Bakan Çelik: Tarımda eğitim seferberliği başlatacağız

AK Parti Şanlıurfa Milletvekilleri, parti üyeleri ve belediye başkanlarıyla bir otelde basın mensuplarıyla bir araya gelen Bakan Çelik, gündeme ilişkin açıklama ve değerlendirmelerde bulundu.

 

Referandumda Şanlıurfa’nın yine üzerine düşeni yapacağına dikkat çeken Bakan Çelik, “Bildiğiniz gibi referandum çalışmalarıyla ilgili olarak seçim bölgemiz Şanlıurfa’da, milletvekili arkadaşlarımızla beraber gelmiş bulunuyoruz. Üç günlük bir süre içerisinde gerek sivil toplum kuruluşlarıyla gerek teşkilatlarımızla gerekse de esnaf, vatandaş ve toplum kesimiyle de öncelikle bir tarım şehri olan Şanlıurfa’mızın tarım kesimiyle bir araya gelerek süreçle ilgili, Şanlıurfa’nın sorunları ve gerekse de 16 Nisan’daki referandum için çalışmalarımızı yoğun bir şekilde gerçekleştiriyoruz.  Şunu gördük ki, Şanlıurfalı vatandaşlarımız 16 Nisan’ın öneminin farkındalar. 16 Nisan’ın sıradan bir tarih olmadığını ve bunun önemli tarih olduğunun bilinciyle sandığa gidecek ve referandumda kararlarını vereceklerdir. Şanlıurfa gerçekten her zaman ülkenin bütünlüğünden yana her zaman güçlü bir tavır koymuş, birlik ve beraberlik konusunda üzerine düşeni yapmıştır. Önümüzdeki günlerde ülkedeki sistem değişikliğiyle ilgili atılacak olan adımla ilgili de aynı heyecanla gereken katkıyı verecek illerin başında geleceği yani ‘evet’ diyerek Şanlıurfa yeni bir çığır açacak inancı içerisindeyiz.” şeklinde konuştu.

 

‘TARIMDA EĞİTİM SEFERBERLİĞİ ŞANLIURFA’DAN BAŞLATILIYOR’

 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Nisan ayında Şanlıurfa’ya yapacağı ziyareti de hatırlatan Bakan Çelik, “İnşallah sayın cumhurbaşkanımızı Şanlıurfa’da ihtişamlı bir şekilde Türkiye’de sorun oluşturmak isteyen dünyadaki siyasilere de Şanlıurfa’dan önemli mesajlar vereceğimizi belirtmek istiyorum” dedi. Şanlıurfa’nın tarım açısından çok önemli bir pozisyonda olduğunun altını çizen Bakan Çelik, “Tabi tarım şehri Şanlıurfa olması dolayısıyla önümüzdeki Cuma günü Şanlıurfa’da bilinçli tarım, bilgiye dayalı tarım anlayışı çerçevesinde Türkiye genelindeki eğitim seferberliğini, tarım alanındaki eğitim seferberliğini Şanlıurfa’mızdan başlatıyoruz. Öncelikle üreticilerin eğitimi başta olmak üzere tarlada, arazide bilinçli tarım noktasında, çiftçilerimizin eğitimi noktasında üniversitelerimizi de devreye koyarak, yalnız bakanlık bünyesindeki teknik elemanlar değil, üniversitelerdeki değerli bilim insanlarımızın da, bizzat tarlaya, tarım alanlarına giderek bu birikimlerini paylaşarak inşallah tarım alanında eğitim seferberliği kapsamında gerçekleştirmiş olacağız” ifadelerini kullandı.

 

‘DAR GELİRLİ ÇİFTÇİLER MAĞDUR EDİLMEMELİ’

 

Rusya tarafından ilk etapta Türkiye'nin 21 ürününe yasak konulduğunu, daha sonradan bu ürünlerin sayısının 13'e düşürüldüğünü belirten Bakan Çelik, şunları kaydetti:”Özellikle iki ülke arasındaki alışverişte temel gövdeyi oluşturan sebze ve meyve ihracatına yönelik yasak halen sürüyor. Temel ürün olarak gövdeyi oluşturan sebze ve meyve ihracatımızda domates başta olmak üzere bu ürünlerle ilgili yasak devam ediyor. Benim Rusya tarım bakanıyla birkaç kez görüşme imkanım oldu. Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Başbakanımızın Rusya seyahatlerine katıldım. Her defasında tarımla ilgili konular gündeme geldi ama henüz normalleşme dediğimiz dönemdeyiz. Madem normalleşme oldu aslında hukuki de olmayan bu yasakların kalkması gerekiyor fakat bugüne kadar 13 üründe yasak devam ediyor. Biz yine Türkiye olarak herhangi bir ürün ithalatımızla ilgili bir yasaklama getirmedik. İki ülke arasında yaşanan olaylarda çiftçilerin bir kabahati yok. Dar gelirli çiftçilerimizi bu süreçten mağdur etmenin doğru olmadığı kanaatindeyim ama Rusya 13 ürünle ilgili yasağı sürdürmeye devam ediyor. Umarım bu yasakları bir an önce kaldırırlar."

