TYB'nin konuğu Cuma AĞAÇ oldu

“Yazar düşünen, düşündüğü olay ve kavramları kelimeler vasıtasıyla birbiriyle ilişkilendiren bunu yaparken de belli bir amaç etrafında yoğunlaşan kişidir. Yazarın ürettiği şey düşüncedir, fikirdir. Yazar düşüncesini ve fikrini yazıya dökerek onu somutlaştırır. Her yazı fikir olmadığı gibi her fikirde yazıya aktarılmamalıdır.

Bilgi ve düşünce kavramları arasında sıkı bir bağ vardır. Yeterli bilgi olmadan düşünme insanı safsataya götürür. Düşüncesiz bilgi ise taassuba götürür. Okunmasında bir fayda olmayan eserin yazılmasında da bir fayda yoktur. Çünkü yazmak niçin varsa okumak da onun için vardır. Yazar her zaman bir mucit veya kâşif değildir. Her yazdığıyla bir şey icat etmek veya keşfetmek zorunda da değildir.

Yazar, zihinde tasarlayan kişidir. Tasarladığını ince bir işçilikle işleyen kişidir. Yazar, zihnindeki düşüncenin ruhunu yakalayabilirse Yunus gibi, Necip Fazıl gibi zamana meydan okuyup kalıcı olabilir. Yazarın yazdığı yazılar kelimelerin bir araya gelmesiyle bir ruh kazanmalı ve toplum hayatına bir şey katmalıdır.

Yazarlık da canlı bir olgudur. Zaman içinde gelişen ve değişen bir olgu. Nitekim günümüzde geçmişte olmayan yazarlık türleri ortaya çıkmıştır. Buna teknoloji yazarlığı örnek verilebilir. Günümüzde yazılım mühendisleri de bir yazardır. Çünkü onun da yazdığı kodlar bir amaç taşır ve netice de bir fonksiyonla ruh bularak bir işlevi yerine getirir.”