ANHA MİNHA, VALİ ERİN'İ YAZDI!

HALKIN SEVGİSİNİ KAZANAN VALİ!

              Düşünceleri güzel.                                                

              Davranışları güzel.                                                                                                          

              Dünya görüşü güzel.

              İnsan odaklı, dünyanın merkezine insanı oturtmuş. Her şey insan için. Kocaman bir yürek, içi insan sevgisiyle dolu. Bu kadar sevgi, bir yüreğin içine sığmışsa “eğer” insana neler yaptırmaz ki! Mesela iki milyonu aşan nüfusuyla Mezopotamya’nın kadim kenti Urfa’ya fedakârca hizmet edip başarılı bir şekilde yönetmek gibi.

              Fedakârlık, istenmeden yapılan şeylerdir. Karşındaki kişinin istemesini beklemeden sunulan hizmetler ise kalpten taşan bir sevgidir, bir görev aşkıdır. İşte bu sevgi ve erdeme sahip, yüce gönüllü bir Âdemoğlu Sayın Abdullah ERİN’dir.

             Hizmetlerini sevgisiyle, merhametiyle kaynaştırarak Urfa insanının gönlüne dokunan Sayın Valimiz Abdullah ERİN Beyefendi’nin bu sevgisi Urfalılar tarafından karşılıksız kalmamış, tayini çıkmasın diye dualar edilip adaklar adanmış, tayini çıkmayınca da kurbanlar kesilen Cumhuriyet dönemi Urfa’nın en çok sevilen Valisi olarak tarihe not düşmüşlerdir. Sayın Valimiz de her zaman olduğu gibi kendisine yakışan bir davranışla kurbanları öğrenci yurtlarına bağışlamışlardır.

            Sayın Valimiz ilimize geldiğinden beri yetkileri çerçevesinde ilimizin sorunlarını çözmek ve hizmet vermek için gece gündüz demeden büyük bir özveriyle çalışmışlardır. Urfalıların üzüntüsüyle dertlenen, sevinciyle sevinen hiçbir insanı ayırmaksızın, itelemeden, ötelemeden babacan bir tavırla kucaklamışlardır. Bu nedenle Urfa’daki bütün çocukların babası, bütün yaşlıların da evladı olmuşlardır.

             Gerek almış olduğu devlet terbiyesiyle gerekse insani davranışlarıyla makama, mevkiye  fazla önem vermeyen, “Kalırsa dünyada insanlık kalır” anlayışıyla randevu sistemini kaldırarak makamına giden hiç kimseyi  “Burası devletin kapısıdır, çözüm merciidir” deyip kırmadan, incitmeden, geri çevirmeyerek devletin şefkatli ve adaletli elini vatandaşlarımıza tevazu içinde uzatmışlardır.

            Sayın Valimizin çalışmaları sadece Urfa’yla sınırlı değil, sınırlar ötesi olan Suriye topraklarına da aynı anlayış ve titizlikle hizmetlerini taşıyorlar. Can güvenliğini düşünmeden Emek veriyorlar. Enerji harcıyorlar.  Bu anlamda işleri çok zordur. Allah yardımcıları olsun.

           Aynı coğrafyanın insanı olarak bölge kültürüne hâkim olması ve kültürün yumuşak dilini kullanarak hassas noktaları, ince çizgileri hesap ederek dengeleri çok iyi kurabilmesi de başarılarına açılan ayrı bir penceredir. Bu pencereyi biraz aralarsak: eğitimden sağlığa, ekonomiden sanayiye, tarımdan turizme, sanattan spora, sosyal faaliyetlerden ağaçlandırmaya kadar pek çok hizmetlere imza atmışlar, kalıcı eserler bırakmışlardır.

           Tarihi yapıların korunması ve yaşatılmasına yönelik çalışmaları, ikili ilişkileri sonucu devlet desteği almadan özellikle Kuveytli ve Katarlı iş adamlarının finansörlüğünde yaptırılan 245 okul, Organize Sanayi Bölgesinde kurulan 209 fabrika, ilimizde önemli bir eksikliği gideren sistemli ve planlı yapısıyla Turizmi Geliştirme A.Ş. fikir babası olmuş, öncülük etmiş, bizzat yönetmişlerdir. Ayrıca aziz şehitlerimizin hatıralarını yaşatan Şehitler Müzesini kurmuşlardır.

            Sayın Valimiz ufkuyla geleceği aydınlatan bir ışık gibi hizmetlerini sürdürürken gücüne güç katan en büyük destekçisi olan asaletiyle, zarafetiyle kıymetli refikaları Gülhan Hanımefendi de yatağını bulmuş bir ırmak gibi sessiz, sakin, kibar, saklı bahçenin cenneti.  İçindeki tok kirlerden arındırılmış, arzulu bir fabrika işçisi gibi çalışıyor.

Muhterem Hanımefendi nin de Sayın Valimiz den kalır yanı yok. O da özellikle vatan için canlarını feda eden şehit ailelerimizle yakından ilgileniyor, devletin her zaman yanlarında olduklarını htiriyor.                Gecekondu gezileri düzenliyor, yoksullarla vakit geçiriyor. Gerek devlet koruması altında kalan, gerekse sevgi evlerinde kalan çocuklarla birebir ilgileniyor. Dertlerini dinliyor, ablalık yapıyor, sorunlarına çare oluyor.

            Sayın Valimizin yetişemediği yere kendisi yetişmeye çalışıyor. Vali eşi olduğunu htirmeden, içimizden birileri gibi davranıyor. Çok mütevazı. Küçükle küçük, büyükle büyük oluyor. Halden anlıyor, kimseyi kırmamaya, incitmemeye özen gösteriyor. Bir insanın bu kadar merhametli yüreği ve bu kadar merhametli elleri olur mu Hanımefendi?

           

            “Büyük insanların idealleri, sıradan insanların hevesleri vardır.”  (W. IRVİNG)

Sayın Valimiz de ideallerini ve devlet adamlığını Urfa’dan yana kullanmışlardır. Dürüst, samimi,

çalakalem iş yapmayı sevmeyen, yaptığı işi reklam malzemesi etmeyen,  hayat felsefesi “insanı sevmek” olan Sayın Valimiz Abdullah ERİN Beyefendi ve Kıymetli Hanımefendi’leri Urfalıların gönlünde her daim saygıyla hatırlanacaklardır.

            İlimizin gelişmesine, büyümesine, ekonomik kalkınmasına verdikleri yoğun emek ve çabalarından dolayı kendilerine şükranlarımızı sunarız. Bütün sevgiler ve bütün saygılar Urfa için atan bir çift cesur yüreğin olsun. Sonsuz teşekkürler…