BES: Büro emekçilerinin insanca yaşam talepleri dikkate alınmalıdır

Büro Emekçileri Sendikası Şanlıurfa Şubesi, sendika binasında taleplerini sıraladı. Büro Emekçileri Sendikası Şanlıurfa Şube Eş Başkanı Leyla Sezen, gazetecilere yaptığı açıklamada, İçişleri Bakanlığı'na bağlı kamu hizmeti veren Valilik, Kaymakamlık, Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Müdürlüğü vb. birimlerinin çalışma koşulları giderek kötüye gitmekte olduğu, esnek, kuralsız çalışma ve mobbing uygulamalarının birimlerde çalışan emekçiler için her geçen gün daha çekilmez hale getirmekte olduğuna vurgu yaptı. Sezen,"TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşülmeye başlanılan İçişleri Bakanlığı bütçesinde Emniyet Genel Müdürlüğü bütçesi dışında artırıma gidilmemesi ve ilgili Genel Müdürlüğün daha bütçesi yasallaşmadan gaz fişeği, ses bombası vb. kalemlerde yüksek tutarlı ihalelere çıkmasının zamanlaması manidardır. AKP iktidarının gerek Orta Vadeli Programı gerekse de 2015 Bütçesi hazırlanırken emekçilerin talepleri göz önüne alınmadığı gibi emekçilere dönük yeni saldırıları gündeme getirmektedir. Önümüzdeki yıl AKP iktidarının yine emekçilerin talepleri için ortaya koyacağı muhalefeti gaza boğma planları yaptığı ortadadır."dedi.
NİTELİKLİ NÜFUS VE VATANDAŞLIK
HİZMETİ İÇİN
TALEPLERİMİZ
KARŞILANMALIDIR
İçişleri Bakanlığı'na bağlı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Müdürlüklerinde, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun basına yansıyan açıklamalarından anlaşılacağı üzere; pasaport işlemleri, soyadı değişikliği ve yeni kimlik kartlarının önümüzdeki aylarda verilmeye başlanacak olması, nüfus emekçilerinin iş yoğunluğunu daha da artıracağı, çalışma hayatını içinden çıkılamaz bir hale getireceğini belirten Sezen, şöyle konuştu:"Nüfus Cüzdanlarının önümüzdeki aylardan itibaren yenilenecek olması, gerek nüfus emekçileri gerekse tüm yurttaşlar açısından önemli sorunları da beraberinde getirecektir. Kimlik kartlarının maliyetinin 5 TL olmasına karşın, yurttaşlara 18 TL'den verilecek olması başlı başına bir sorundur. Kimlik kartlarının maliyeti çıkarıldığında geriye kalan 988 milyon TL'nin ne için toplandığı ve nerelere harcanacağı bilinmemektedir. Hükümetin yurttaşlık hakkı olan kimlik kartlarından bile kâr elde etme düşüncesi olsa olsa bir tüccar mantığıdır. Diğer taraftan 2007 yılında adres kayıt sisteminin alt yapı hazırlıkları yapılmadan muhtarlıklardan alınarak Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Müdürlüklerine devredilmesiyle başlatılan süreç, zaten hizmetin yürütülmesi konusunda ciddi zafiyetler ortaya çıkartmışken, bu durum göz ardı edilerek alt yapısı hazırlanmadan yeni işlerin yüklenmesi, kurumu işlemez hale getirecek, nüfus emekçilerini yeni ve daha büyük sorunlarla karşı karşıya bırakacaktır. Doğum, ölüm, evlenme, boşanma, kayıt düzeltme, nüfus ve aile cüzdanı gibi zaten yapmakta olduğu işlere eklenen bu yeni işler, nüfus emekçilerinin çalışma koşullarını ağırlaştırmaktadır. Başta seçim dönemleri olmak üzere gece-gündüz çalışmak zorunda bırakılan nüfus emekçilerine harcadığı emeğin karşılığı olmayan cüzi miktarlarda fazla çalışma ücreti ödenmekte, angarya çalıştırma ve esnek çalıştırma nüfus müdürlüklerinde yaygınlaştırılmaktadır."
'ÜCRET
KOŞULLARINDA
İYİLEŞTİRMELER
YAPILSIN'
2013 yılı itibariyle fazla çalışma ücreti adı altında ödenen iyileştirme ücretlerinin diğer kurumlarda olduğu gibi 666 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile Nüfus Müdürlüklerinde de kaldırıldığını vurgulayan Sezen, şunları söyledi:"Buna karşın örneğin fazla çalışma ücreti ödenmemesine rağmen ÖSYM'nin merkezi sınavları ve seçimlerin yapıldığı hafta sonlarında, valilik talimatı ile nüfus müdürlükleri açık tutulmuş, nüfus emekçileri angarya çalışmaya zorlanmıştır. Yine Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde nüfus emekçileri izin döneminde, adres kayıtlarını yaptıramayan, yurttaşların nüfus müdürlüklerine akın ettiği şartlarda çalışmak durumunda bırakılmış, uzayan kuyruklar yurttaşlarla çalışanlar arasında gerilime neden olmuştur. Artan iş kalemleriyle birlikte nüfusun çok büyük kesimlerinin yığınlar halinde hizmet aldığı bir kurum haline dönüştürülen Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Müdürlüklerinde hizmet, halen çok küçük mekânlarda üretilmektedir. Çoğu zaman adım atılacak yer kalmamaktadır. İçişleri Bakanlığına bağlı bilimlerde büro hizmeti veren emekçiler insanca yaşayabilecek ücret koşullarına kavuşturulmalıdır. Diğer taraftan adli sicil kayıtlarının, pasaport işlemlerinin nüfus müdürlüklerince verilecek olması ve önümüzdeki aylarda yeni kimliklerin verilmeye başlanacak olması, seçim, sınav süreçlerindeki adres değişiklikleri çalışma koşullarını daha da ağırlaşacağı bir döneme girileceğinin ipuçlarını vermektedir. Bu personel sayısıyla ve hâlihazırdaki hizmet binalarında nüfus ve vatandaşlık hizmetlerinin verilmesi, hem hizmeti üreten nüfus emekçileri hem de yurttaşlarımız açısından olumsuz sonuçlar doğuracaktır. İçişleri Bakanlığı'na bağlı birimlerde görev yapan büro emekçileri, diğer kamu emekçileri gibi insanca yaşayacak ücretten yoksun çalıştırılmaktadır. Hükümet ile yandaş memur sendikası Memur-Sen arasında imzalanan Toplu Satış Sözleşmesinin sonucu olarak, gerek düşük ücret zamları gerekse enflasyon farkının ödenmemesi, temel tüketim maddelerine yapılan zamlar büro emekçilerini daha da yoksulaştırmaktadır. Bir kez daha ifade etmek istiyoruz. İçişleri Bakanlığı'na bağlı büro hizmeti verilen birimlerde yeni kadrolu personel istihdam edilmelidir. Nüfus emekçilerinin ağır iş yükü altında ve angaryayla çalıştırılmasına son verilmelidir.
Genel, yerel, cumhurbaşkanlığı seçimleri, referandumlar ve ekstra iş yoğunluklarının olduğu dönemlerde nüfus emekçilerine bir maaş tutarında ikramiye verilmelidir. Hizmet binaları bir an önce yenilenmeli, gerekirse çağa uygun binalar kiralanmalıdır. İçişleri Bakanlığına bağlı Valilik, Kaymakamlık ve Nüfus emekçilerinin çalışma koşulları düzenlenmeli, çalışanlara insanca yaşayacak ücretler verilmelidir."
ZEKİ ALTUNDAĞ