Vali HDP'lilerin telefonlarına çıkmadı

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nun 121. birleşimi saat 14.00'te yoklamasız açıldı. Kurula Şanlıurfa'da yaşanan olaylar damgasını vurdu. HPD'li vekiller kurulda Şanlıurfa Valisi İzzettin Küçük'ün HDP'lilerin telefonlarına yanıt vermediğini ileri sürdü.
HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, dünden beri Şanlıurfa'nın Suruç ve Birecik ilçesinde, Rojava'ya dönük IŞİD çetelerinin saldırılarını protesto etmek ve Rojava halkıyla dayanışmak, aynı zamanda, Türkiye'nin Rojava politikasının değiştirmesini görünür kılmak amacıyla bir kitlesel etkinlik düzenlendiğini söyledi. Özellikle güvenlik güçlerinin öldürücü müdahaleleriyle bu saat itibarıyla, 1'i ağır olmak üzere 10'un üzerinde yaralı olduğunu dile getiren Baluken, "Gece yarısından itibaren biz mevcut gerginliği çözmek ve krizi ortadan kaldırmak için defalarca İçişleri Bakanlığı yetkililerine ve sabah Dışişleri Bakanlığı yetkililerine ulaşmamıza rağmen gece yarısından beri Urfa Valisi'ne ulaşamıyoruz. Gerek bölgede bulunan vekillerimiz gerekse de telefon aracılığıyla bizim yaptığımız bütün girişimlere Urfa Valisi konutta olmasına rağmen cevap vermiyor. Urfa Valisi'nin bu tarzı, bu tavrı her şeyden önce halkın iradesine saygısızlıktır. Seçilmiş Bakanlık yetkilileriyle görüşmemize rağmen Urfa Valisi'nin bizi konuyla ilgili bilgilendirme ve gerginliği azaltmak için ortaya koyacağımız çözüm önerilerini öğrenme doğrultusunda yapmış olduğumuz girişimlere kayıtsız kalmasını öncelikle ve hükümete şikâyet ediyoruz. Eğer 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.' diyorsak atanmış bir devlet memurunun, seçilmiş halk iradesini bu kadar rencide edecek şekilde, itibarsızlaştıracak şekilde bir tavır içerisinde olmasını asla kabul etmiyoruz. Bu konuda hem Başkanlık Divanı olarak sizin hem de hükûmet yetkililerinin bir an önce bu Urfa Valisi'ne haddini bildirmesi gerekir. Urfa Valisi aile şirketini ya da kendi babasının özel çiftliğini orada yönetmiyor, devletin vergileriyle almış olduğu maaşla kamusal görevi yerine getiriyor. Kamusal görevi yerine getirirken de halkın seçilmiş iradesine saygılı olmayı öğrenmek zorundadır diyorum." Dedi.
URFA VALİSİ TELEFONA
ÇIKMIKYOR
HDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan ise "Grup başkanvekilimiz sabahtan beri, 6 defadır Urfa Valisi'ni arıyor. Şanlıurfa'nın Valisi telefona çıkmıyor. Meclis'te grubu olan bir partinin, bu çözüm sürecinde telefonuna çıkmıyor. Beyefendi -bağlı olduğu İçişleri Bakanı çıkarken, yardımcısı çıkarken, müsteşarı çıkarken- vali efendi çıkmıyor. Bu vali kimin valisidir, devletin valisi midir, yoksa birilerin valisi midir, yoksa IŞİD'le mi bağlantısı vardır? Nedir ki bu Parlamento'da milletin iradesiyle gelen bir grup başkanvekilinin telefonuna çıkmayacak kadar küstahlaşabiliyor, kim bu? Böyle devlet adamlarını nasıl atarsınız, o hassas bölgeye, çözüm sürecine zarar veriyorsunuz. Sizleri uyarıyoruz, böylelerini alın oradan. Derhâl istifa etmelidir, derhâl görevden almanız lazım. Almadığınız takdirde böyle valilerle siz bu süreci götüremezsiniz, çok açık ifade ediyorum. Bir telefona çıkmayacak validen, valilik beklemiyoruz. O vali değildir artık arkadaşlar ve kınıyoruz burada. Hükûmeti de duyarlı olmaya çağırıyoruz." diye konuştu.
