Coşkun, yeni müfredat sistemini değerlendirdi

Türkiye’nin önemli sendikalarından biri olan Memur - Sen ve Eğitim Bir Sen Şanlıurfa Şube Başkanlığı görevini yürüten İbrahim Coşkun ile güzel bir röportaj gerçekleştirdik. Yapılması düşünülen müfredat değişikliği hakkında neler düşündüklerini, eğitimde yaşanan sorunları, bugün sone erecek olan birinci dönem eğitim ve öğretim yılıyla ilgili birçok konuyu değerlendirdi.

-GÜNDEMDE MÜFREDAT DEĞİŞİKLİĞİ İLE İLGİLİ KONU VAR BUNUNLA İLGİLİ NELER DÜŞÜNÜYORSUNUZ?

Uzun bir süreden beridir müfredat değişikliği ile ilgili kamuoyunda toplumda mutlaka bir değişiklik yapması ile ilgili Eğitim-Bir-Sen olarak bizim de böyle bir çaba ve gayretimiz vardı. Tabi değişimin olması gerekiyor demekle kalmadık. Bir de değişimde nelerin olması gerektiğini hep vurguladık. 
Dolayısıyla genel merkezimiz gerçekten kapsamını bir araştırma yaparak yaklaşık 50 akademisyen ve 400 öğretmenden oluşan 9 komisyonun hazırlamış olduğu müfredatın demokratikleşmesi ile ilgili güzel bir çalışma yaptık. Biz bunu kamuoyu ile paylaştık bundan sonra hükümetin özellikle Milli Eğitim Bakanlığı'nın da böyle bir değişime böyle bir taslağın kamuoyu huzuruna sunulması oldukça bizi sevindirmiştir. Çünkü burada kamuoyunun görüşüne alınması askıya çıkarılması oldukça önemli bir adımdır ve burada da Türkiye'nin geldiği nokta açısından özellikle demokratik olgunluk açısından Biz önemsiyoruz. Kıymet veriyoruz.

-EĞİTİM KAÇ UNSURDAN OLUŞUYOR?

Özellikle mevcut müfredattaki problemleri toplumun her kesimi tarafından birçok kez gündeme getirildiğini daha öncede söylemiştik. Eğitim üç unsurdan oluşmaktadır. Özellikle en önemli dayanakları öğrenci müfredat öğretmendir. Öğrencilerin müfredat üzerinden öğretmenler ile geleceğe hazırlıyoruz. Bunu toplumun değerleriyle barışık toplumun değerlerini yansıtan geleceğe hazırlayan bir formatta sunulması Tabii ki ihtiyacı vardır. Bizde Eğitim-Bir-Sen olarak yeni oluşturulacak olan müfredatın baskıcı aşırı ideolojik tetikçi ve farklılıklara izin vermeyen bir eğitim sistemi yerine, öğrencilerimizin kendi değerleriyle barışık yetişmesini kendilerine en iyi şekilde gerçekleştirebilmeleri ne kendileriyle barışık olmaları ve böylece Dünya ile rekabet edebilme sistemini sağlayacak bir eğitim sistemine istiyoruz. Eğitim dinamik bir süreçtir. Devamlı kendi içerisinde yenilenmesi gerektiren çağın şartlarına göre düzenlenen eski kalıplarla eğitim sürecini sürdüremez siniz.

-DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAKDERSİ NE ZAMAN VERİLMELİ ?

Bu bağlamda daha yenilenme hareketi bizim ve toplum için oldukça önemli olduğuna inanıyoruz ve önemsiyoruz. Bir de özellikle bizim genel merkezin yaptığı çalışmalardan biri dini eğitimin toplumsal temelleri üzerinden yeniden yapılan durulmalıdır. Türkiye'de zorunlu din kültürü ve ahlak bilgisi dersi İslam dini ağırlıklı olmak üzere diğer dinlerin inanç ve ahlaki öğretileri olabildiğince tanıtıcı bir üslupla sunulmalıdır. Bununla birlikte seçmeli din ve değerler eğitimi ise velilerin öğrencilerin talepleri göz önüne alınarak İslam dinini sevdirmeyi ve benimsetmeye esas alan gerektiğinde uygulamaya da yer verecek şekilde mutlaka yapılandırılmalıdır. Türkiye'de din kültürü ve ahlak dersi OİSD ülkelerinde olduğu gibi birinci sınıftan itibaren verilmelidir. Yeni müfredatın öğrencilerimize öğretmenlerimize milletimize devletimize ve tüm insanlığa hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.

-EĞİTİM-BİR-SEN OLARAK BİRÇOK ETKİNLİĞE İMZA ATIYORSUNUZ BUNLARLA İLGİLİ NELER SÖYLEMEK İSTERSİNİZ ?

