İnsanoğlunun içerisinde en seçkin insanlar sahabelerdir. Sahabelere altın nesil de denilebilir. Sahabe sohbetten gelir. İslam'ın tüm ilkelerine inanmış dünya gözü ile Peygamberi görmüş, sohbetinde bulunmuş, kayıtsız şartsız lidere bağlı insan topluluğudur. Ümmet fertleri için sahabeler de örnek alınacak çok şey vardır. Sahabeler örnek numunelerdir. Dünyevileşen insanoğlu ne yazık ki, çoğu insan sahabe hayatından bihaberdir. Hayatlarını bilmemektedir. Hâlbuki sahabe yaşantısında, bağlılığında, cihatta, mertlikte, fedakârlıkta zirvededir. Sahabelerden Hz.Ebubekir'i Sıddık (R.A.) mertliğin fedaisi, HZ. Ömer (R.A) Adalet timsalidir. HZ. Osman (R.A) Hayâ numunesi, HZ. Ali (R.A.) İlim kapısıdır. Toplum fertlerinin çoğunda bu isimler mevcuttur. Yaşantıda bu isimlerin hakkı verilmez. Sahabeler ilahi kelama muhataptır "ONLAR ALLAH'TAN, ALLAH'TA ONLARDAN RAZI dır" Dünyada cennetle müjdelenen Aşere'i Mübeşşer'e on sahabe ümmetin ayrı yıldızlarıdır.Bu yazımda yeryüzü yıldızlarından Said B. AMİR' den bahsetmek istiyorum. Belki faydalı olur yöneticiler, siyasetçiler ibret alır. Bu sahabe sahabelerin büyüklerindendir. Takvada zirveye ulaşmış bir sahabe, savaşta barışta Peygamberle beraber olan bir sahabe, Hayber kalasının fethinden önce Müslüman olmuştu. İslam'la tanıştıktan sonra cahiliye adetlerinin hepsini bırakmış dinde fani olmuştu, itaat, züht, alçakgönüllülük ve yücelik onun ilkeleriydi. Yaşantısı çok sade idi. Fakirlerden ayırt edilmezdi, yemesi içmesi, giyinmesi fakirlere benzerdi. Kibir onun semtine uğramazdı. Hayatı boyunca Resulullah ile beraber sünnete tam uyarak hayat sürürdü. Müminlerin Emir'i Sahabe Muaviye'yi Şam valiliğinden alınca, etrafını yoklayarak Şam'a vali aramaya başladı. Ömer'in vali seçmede ölçüsü eğer vali hata ederse sorumlusu Ömer'dir düşüncesiydi. O dönemde Şam büyük medeniyet merkeziydi. Oradaki medeniyet çok çeşitliydi. Şam'da bolluk had safhadaydı. Bolluk, medeniyetlerle beraber Şam aynı zamanda fesat diyarıydı. Ömer'in düşüncesi Şam'a atanacak vali tüm bu sorunların üstesinden gelebilmeliydi. İstişareler sonucunda kararını verdi. İşte vali buldum dedi. Said b.Amir dedi. Kahraman sahabeyi çağırdı emri tebliğ etti. Sahabe mazeret beyan etti ise de Ömer Said'i Şama değil Humusa vali olarak atadı. Said daha yeni evlenmişti. Ömer yeni valiye hazineden yetecek kadar servet verdi. Said humus yoluna koyuldu. Günler sonra humusa vardı. Halk sevindi eşi Said'e Ömer'in verdiklerinden biraz harcayalım dedi. Sen artık halifesin üstün başın yırtık önce güzel bir giyecek alalım dedi. Said'de hanımına sana bir şey söylüyorum. Burası ticaret yeridir bu parayı bir tüccara verelim çalıştırsın paramız ikiye katlanır. Hanımı çok uygun dedi. Hemen pazara gitti Said kendisini geçindirecek paranın dışında hepsini fakir fukaraya sadaka olarak dağıttı. Hanımı habersizdi bir gün durumu sorunca said hanımına ben o parayı öyle bir ticarete yatırdım ki, artışı Allah'tan sınırsızdır dedi Said'in hanımı ona uymaktan çare yok düşüncesiyle mesele kapandı. O dönemde Humus ikinci küfe gibiydi halkın valilere muhalefetleri zirvedeydi. Humus halkı takva, zühd timsali Saidi çok sevmişti her sözüne itaat ediyordu. Toplum içinde fitne olduğu için bazen çatlak sesler olabilirdi. Bu çatlak seslerden bazıları Ömer'e ulaştı Ömer hiç vakit geçirmeden yola koyuldu şama vardı. Halk toplandı Ömer'e çok iltifatlar gösterildi. Ömer sordu? Nasıldır sizin valiniz. Halk bir sözcü vasıtası ile Ömer'e Şikâyetleri iletti. Şikâyetler şunlardı sözcü şikâyetlerimiz 4 tanedir diyerek şikâyetleri sıraladı 1.) Gün iyice ilerlemeden yanımıza gelmiyor bu vali 2.) Geceleri işlerimizi görmüyor bu vali 3.) ayda iki gün hiç yanımıza uğramaz bu vali 4.) Bazen aramızda iken aniden baygınlık geçiriyor bu vali. Şimdi cevap vermek için sıra Sait'te önce HZ. Ömer Allah'ım beni mahcup etme diye dua ediyor ve Saidi huzuruna çağırıyor. Sait'in 4 Soruya verdiği cevap şöyle istememekle 1)beraber aramıza geç geliyor diyorlar evimin hizmetçisi yok. Ben erken kalkıyor, hamur yoğuruyor ev temizliğinde eşime yardım ediyor ekmeğimi pişiriyor abdest alarak ondan sonra halkın aralarına katılıyorum 2.) Geceleri işlerimizi Görmüyor'a gelince söylemek istemiyorum öyle ise söylüyorum ben gündüzü onlara, geceyi ise Rabbime yalvarmaya ayırmışım. 3) Ayda iki gün dışarı çıkmamam ise fazla elbisem yok elbiselerimi yıkıyorum kuruyuncaya kadar ancak halkın arasına katılıyorum. 4) bu son şikâyet ise beni çok üzüyor. Zaman zaman baygınlık geçirdiğimi söylüyorlar. Doğrudur ben Ensar'dan Hübeyb'in şehit edildiğini, işkenceler yapıldığını gördüm lime lime etmişlerdi Hubeybi o davasından vazgeçmiyordu. Ruhen ben çok muzdarip oldum bazen o tablolar gözümün önüne gelir ve baygınlık geçiririm. Bu Cevaplar Ömer'i çok sevindirdi Ömer hamd ederek uçuyordu. Said imtihanı kazanmıştı. Ömer'i yanıltmamıştı. Said malda hayli zengin olmuştu serveti hiç biriktirmezdi hepsini sadaka olarak dağıtırdı. Akrabana biraz fazla ver dediklerinde o, Vallahi ben Allah'ın rızasını akrabalığa karşı satamam demiştir. Hicretin 20. yılında Rabbine kavuşmuştur. Mevla'm hepimizi şefaatine nail eylesin. Devlet millet malı ile zengin olanlar, makam arabaları ile saltanat sürenler, korumalarla korumalar la korunanlar, kula kul olanlar, kibirlenenler, insanları ötekileştirenler, din devlet ayrı diyenler, devlet kademelerinde yer edinmek isteyenler, paralel devlet âşıklarına, devlet malını yandaşlarına peşkeş çekenlere ithaf olunur.