"ZAMAN ZAMAN
BÖYLE ŞEYLER
YAŞANABİLİYOR"
Tartışmaların ardından hükümet adına konuşan Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz "Az önce Urfa Valimizin telefonlara cevap vermediğine ilişkin bir şikâyet oldu. Biz de sayın vekilimizde numarası olduğu için buradan hemen arayıp bilgi aldık. Sayın Valimizin söylediği, sıkıntılı, sorunlu bir bölge durumu var. Suruç bölgemizde birtakım hadiseler oluyor ve sabaha kadar o bölgede çalıştığını, konutunda olmadığını, dolayısıyla bu cevabı veremediğini, cebinden herhangi bir kimsenin de aramadığını ifade ediyor. Böyle durumlar zaman zaman yaşanabiliyor, mazeretler olabiliyor. Elbette ki valilerin, kamu görevlilerinin en hızlı bir şekilde cevap vermesi hepimizin ortak arzusudur ama zaman zaman yaşanan birtakım durumlardan dolayı, kriz şartlarından dolayı imkân bulamamış olabilir kamu görevlileri, onların da durumunu önce iyice bir anladıktan sonra değerlendirme yapmak daha doğru olur düşünüyorum. Urfa'yla ilgili olarak da ne kadar yatırım yaptığımızı Urfa halkı en iyi biliyor. Katrilyonlarca lira GAP projesi kapsamında Urfa'ya yatırım yaptık. Ana kanallardan bütün sosyal altyapıya kadar, 18 katrilyon liralık bir yatırım yaptık Urfa'ya. Bunu da Urfa halkı gayet iyi bildiği için her seçimde de bize destek olmaya devam ediyor." Şeklinde konuştu.
"AKP'NİN
VALİSİ DEĞİL"
Tartışmalar üzerine tekrar söz alan Hasip Kaplan şunları söyledi. "Söz verirken de kafamıza vurmayın, Allah Allah. Bugün Meclis santralinden, arkadaşlar, Grup Başkanvekilimiz 6 defa Şanlıurfa Valisi'ni aradı, telefona çıkmadı ama Şanlıurfa Milletvekili Sayın Gök'ün bir arayışında çıktı, Sayın Bakan istediği zaman bir arayışta çıkıyor. Milletvekillerimiz dövülüyor, milletin iradesi dövülüyor. Bu Meclis'in Başkanı milletin vekillerine saldırı olduğu zaman saldırıya uğrayan üyelerini korumak zorundadır, milletvekillerini korumak zorundadır, doğru bilgi vermek zorundadır. Burada sizler o valinin avukatı değilsiniz. Şanlıurfa'nın milletvekilleri, AKP'li milletvekillerinin valisi değil o, partinizin valisi değil o; devletin vergisiyle maaşını alan birisi. Ya devletin valisi olacak ya AK Parti'nin partizan valisi olacak ya da IŞİD'in valisi olacak, başka seçenek yok. Hukuk herkese eşit uygulanacak, bizim isyanımız bunadır Sayın Başkan. Bizim isyanımız yalan haberedir, yalan cevabadır, doğru söylenmeyenedir.
Ne demek, burada bir grup başkan vekili bir valiyi arayacak, hem de Meclis santralinden -kayıtları getirtin efendim- çıkmayacak ama Şanlıurfa Valisini AKP'li iktidar partisi milletvekili arayınca pıt diye çıkacak? İşi bitiyor o zaman, rahata kavuşuyor ama öbür türlü çok sorunlu bölgede, hiç cevap veremiyor. Böyle bir yaklaşım olabilir mi? Hangi devlette yaşıyoruz? Bu, kabul edilebilecek bir şey değil. Milletvekillerinize Başkanlık Divanı olarak sahip çıkmanızı ve bilgi almanızı istiyorum Sayın Başkan."
                                                                                                              Orhan KAYA