı, donatının boyuna doğrultusunda çatlar ve boşluklar oluşur. Elimizle hafifçe vurduğumuz zaman 'tok' diye bir ses gelir. Buradan da kolonda veya kirişte aşırı bir korozyon olduğu anlaşılır." diye konuştu.

Gençoğlu, korozyonun kısa sürede meydana gelmediğini, minimum 5-6 yıllık bir süreçle başladığını anlattı.

Korozyonun İstanbul'da da çok yaygın olduğuna dikkati çeken Gençoğlu, "2000 öncesi yapılarda zamana da bağlı çevre koruması iyi yapılmadığında çevredeki su ve neme karşı yapı elemanlarında gerekli izolasyon kullanılmadığında korozyon zamanla çok aşırı derecede oluyor. İstanbul'da korozyonu araştırdığımızda 2000 yılı öncesi inşa edilen binaların hemen hemen büyük bir kısmında çok yaygın vaziyette gördük. Ancak korozyon bütün binalarda görülebilir." dedi.

Fotoğraf: Kadir Kemal Behar/AA

Suya ve neme karşı korunmanın önemi

Binaların izolasyonunun iyi yapılması gerektiğini dile getiren Gençoğlu, yapıların suya ve neme karşı korunmasının önemli olduğunu ifade etti.

Gençoğlu, binalarda ve özellikle bodrum katlarında havalandırmanın iyi olması gerektiğinin altını çizerek, "Binaların suya karşı çevre izolasyonuyla korunması gerekiyor. Korozyon bodrum kattan başlayarak üst katlara doğru da devam edebiliyor. Korozyon, betonarme yapıların maalesef göçme nedenlerinden gösterilebilir. Korozyona karşı ciddi tedbir almak lazım. Yapısal kimyasallar ile korozyonlu alanın temizlenip üzerinin özel betonlar ve harçlarla kapanması gerekiyor." uyarısını yaptı.

"Korozyon başlamış binada 5 yılda taşınma gücünde yüzde 50 kadar azalma yaşanıyor"

İstanbul Arel Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Başkan Yardımcısı Dr. Sinan Cansız ise korozyonun beton içindeki demirin hava ile temas ederek oksitlenmesi sonucu meydana gelen aşınma miktarı olduğunu söyledi.

Binaların beton dayanımı zayıf olduğunda 3 santimetre beton ile kaplı da olsa oksijenin betondaki demire ulaşıp korozyona yol açabildiğini anlatan Cansız, "Korozyon nedeniyle demir çaplarında yıllık 0,25 milimetreye kadar azalma meydana geliyor. Bu azalmadan kaynaklı korozyon başlamış bir binada 5 yılda taşınma gücünde yaklaşık yüzde 50 kadar azalma yaşanıyor." ifadelerini kullandı.

Dr. Cansız, yaşanan kayıpla korozyon nedeniyle binaların orta hasarlı konuma geldiğini vurgulayarak, şunları söyledi:

"Binalarda sadece betonun kaliteli olması korozyonun engellenmesine sebep değildir. Yapının nemli, su alan bir bölgede olması sebebiyle kolonlarında veya kirişlerinde şişmeler meydana gelirse çatlaklar oluşursa bu çatlaklardan oksijen nüfuz ediyor ve içindeki donatıyı paslandırıyor. Bu nedenle beton dayanımı C25-C30 mertebesinde olacak. İkincisi kabuk betonda herhangi bir çatlak olmayacak ki içine oksijen girmesin ve donatı korozyona uğramasın."

Eski yapılar riskli

İstanbul'daki konutların yaklaşık 2,7 milyonunun 2000 yılı sonrasında inşa edildiğini aktaran Cansız, bunların birçoğunda korozyonun had safhaya ulaştığını vurguladı.

Cansız, kentteki eski yapı stokunun hızlı şekilde yenilenmesi gerektiğini dile getirerek, "İstanbul'da Bağcılar, Büyükçekmece, Bakırköy'de korozyona baktık. Eski yapıların yaklaşık yüzde 50'sinde korozyon var. Yeni yapılarda da yaklaşık yüzde 20 mertebesinde korozyon olduğunu gördük. Yeni yapılarımız yaklaşık 70 ile 80 yıl ömre sahip yapılar. Eğer bir yapıda korozyon başladıysa bu yeni yapı dahi olsa ömrünü 30-40 yıla düşürebilir." değerlendirmesinde bulundu.

Yapıları korozyondan korumanın en temel yollarından birisinin su ile temasını kesmek olduğuna değinen Cansız, yapının taşıyıcı elemanlarındaki kabuk betonunun mutlaka çatlaksız bir şekilde onarılması gerektiğini sözlerine ekledi.

"Korozyonlu bölgenin tamiratı dikkatli yapılmalı"

İstanbul Aydın Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Öğretim Üyesi Dr. Hakan Koman da İstanbul'da 2000 öncesi binalarda deniz kumu kullanıldığını, bu durumun da "korozyon" oluşturduğunu söyledi.

