Dernek binasında gazetecilere açıklama yapan Din-Bir-Der. Şanlıurfa Şube Bşk. Yardımcısı Haci Kurt, mübarek üç aylar içerisinde ve Peygamberler şehri olan Şanlıurfa'da 4 Mayıs gününde, ahlakı çöpe atan bazı kişilerin 6251 sayılı kanunun kendilerine vermiş olduğu imkânın gölgesinde, adını dahi söylemekten haya ettiğimiz son derece çirkin olan bir fiilin propagandasını yapmanın cesaretini kendilerinde bulmaya başladıklarını ifade etti.
Bazı haram ve utanç verici olan fiillerin kelime baş harflerinden oluşan ve LGBTİ kısaltma adıyla kendilerini ifade eden, ayrıca halk arasında ise, "ibne" tanımıyla bilinen, bu sapık varlıkların meydanı boş bulmuşçasına hareket etmeye başladıklarını ifade eden Kurt, şöyle konuştu:"Bir kamu kurumu binası olan Şanlıurfa Balıklıgöl Devlet Hastanemizin bazı birimlerine izinsiz olarak, ahlaksız afişlerini yapıştırma girişiminde bulunmuşlardır. Hastane yönetiminin gayet haklı olarak vermiş olduğu tepki karşısında, Şanlıurfa yerel basınında çıkan haberlerin vermiş olduğu bilgiye göre bu sapık fikirleri savunan ve Sosyal Hizmetler Uzmanları Derneği'ne bağlı olan bazı kişiler, Şanlıurfa Barosu ve KESK'e bağlı Ses Sendikası'nın da vermiş oldukları destek doğrultusunda Hastane yönetiminin aleyhinde Şanlıurfa savcılığına suç duyurusunda bulunmuşlardır. Memleketimizde yayın yapan birçok televizyonun, ahlaksızlığı teşvik eden yayınları neticesinde, başta çocuk istismarları olmak üzere, cinsel tacizlerin sayısının da gün geçtikçe arttığı, artık herkesin duyduğu sıradan haberler haline gelmiştir. Gerek bu sefih gruba, ahlaksız fiillerinin propagandasını yapma konusunda dernek açma yetkisi vererek, bu rezaletin yapılmasına kanuni dayanak ile imkân veren ve ayrıca ülkemizde tırmanan cinsel tacizler ve çocuk istismarlarının önlenmesi yönünde caydırıcı tedbir almayan siyasi irade ve gerekse bu siyasi iradeye desteklerini verenlerin, hiç şüphe yok ki, yarın mahşer meydanında, bu vebalden hisselerine düşen günahın cezasını alacaklarını bilmelerini de, onlara bir nasihat dairesinde hatırlatmak istiyorum.

"LUT KAVMİ HELAK OLDU"

İslam tarihinden çeşitli kesit ve örnekler veren Kurt,"Çünkü İslam Hukuku'nda, mesnedini Hz. Resulullah (s.a.v.) in sahih hadisinden alan bir kaide vardır: Bir kötülüğün yapılmasına sebep olan; o kötülüğü yapanın günahının aynısını alır. Tarihin karanlık devirlerinde de bu gibi çirkin fiilleri yapanlar, az da olsa görülmüştür. Hz. Lut (a.s.) ın kavmi, bu iğrenç suç ile meşgul olduklarından dolayı helak olmuşlardır. Kur'an-ı Kerim, Yüce Rabbimizin bu alçak mahlûkları çok feci bir şekilde helak ettiğini, mealen şöyle haber vermektedir:"Ne zaman ki, (Lut'un kavmi hakkındaki) emrimiz geldi, o ülkenin altını üstüne getirdik ve üzerlerine istif edilip, pişirilmiş çamurdan taşlar yağdırdık. Bu taşlar, Rabbinin katında damgalanmışlardı. Bunlar, zalimlerden uzak şeyler değildir." (Hud Suresi: 82 - 83.) "Biz, onların (Lut'un kavminin) şehirlerinin üstünü altına geçirdik ve üzerlerine de, balçıktan pişirilmiş taşlar yağdırdık." (Hicr Suresi: 74.) Cenab-ı Allah'ın, bir kavmi toplu olarak helak etmesine sebep olan bu tür sapıklıkların, bir İslam ülkesi olan Türkiye'mizde de görülmesi, Avrupa Hıristiyan Birliği'ne girmek kör sevdasına bağlı olanların çıkarmış oldukları kanunlar sayesinde olmaktadır. Bu memleketi idare edenlerden tabii hakkımız olarak, her türlü ahlak dışı faaliyetlere, engelleyici düzenlemeler yapmalarını beklerken, bu ahlaksız günahın yayılmasına destek verenlerden de, mahşer gününün hesabını yapmak suretiyle, tövbe etmelerini rica eder ve Yüce Rabbimizden insanlığın her ferdini, böyle çirkin ve sapık olan bir rezalete bulaşmaktan korumasını, dua ile temenni ederim. Ayrıca, başta Şanlıurfa Balıklıgöl Devlet Hastanesi'nin Başhekimi Sayın Dr. Şahin Yaztürk ve Dr. Ahmet Mehmet Doblan Bey olmak üzere, bu çirkin olay karşısında tepkilerini koyan tüm personeline ve yine gerek bu konuda ve gerekse insanın fıtratına ters düşen diğer konularda duyarlı olan herkese teşekkür ederim."sözlerine ekledi.
ŞAHBAN KILIÇ