ŞUTSO MECLİSİ KARIŞIK!

ŞUTSO'da restleşme devam ediyor
Şanlıurfa'da Sanayi ve Ticaret Odası'nda sular durulmak bilmiyor. Aylardır biten seçimin ardından Meclis Üyeleri ve ŞUTSO Başkanı arasında süren gerginlik nedeniyle mizan bir türlü kabul edilmiyor. Her oturumda oylamaya sunulmasına karşın sürekli olarak ret ediliyor. Ülkede yaşanan ekonomik krize rağmen, Başkan Peltek'in ŞUTSO üyelerini icraya verilmesiyle başlayan inatlaşma iddialara göre Başkan Peltek'in hatalarını devam ettirmesi nedeniyle devam ettiriyor olması oldu. Peltek'in bu tavrını ve inadını sürdürmesi durumunda Meclis üyelerinin Başkan istifa etmediği sürece mizanları ret etmeleri bekleniyor. Başkanın Meclis üyelerinin istifa çağrısına uymaması ve Meclis üyelerinin de sürekli olarak istifa edilmemesinden dolayı ortaya çıkan restleşmenin sonucunun nereye varacağı merak ediliyor.

“Başkan istifa etmelidir”
Sürekli olarak mizanı ret eden Meclis üyeleri 2020 yılı bütçesini de ret etmişlerdi. Ret etmelerinin gerekçesi olarak 2020 yılı için düzenlenen bütçenin bir önceki yıldan düşük olması ve işadamlarına yönelik herhangi bir projenin olmaması olarak gösterildi. Konu ile ilgili fikirlerini beyan eden meclis üyeleri “Geçen yılın bütçesinde daha düşük ve projeden yoksun bir bütçeyi kabul etmenin Urfa'ya ihanet olduğunu” ifade edip, “İnanıyoruz ki Yönetim Kurulu Başkanı da meclis üyeleri tarafından istenmediğini anlamış olup istenmediği yerde durmanın bir anlamı olmadığını görerek kendine yakışacak şekilde istifa edecektir.” Dediler. 

Muhalifler şikâyet mi ediliyor?
Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası'ndaki Meclis üyeleri ve Başkan arasındaki inatlaşmanın birbirlerini şikâyet etme derecesine geldiği iddia edildi. İddiaya göre Muhalif kanadı susturmak amacı ile bazı kesimlerce mizanı ret eden Meclis üyelerinin bazılarının şikâyet edildiği ve yapılan şikâyetlerin asılsız olduğu ortaya çıktı. 

“Şikâyet edenler Nemrut'un çocuklarıdır!”
Muhalif kanatta yer alan ve Şanlıurfa'da üretim yapıp yurtiçi ve yurtdışına satışı sayesinde Şanlıurfa'nın ekonomisine katkıda bulunan ve yanında yüzlerce kişiyi çalıştıran iş adamı ve Meclis Üyesi Hamza Tavas zehir zemberek açıklamalarda bulundu. Meclis üyesi Tavas yaptığı konuşmada şu sözlere yer verdi: “Ticaret ve sanayi odası oluşturulurken kimse dememiş burası Türklerden, Araplardan yâda Kürtlerden oluşacak diye esnaf olan insanlar öne çıkmışlar, bu odayı kurmuşlar. Bu gün 21. Yüzyılda aradan 125 yıl geçtiği halde biz hala burada körleri sağırları oynayarak birbirimizi anlamamazlıktan geliyoruz.
Olayı şöyle izah edeyim zaten ilk kurucuların isimlerinden de bahsedersek ki buradan isimlerinden da bahsetmek istiyorum. Ticaret sanayi odası başkanı hacı Osman Bey, Reis muavini Hacı Bekir Ağan, Azalar Muhittin Efendi, Hacı Bozan Efendi, Abut Efendi, İlyas Efendi, Agop Efendi, Agop ismine dikkat çekmek İstiyorum, Baş Kâtip Ahmet Hatip Efendi, Baş Kâtip Muavini Şehmus Efendi,   Efendi, sandık Emiri Ahmet efendi olarak görev dağılımı yapılıyor. Liste incelendiğinde görüldüğü gibi ve az önce de söylediğim gibi, HZ. İbrahim'in soyundan gelen 3 semavi dinin temsilcilerinin yönetim kurulu içerisinde görev alması o zaman ki manzaraya bakıldığı zaman ve şu anki manzaraya bakarak karşılaştırdığımızda gerçekten büyük farklar var. O günün insanları ve bu günün insanları arasında karşılaştırma yaptığımız zaman bana göre daha çok medeni olarak bir araya gelmişler, görev paylaşımı yapmışlar ve dememişler bu şu ırktan veya bu şu mezheptendir.
Ancak biz şu anda ben kendi üzerimden de örnek vermek istiyorum Ticaret Odasında ayrıca 3 arkadaşımla beraber isimlerimiz savcılığa veriliyor ve bizim hakkımızda suç duyurusunda bulunuluyor. Benim buradan söylemek istediğim şey şudur, bunlar kesin olarak Nemrut'un ki, bu memlekette Nemrut'ta yaşamış, bu kişiler Nemrut'un Irkından gelen insanlardır.
Şimdi kendimden bahsetmek istiyorum, ben 25 yıldan beri bilfiil yani 25 yıldan beri, yanı ben ukalalık olsun diye söylemiyorum, ben dediğim gibi 25 yıl önce yüksek okulu bitirdim ardından aile şirketi kurdum ve memleketime hizmet ettim.  
Ardından işletme fakültesini bitirdim ve ben kendi işimde gücümde olan birisiyim. Benim kapımda şu anda çalışan ve alın teri döken 173 kişi var. Bir güne bir gün bir tanesi gelip de demedi ki, ya arkadaşım sen burada üretim yapıyorsun, ihracat yapıyorsun sana nasıl bir destek sunarız. Şimdi bizim bir birimize yardımcı olmamızdan başka bir durumumuz yoktur. Yani bu Ticaret Odası yönetimi meclisi yani bir kişiden oluşan bir kurum değil ki, öncelikle biz burada 11 bin 500 kişinin temsilcisiyiz,  Merak ediyorum bizim burada gerçekten paylaşamadığımız şey nedir? Eğer bu oda bir kişinin yönete bileceği bir yer ise o zaman kanun yasa değişirdi ve bir kişi sabah gelip akşam evine giderdi, başkada bir şeye hiç gerek yoktu yani. 
Bu vesileyle tekrar ediyorum Nemrut'un çocukları benim hakkımda savcılığa suç duyurusunda bulunmuşlar, ben buna önce mecliste bulunan meclis üyelerinin vicdanına havale ediyorum, ardından Yüce Allah onların hakkında bildiğini yapsın diyorum.  

Vali Erin konuya el atacak mı?
İş adamlarından oluşan ve Şanlıurfa'nın ekonomisine yön veren ilin en büyük sivil toplum kuruluşu olan Şanlıurfa Sanayi ve Ticaret Odasındaki Meclis üyeleri ve başkan arasındaki restleşmenin boyutunun giderek artmasının ardından gözler Şanlıurfa Valisi Abdullah Erin'e çevrildi. Konu ile ilgili düşüncelerini ifade eden vatandaşlar Şanlıurfa'nın en büyük STK'sı olan ŞUTSO'da yaşanan soruna el atması gerektiğini ifade ettiler.