"Şiddetin azalması için caydırıcı tedbirler olmalı"

 Bir otelin toplantı salonunda düzenlenen toplantıda Sağlık-Sen yönetim kurulu üyeleri, İlçe Temsilcileri ve iş yeri temsilcileri katıldı. Sağlık çalışanları ile ilgili sorunların tartışıldığı toplantıda Şube Başkanı Mahmut Atçı, sağlık çalışanlarının, sağlıkta dönüşümle beraber ciddi bir iş yükü altına girdiğini ve 2002 yılından bu güne gelinen süreçte sağlık çalışanlarının iş yükünün 5 kat arttığını söyledi. Sağlık çalışanlarına şiddetin artığını belirten Atçı, "Özlük hakları ve ücretleri yönünde bir iyileştirmenin olmadığını, sağlıkta hasta memnuniyetinin yüzde 39'dan yüzde 76'ya çıkmasına rağmen son dönemlerde sağlık çalışanlarına şiddet olaylarında artış yaşandığına dikkat çekmek istiyorum. Yine aynı şekilde mesleki saygınlığın azaldığını görüyoruz. Sağlık çalışanlarının yüzde 60,8'i 'fırsatım olsa mesleğimi değiştiririm' noktasına geldi. Sağlık çalışanları polisten sonra en çok yıpranmaya maruz kalan, tükenen bir kesim olarak karşımıza çıkıyor. Onun için yeni dönemde sağlık çalışanlarının da bu dönüşüme ortak olmasını hak ettikleri ücretleri ve mesleki saygınlıklarının yeniden kazandırılmasını ve iş yüklerinin hafifletilmesini istiyoruz." dedi."DAHA ÇOK DOKTORA İHTİYAÇ VAR"İstihdam için düzenleme beklediklerini aktaran Atçı,"Sağlıkta 2023 vizyonu ortaya konuluyorsa, Avrupa Birliği standartlarını yakalamak istiyorsak 120 bin hekimimiz var, bir 120 bin doktora daha ihtiyaç bulunuyor. 125 bin ebe ve hemşire ile hizmet veriyoruz. 400 bin daha ihtiyaç var. Bu nedenle istihdam politikaları üzerinde yeni bir düzenleme gerekir. Aynı zamanda artan şiddetti azaltıcı ve caydırıcı tedbirlerin alınmasına ihtiyaç var. Sağlıkta 2002 yılında başlayan Dönüşüm programı ile beraber hasta memnuniyeti yüzde 39'lardan yüzde 76'lara çıkmış görünüyor. Diğer taraftan, şiddet olaylarının da arttığı görülüyor." Şeklinde konuştu"ŞİDDETE KARŞICAYDIRICI TEDBİRLER ALINMALI"Açıklamasında sağlık çalışanlarına yapılan şiddetle ile ilgili caydırıcı tedbirler alınması gerektiğini söyleyen Atçı; "sağlık çalışanlarının mesleki saygınlıkları yanında iş motivasyonlarını sağlayacak, özlük haklarında iyileştirme ortaya koyacak, döner sermaye sınırlarını yükseltecek, ek ödemelerin emekliliğe yansıtılması ve yıpranma payının verilmesi gibi konuları da kapsayacak şekilde olması gerekir." İfadelerine yer verdi."KAMPANYAMEYVELERİNİVERMEYE BAŞLADI"       Açıklamasın devamında Memur-Sen Konfederasyonu olarak Kamuda Kılık-Kıyafet Serbestliği'ne yönelik yapılan kampanya süreci ile ilgili konuşan Atçı, "Süreç tam istediğimiz gibi olmazsa da meyvelerini vermeye başladı. 28 şubat darbesinin en kötü mağdurları olan baş örtülü kardeşlerimizin özgürce baş örtüsüyle kamu kuruluşlarında çalışması sağlandı.1982 darbe zihniyetinin getirmiş olduğu kılık kıyafet yönetmeliğinin görmezden gelinmesini doğru bulmadığımızı her zaman ve her yerde söyledik. Türkiye'de demokrasi ve özgürlüklerin önü açılırken, 1982 darbe zihniyetinin getirmiş olduğu kılık kıyafet yönetmeliğinin görmezden gelinmesini doğru bulmuyoruz. "Memur-Sen ailesi olarak kılık kıyafet özgürlükleri için 10 milyon imza kampanyası başlattık ve bu çerçevede 12 milyon 300 bin imza topladık. Toplanan imzaları talebimizle birlikte Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Çalışma Bakanı Faruk Çelik ve hükümet üyelerine teslim ettik. Bu yönetmelik ortadan kaldırılmazsa Memur-Sen olarak 18 Mart'ta fiili uygulamaya başlayacağımızı belirterek tüm Türkiye'de kamu çalışanları olarak serbest kılık kıyafetle kurumlara gittik. Şu ana kadar herhangi olumsuz bir durumla da karşılaşmadık. İnşallah ülkemizde darbecilerin getirmiş olduğu bu yasağın önünün bu süreçle aşılarak bu konuda somut bir adımın atılacağını umut ediyoruz." dedi.YENİURFA