Biliyorsunuz 6 Ocak'ta Mehmet Akif İnan'ı anma programının Şanlıurfa'da gerçekleştirdik. Urfa'ya genel başkanımız Sayın Adil Yalçın Bey genel başkan yardımcılarımız ve tüm il başkanlarımız bu panele katıldılar. Urfalı kurucu genel başkanımız merhum Mehmet Akif İnan sendikayı o zaman 1992 yılında ilk önce Eğitim Bir Sen’i bir avuç insanla kurmuşlardı, bugün gelinen noktaya bakıyoruz, milyonları bulan bir sayı ile gerçekten Türkiye'nin gündemini oluşturan Türkiye'nin değişimine gelişmesine önemli rol üstlenen özellikle eğitim ve diğer iş kollarımızda beraber sürekli gündem oluşan konular ile ilgili çalışmalar yapılmakta hem çalışanın sosyal ve özlük hakkını elde etme hem de var olan mevcut kurumların daha iyi işlevsel bir hale geçmesi için üzerine düşeni yapmaktadır.

-BÜYÜK BİR KATILIMLA SENDİKANIN AÇILIŞINIDA YAPTINIZ GELEN MİSAFİRLERE URFA’YI GEZDİRME İMKÂNINIZ OLDU MU?

Sendikamızın açılışında yapmış olduk ve en önemli kısmını belirtiyorum, bir Sendikanın açılışında tüm il başkanlarının bulunduğu bir açılış ilk kez Şanlıurfa'ya nasip olmuştur. Bu da bizi sevindiren bir özelliktir. Özellikle bizim burada tüm başkanlarımızın olmasın Urfa'ya getirdiği fayda da, Urfa'yı görmeyen başkanlarımız, kafalarında değişik şekillerde, Urfa'nın bir yapısı var idi, En azından bu başkanlarımıza Urfa'nın kültürel misafirperverlikler ne ve hizmetine sunarak bu insanlarımızı Urfa'nın ne kadar misafirperver ve tarihi bir şehir olduğunu ne kadar güvenilir ve emin bir şehir olduğunu anlatarak bu arada Urfa’mızın da reklamını iyi yaparak turizm katkı sunma babında da üzerimize düşeni yaptık.

-EĞİTİM VE ÖĞRETİMDE İLK DEVRE SONA ERİYOR BUNUNLA İLGİLİ NELER SÖYLEMEK İSTERSİNİZ ?

Cuma günü yani buğun eğitim ve öğretim bölümünün ilk devresi sona erecek bitecek Sayın bakanımız da öğrencilere ödev verme konusunda açıklama yaptı.

-ÖĞRENCİLERE ÖDEV VERİLMEYECEK Mİ ?

Gerçekten dinlenmeleri gerekiyor. Urfa’mız açısından en büyük sıkıntımız problemimiz öğretmen açığımız hâlihazırda zaten mevcut da devam etmektedir. en son 2.600 sözleşmeli öğretmenin atamasının Şanlıurfa'ya yapılmış olması Şanlıurfa açısından olumlu bir gelişmedir. İnşallah bu eksikleri giderilerek Urfa’mızın da özellikle merkezi sınavlarda orta sıralarda bir yerlere gelmesi için Çabalar gayretler devam etmekte.

-URFA’NIN KANAYAN TEMEL SORUNLARI NELER ?

Özellikle sizin aracılığınızla yetkililere duyurmak amacıyla söylüyorum AK Parti döneminde özellikle 2005'ten sonra büyük oranda okullar Şanlıurfa'da yapılmakta Şanlıurfa'da doğum oranı hızında yüksek olması münasebetiyle bir türlü bu kalabalık sınıfları azaltamadık özellikle kanayan yaralarımızdan biri tarımsal işçi çocuklarımız nereden bakarsanız bakın yüz binleri bulan bir öğrenci kitlesi ailesi ile beraber ya Çukurova’ya, ya Karadeniz'de, ya İç Anadolu'ya tarım alanında nerede iş var ise bu aileler çocuklarıyla beraber gitmekte. Bu da ister istemez başarı ortalamamız da düşürmektedir. Çünkü biliyorsunuz tarım işçisi çocuklar Nisan ayında gitmekte, Kasım ortalarında gelmekte sınıfı olan adaptasyonu düşer. Bunlar hepsi olumsuz olarak Urfa'da eğitim orandaki başarıya etkilemektedir. Bu tür ailelere sanayinin gelişip mutlaka buralarda uygun işler bulmaları gerekir. Bu konuda da devletimize ve hükümetimize düşen görevini yapmasını talep ediyoruz buradan. İnşallah her şeyin hayırlısı olur diye temenni ediyorum.”

RÖPORTAJ: MEHMET ER