 

‘TÜRKİYE’DE YEM İHTİYACI 21 MİLYON TON CİVARINDA’

 

Bakan Çelik, Türkiye genelinde gıda güvenliğine ilişkin sıkı bir denetim mekanizması yürüttüklerini söyledi. Denetimlerde uygunsuz ürünlerin ifşa edildiğini hatırlatan Çelik, bundan sonra da GDO'yu ürün kullanan firmaların ifşasının da söz konusu olacağını belirtti. Çelik, dünyanın bir çok ülkesinde GDO'lu ürünlerin kullanıldığına dikkati çekerek, şöyle konuştu:"ABD'de GDO'lu ürünler kullanılıyor, AB ülkelerinde, Kanada'da, Japonya'da bu ürünlerin kullanıldığını görüyoruz. Özellikle gıda ve yem sanayisinde bu gelişmiş ülkelerde GDO'lu ürünlerin kullanıldığını belirtmek istiyorum. Tabi AB ülkelerinde bu ürünler kullanılırken etiketlere GDO'lu ürün diye yazma zorunluluğu söz konusudur. AB ve diğer ülkelerde bu zorunluluk söz konusu da değil, GDO'lu ürünlerin yem ve bitkilerde kullanılmasının serbest olduğunu söyleyelim.

 

‘GDO’LU ÜRETİM YAPANLARA 5-10 YIL HAPİS CEZASI’

 

Türkiye'ye gelince, GDO'lu bitki ve hayvan üretmek kanunen yasaktır. 'GDO'lu üretim yaparım efendim' diyen olursa müeyyide olarak 5 yıl ila 10 yıl arasında hapis cezasının olduğunu bir kez daha ifade etmiş olalım. Türkiye'de üretmek yasak, zaten olursa da böyle bir müeyyide var. Birisi bir şekilde GDO'lu ürünü temin etmiş, başkası satmış bir başkası da tüketiciye satmış ise bu sorumluluğu da içeren bir müeyyide olduğunu belirtmek istiyorum. Türkiye bu yasağın yanında sadece mısır ve soyanın yem sanayisinde kullanılmasına izin verilmiş bulunuyor. Yani yem sanayisinde mısır ve soyanın GDO'lu olmasına biyogüvenlik kurulu tarafından müsaade edilmiştir. Bunun sebebi ise besicilik fazla ülkemizde kesip yeme ihtiyacı var yem ihtiyacı 21 milyon ton civarındadır. Bunun 14 milyonunu çeşitli ürünlerden üretiyoruz."

 

‘EKMEKTE GDO TESPİT EDİLMEMİŞTİR’

 

Bakan Çelik, GDO'nun Türkiye'de sadece yemde katkı maddesi olarak kullanılabildiğini ifade etti.

Gıdalara karşı gereksiz şekilde kamuoyunun yanıltılmasının doğru olmadığını dile getiren Çelik, bu konuyla ilgili basın kuruluşlarının hassasiyet göstermesini beklediklerini kaydetti. Çelik, güvenilir gıdaya erişimi sağlamada üzerlerine düşen görevi yerine getirmeye devam edeceklerini bildirdi. Türkiye'de GDO'lu ürün üretilmediğini vurgulayan Çelik, şöyle konuştu:"Türkiye'de GDO'lu ürünün üretilmesi söz konusu değildir. Bununla ilgili yemdeki var olan biyogüvenlik kurulunun verdiği izinle kısmi ve cüzi açığımızı gidermeye yönelik girişimlerimiz söz konusudur. Kısa süre içinde bu alandaki GDO tartışmalarını ortadan kaldıracağımızı belirtmek istiyorum. Denetimlerimiz yoğun bir şekilde devam ediyor. 6 bin 600 teknik personelimizle Türkiye genelinde yaygın bir şekilde gıda güvenliği denetimi yapıyoruz. Bir yıl içinde 2016'da gıdayla ilgili yaklaşık 1 milyon denetim gerçekleştirdik. Bir milyon denetim içinde 15 bin 500 uygunsuzluk tespit edilmiş, GDO ile ilgili değil farklı gerekli işlemler yapılmıştır." Daha sonra Bakan Çelik, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

 

ZEKİ ALTUNDAĞ