YILBAŞI KİMİN DİNİ BAYRAMIDIR?

Başta Avrupa ve Amerika kıtası ülkelerinde olmak üzere dünyanın pek çok yerinde her yıl 25 Aralık'ta başlayarak yaklaşıık bir hafta boyunca kutlanan noel ve yılbaşı, köken itibariyle hiristiyanlık açısından dini bir bayramın ta kendisidir.Söz yılbaşı kutlamalarından açılınca akla eski yılın sona erip yeni yıla giriildiği 31 Aralık-1 Ocak gecesinde yapılan eğlence ve etkinlikler gelir. İlk bakışta yeni bir yııla girişin sembolü gibi gözüken bu kutlamalar aslında hıristiyan batının noel bayramıyla da yakın bir alaka ve ilginç bir benzerlik göstermektedir.  Ticari bir sektör özelliğiyle ön plana çıkmış bu bayramın ve bununla ilgili olarak yapılan âdet ve kutlamaların taklitçi  bazı İslami kesimlerce uygulanması ise dinsel ve kültürel bir yozlaşmanın tezahüründen başka bir şey değildir. Çevreye zarar sinyali anlamına gelebilecek bir şekilde çam ağaçlarını kesmeyle beraber aklı deprese eden büyük bir çılgınlıkla, lüks ve israfla,kumar, içki, dans partileri şeklinde  çok farklı bir dinsel bir tören olarak kutlanan  noel hıristiyanlık bayramı, "İlahi hak din olan İslam"ın esaslarıyla bağdaşmamaktadır. İnsanlığın ıslahı için Allah tarafından gönderilmiş  Ululazm bir peygamber olan Hz.İsa yaşamış olsaydı "doğum yılı"adı altında kendisine atfedilmeye çalışılan  bu şekildeki kutlamalara izin verirmiydi?  "Müslüman olmayanlara benzemeyin,kim bir millete benzemeye çalışırsa, o da onlardandır" buyuran Hz.Muhammed SAV, İslam'a  yabancı yaşam tarzlarına benzemeyi ısrarla yasaklamıştır. Kim kutlar kim kutlamaz meselesi bir yana, acaba Müslümanların gerçek yılbaşını(1 Muharrem) İslami toplum yeterince biliyor mu?  Dindarlığı resmi düzeyde temsil muhtevası taşıyan bir yazıda yer alan bir ifade ile İslam'da yılbaşı kutlamasının olmadığı vurgulanarak: "Toplumumuzda yılbaşı adı altında düzenlenen eğlence toplantıları, hiçbir kültürel temele sahip değildir. Bu nedenle, Hıristiyanlar'ın örf ve geleneklerinden ibaret bulunan eğlencelerle kutlama yapmak, İslam'a uygun değildir."denilmek suretiyle bu konuya dikkat çekilmiştir. Yeni yıla iyilik, refah, huzur ve barıştan uzak olarak  zulüm,kan ve göz yaşı içinde girme durumunda kalan dünyamızın, insanlığa malolmuş olumlu bir yaşam biçimi ve evrensel kadim kültürün ürünü olan İslam'ın selm ve müsellematına (barış ve esenliğine)çok ihtiyacı vardır. Bize ait olmayan eskilerle kirlenmeye son diyerek yeni yılda "yenilenebilmek" umuduyla mutlu bir istikbal ve hakiki bir gelecek dilerim.Esen kalın...