Veysel Karani ÖGE yazdı "NEFİS VE NEFSİN TERBİYESİ"

İşte genç köşe yazarımızın yeni yazısı;

"NEFİS VE NEFSİN TERBİYESİ"

Bugün siz değerli okurlarıma anlatacağım konu  nefsimizle mücadele etmemiz gerektiğinin ve eğer mücadele etmez isek sonuçları nasıl olur? Gibi konuları ele alacağım. İnşallah anlattıklarımdan istifade ederek hayatımızı İslama daha yakışır şekilde idame ederiz. Konuyu daha güzel ve daha anlaşılır olması  için Hz. Yunus'un(as) Kuran'daki kıssasından kısaca bahsedip konumuza bağlayacağım. Yunus Aleyhisselam'ın kıssası kısaca Kavmine hak dini anlatmasına rağmen kavmi onun anlattığı hak dine gelmemiş üstüne üstün zorbalık çıkarmış ve Allah teala'da Yunus Aleyhisselam'a o kavme 3 gün içerisinde şiddetli bir azap geleceğini bildirmiş. Yunus Aleyhisselam da bu vahiy üzerine oradan gitmeye karar vermiş fakat Yunus Aleyhisselam oradan ayrılacağını Allah tealaya bildirmemişti. Bunun neticesinde Allah teala Yunus Aleyhisselam'ın bindiği geminin bulunduğu yere şiddetli ve fırtınalı bir yağmur, dağdağalı yani ıssız, korkutucu ve karanlık bir hüküm vermişti. Bu olaylar sonucunda gemidekiler 3 defa kura çekerek Yunus Aleyhisselam'ın çıkması üzerine onu denize atmaya karar verdiler.  O gün öyle bir gündü ki Yunus Aleyhisselam'ın tutunacak küçücük bir dalı ve ümidi dahi yoktu. Tüm bunların üzerine Yunus Aleyhisselam'ı balık yutmuştu. Yunus Aleyhisselam'ı o denizde, o karanlıkta ve onu yutan balığın içinden kurtarabilecek tek bir zat vardı o da Allah tealaydı. Yunus Aleyhisselam'da kendisini bu durumdan kurtarabilecek tek zatın Allah teala olduğunu biliyor ve bunun idraki içindeydi. Yunus Aleyhisselam yaptığı hatasının bilinci ve İdraki içindeyken Allah tealaya tüm samimiyetiyle şöyle dua etti:

 "لا اله الا انت سبحانك اني كنت من الظالمين " yani "Senden başka hiçbir ilah yoktur. Seni eksiklerden uzak tutarım. Ben gerçekten (nefsine) zulmedenlerden oldum." duasını etti ve duası süratle kabul oldu ve bu dağdağalı geceyi, denizi ve balık Yunus Aleyhisselam'a musahhar oldu, bir nevi hizmetkarı oldu ve Yunus Aleyhisselam bu durumdan  kurtuldu. Hazreti Yunus Aleyhisselam'ın bu olayın neticesinde ettiği bu dua o kadar azim, o kadar mühim ve o kadar önemli bir dua ki Yunus Aleyhisselam'ı çok büyük ve inanılmaz bir girdaptan çıkarmaya vesile olmuş bir duadır. Velhasıl kelam biz müslümanlar günümüzde anlattığım bu kıssadaki Yunus Aleyhisselam'ın karşılaştığı tüm sorunlardan, sıkıntılardan daha büyük, daha mühim  bir sorun ve sıkıntı içerisindeyiz.

         Yunus Aleyhisselam'ın o gecesi  bizim geleceğimizdir. Geleceğimiz görünüyor ki gafletle dolu. Yani hayatımız Allah'ı unutarak, dini, peygamberi unutarak geçiyor. Yine Yunus Aleyhisselam'ın o gecesi 30-40 yıllık hayatını tehdit ederken bizim şu anda çoğumuzun içerisinde bulunduğu gaflet duygusu ve hissi ebedi hayatımızı tehdit ediyor. Bu sebeble geleceğimizi gafletten temizleyip pür dikkat edip hayatımızı bu şekilde idame etmeliyiz.

       Yunus Aleyhisselam'ın o dalgalı denizi bizim üzerinde yaşamakta olduğumuz yeryüzüdür. Bu yeryüzünün herbir yerinde yüzlerce ölülerin bulunduğu mezarlar bulunuyor. Bu sebeble Müslümanlar için yeryüzü Yunus Aleyhisselam'ın bulunduğu denizden kat kat daha korkulu ve tehlikelidir.

        Yunus Aleyhisselam'ı yutan balık ise bizim nefsimizdir. Bu nefis ebedi hayatımızı bırakıp, terk etmemizi sağlar. Yunus Aleyhisselam'ı yutan balık onun 30-40 yıllık hayatını tehdit ederken bizim balığa atfettiğimiz nefis ise sürekli bir istek ve arzu içerisinde bulunup ve bunda diretip bizim ebedi hayatımız olan ahiretimizi tehlikeye atıyor. Bu sebeble biz Yunus Aleyhisselam'ın o balığın karnında yaşadığı tüm his ve duyguların kat ve kat daha büyüğünü hissedip yaşamalıyız. Onun balığın içindeyken hatasının farkına varıp tüm samimiyeti ve içtenliği ile ettiği dua gibi dua edip bu bizi yutan ve çevreleyen nefsimizin kölesi olmaktan çıkmak için biraz çabaları gösterelim.

 

Değerli okurlarımdan ricam İnşallah bu anlattığım hususlardan fazlasıyla istifade edip hayatınıza uygulamanızdır. Nefsimizin kölesi olmayalım, nefsimizin her arzusunu yerine getirmeyelim. Eğer birşey gerçekten ihtiyacınız değilse onu almayın. Sade ve gösterişsiz bir hayat geçirelim. Nitekim Peygamber efendimiz Hz. Muhammed(sav) kendisine bir çok fırsat gelmesine rağmen gösterişsiz, sade bir hayat yaşamıştı.

     Son olarak hususa binaen bir ayet ve hadisi sizlere söyleyerek bitirmek istiyorum. Allah teala Kur'an -ı Kerim'de şöyle buyuruyor: "O halde gücünüzün yettiği kadar Allah'tan korkun, dinleyin, itaat edin, kendi iyiliğinize olarak harcayın. Kim nefsinin cimriliğinden korunursa işte onlar kurtuluşa erenlerdir." Peygamber efendimiz ise bu konuya ilişkin şöyle buyurmuştur: "Akıllı kişi nefsine hakim olan ve ölümden sonrası için çalışandır. Zavallı kişi ise, her türlü arzu ve isteklerine uyan ve buna rağmen hala Allah'tan iyilik temenni edendir. " (Tirmizi, Sıfatu-l kıyame, 25; İbn Mace, zühd, 31)