Halk arasında "su korozyona neden oluyor" diye yanlış bilinen bir durumun olduğunu vurgulayan Koman, "Su, korozyonu hızlandırıcı bir etkendir. Hızlı klorür testi ile veya başka şekillerde korozyon ve hızı ölçülebilir." dedi.

Koman, korozyona uğrayan yapılarda boyuna doğrusal çatlaklar görüldüğünü aktararak, şunları kaydetti:

"Korozyonlu bölgenin tamiratı dikkatli yapılmalıdır. İlk akla gelen donatılara kadar bölgeyi kırmak, donatıları temizlemek ve yüksek dayanımlı harçla tekrar kapatmaktır. İstanbul'daki binalarda deprem beklendiği için güçlendirme gündeme gelmiştir. Eğer korozyonlu donatıların bulunduğu bir elemanda güçlendirme amaçlı yeni ve temiz donatılar kullanılacaksa eski korozyonlular yenileri de korozyona uğratabilir. Bu sebeple ancak temizlendikten sonra uygulama yapılmalıdır."

Habere ifade bırak !
Administrator Administrator
Administrator Administrator
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yeniurfagazetesi.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Adana arap escort Çukurova arap escort Seyhan arap escort Ankara arap escort Mamak arap escort Etimesgut arap escort Polatlı arap escort Pursaklar arap escort Haymana arap escort Çankaya arap escort Keçiören arap escort Sincan arap escort Antalya arap escort Kumluca arap escort Konyaaltı arap escort Manavgat arap escort Muratpaşa arap escort Kaş arap escort Alanya arap escort Kemer arap escort Bursa arap escort Eskişehir arap escort Gaziantep arap escort Şahinbey arap escort Nizip arap escort Şehitkamil arap escort İstanbul arap escort Merter arap escort Nişantaşı arap escort Şerifali arap escort Maltepe arap escort Sancaktepe arap escort Eyüpsultan arap escort Şişli arap escort Kayaşehir arap escort Büyükçekmece arap escort Beşiktaş arap escort Mecidiyeköy arap escort Zeytinburnu arap escort Sarıyer arap escort Bayrampaşa arap escort Fulya arap escort Beyoğlu arap escort Başakşehir arap escort Tuzla arap escort Beylikdüzü arap escort Pendik arap escort Bağcılar arap escort Ümraniye arap escort Üsküdar arap escort Esenyurt arap escort Küçükçekmece arap escort Esenler arap escort Güngören arap escort Kurtköy arap escort Bahçelievler arap escort Sultanbeyli arap escort Ataşehir arap escort Kağıthane arap escort Fatih arap escort Çekmeköy arap escort Çatalca arap escort Bakırköy arap escort Kadıköy arap escort Avcılar arap escort Beykoz arap escort Kartal arap escort İzmir arap escort Balçova arap escort Konak arap escort Bayraklı arap escort Buca arap escort Çiğli arap escort Gaziemir arap escort Bergama arap escort Karşıyaka arap escort Urla arap escort Bornova arap escort Çeşme arap escort Kayseri arap escort Kocaeli arap escort Gebze arap escort İzmit arap escort Malatya arap escort Manisa arap escort Mersin arap escort Yenişehir arap escort Mezitli arap escort Erdemli arap escort Silifke arap escort Akdeniz arap escort Anamur arap escort Muğla arap escort Bodrum arap escort Milas arap escort Dalaman arap escort Marmaris arap escort Fethiye arap escort Datça arap escort Samsun arap escort Atakum arap escort İlkadım arap escort Adıyaman arap escort Afyonkarahisar arap escort Ağrı arap escort Aksaray arap escort Amasya arap escort Ardahan arap escort Artvin arap escort Aydın arap escort Balıkesir arap escort Bartın arap escort Batman arap escort Bayburt arap escort Bilecik arap escort Bingöl arap escort Bitlis arap escort Bolu arap escort Burdur arap escort Çanakkale arap escort Çankırı arap escort Çorum arap escort Denizli arap escort Diyarbakır arap escort Düzce arap escort Edirne arap escort Elazığ arap escort Erzincan arap escort Erzurum arap escort Giresun arap escort Gümüşhane arap escort Hakkari arap escort Hatay arap escort Iğdır arap escort Isparta arap escort Kahramanmaraş arap escort Karabük arap escort Karaman arap escort Kars arap escort Kastamonu arap escort Kırıkkale arap escort Kırklareli arap escort Kırşehir arap escort Kilis arap escort Konya arap escort Kütahya arap escort Mardin arap escort Muş arap escort Nevşehir arap escort Niğde arap escort Ordu arap escort Osmaniye arap escort Rize arap escort Sakarya arap escort Siirt arap escort Sinop arap escort Sivas arap escort Şanlıurfa arap escort Şırnak arap escort Tekirdağ arap escort Tokat arap escort Trabzon arap escort Tunceli arap escort Uşak arap escort Van arap escort Yalova arap escort Yozgat arap escort Zonguldak arap escort
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.