Şanlıurfa’da açılan "Direnen Filistin" konulu serginin açılışında Yeniurfa Gazetesi muhabirinin sorularını yanıtlayan Medya-İş Sendikası Genel Başkan Yardımcısı Sefa Özdemir, Genelgeyi doğru bulmadıklarını ifade ederek, Umarım bu yanlıştan kısa zaman içersin de dönülür. Dedi.

Sefa özdemir yaptığı açıklamada şu görüşlere yer verdi: “Aslında yıllardan beri tasarruf tedbirleri içerisinde gazetelerle ilgili basınla ilgili bir tasarruf tedbirleri yayınlandığı zaman bu da bir matbu evrak gibi içinde yer alır ama çok uygulanabilir bir durum yok ama bu defa farklı Sayın Cumhurbaşkanımızın yayınladığı genelgede abonelerin iptal edilmesi aboneliklerin sonlandırılması ve reklamların verilmemesi gibi bir ibare var ama içine baktığımız zaman aslında resmi kurumların bu noktada çok daha sıkıntıya girmeyeceğiz durumda var. Şöyle ki kendi alanlarındaki yaptıkları işlerle ilgili ilan ve reklamlarını verebilirler diyor. Basın yayın daire başkanları, kültür daire başkanlıkları gazetede yer alabilir diyor.  Herhangi bir sıkıntı yok. Burada önemli olan yerel idareciler iyi niyetli olarak bu genelgeye bakmasıdır. Yani illerde belediyelere diğer kurumlar bu genelgeyi gerekçe göstererek gazetelerim aboneliklerini iptal ederse bu çok sıkıntılı bir durum. Siz onlarca araç israfı var iken, şatafatlı toplantılar organizasyonlar yapılırken, ki okuma ile ilgili bir sıkıntı olduğunu ve okuma alışkanlığı kazandırılsın diye o kadar etkinlik yaparken, gazete okunmasın derseniz bu burada bir çarpıklık olduğu ortaya çıkıyor. Bu nedenle bu genelgeyi doğru bulmadığımızı ifade etmek istiyorum. Umarım yanlıştan kısa zaman içersinde dönülür. Yerel yönetimlerde genelgede bu ibare yer aldı diye gazete abonelikleri iptal edilsin diye sıkıntılı bir duruma düşürmezler. Basın yayın daire başkanlıkları ve kültür ve okumaya devam etmeleri gerekir diye düşünüyorum.

SENDİKA OLARAK ÇALIŞMALARIMIZ OLDU

Çalışmamız oldu Numan Kurtulmuş beyin iki yardımcısı iki milletvekili basına baktıkları için kendilerini ziyaret ettik. Durumu anlattım. Yine ben konfederasyonda da görevliyim. Türkiye gazeteciler konfederasyonu teşkilat başkanıyım. Orada da genel başkanımızla birlikte bu konuda hem açıklama yapıldı. Türkiye gazetesi federasyonlara tepki kondu, hem de her ilde bütün cemiyet başkanı arkadaşlarımızın bu konuda uyardı. Bölge milletvekilleri de bu konunun yerel basını sıkıntıya sokacağını söyledi. Şimdi İddia odur ki ne derece doğru bilemiyorum işte yeni bir siyasi durumdan dolayı İstanbul, İzmir ve Ankara'daki durumdan dolayı bazı gazeteleri güya çok fazla aldığı ilan verdiği ile ilgili söyleniyor. Bu yanlıştır, doğrudur bilemeyiz. Bu konudaki tepkimizi ortaya koyarak çünkü bizim başka bir kazancımız yok. Bizim siyasetle işimiz yok. Biz bölgemizin sorunlarını, sıkıntılarını dile getirmek ve idarecilere bunları anlatarak çözümüne katkı sağlamasını istemekle mesulüz. Bu noktadaki çalışmalarımızın engellemeye çalışması yukarıdaki hesaplarla olursa bizleri üzer seçim zamanlarında da bunun bedelini herkes öder.

İNTERNET YASASI KONUSUNDA ÇOK GEÇ KALINDI

Maalesef bu konuda Türkiye çok geç kaldı son 20 yıldır internet bizim ciddi hayatımızda ve son 10 yıl içeriye aldığımız zamanda sosyal medyası ile çok ciddi bir ağırlık kapsıyor. Bizim her zaman söylediğiniz bir şey var Türkiye'de biz medyayı üçe ayırıyoruz. Bir denetlenen ve desteklenen yazılı basın var, bir denetlenen ama desteklenmeyen televizyonlar var, hem denetlenmeyen hem de desteklenmeyen vahşice büyüyen bir internet ve sosyal medya var. Bu alanda bir an önce yasal düzenlemeyi yapamazsak ileride çok ciddi sıkıntılar çekeceğiz. Şimdi görüyorum internet medyası efendim işte basın ilan kurumu bize destek versin internet sitelerine de tamam versin de öbür taraftaki gazete 6 tane adam çalıştırıyor matbaa çalıştırıyor kira ödüyor sigorta ödüyor vergi ödüyor elinde bir telefon bir de mail alan internet gazeteciliği yapıyor. Ben düzenli yapanları bir şey demiyorum ama maalesef bu bir gerçek. Dolayısıyla bunun yasal düzenlemesi yapılır. İnternet gazeteciliği belli sınırlar içerisinde olursa o zaman onların elbette bu durumlardan istifade edeceklerdir. Biz ne diyoruz diyoruz ki, en az 2 çalışanı olsun, adresi belli olsun, SSK ödesin, vergi kaydı olsun, şantaj haberciliği ya da sıkıntı haber olduğu zaman bir muhatabımız olsun karşımızda. Adam yurtdışı bağlantılı bir de o mail alıyor ulaşamıyorsunuz bile dolayısıyla bunların önüne geçilmesi için yasal düzenleme şart bu ana kadar da herhangi bir bu konuda genişliği olmamıştı ama ben son dönemde Hüseyin Yayman başkanlığında bir komisyon kuruldu, kendisi eski bir gazeteci inanıyoruz ki sivil toplum örgütlerinden konuyla ilgili sivil toplum örgütlerin gidenleri de dinleniyorum önümüzdeki yasama döneminde ciddi bir şekilde meclisin gündeminde olacak diye düşünüyoruz inşallah gelecek yıl bu sıkıntı açılmış olur diye düşünüyoruz.” Diyerek sözlerini sonlandırdı.

MEHMET ER