“STK’LAR OLARAK ÜZERİMİZE DÜŞENİ YAPMAMIZ LAZIM”

Başkan Bencik, STK’lar olarak görevimiz koruyucu ve önleyici tedbirler almaktır. Dedi.

Şimdiye kadar İl Emniyet müdürlüğünü, İl Sağlık Müdürlüğünü, fakültede rektör beyi, Eğitim-bir-sen ve diğer STK ları, bütün televizyonları dolaştıklarını belirten Başkan Bencik yaptığı açıklamada şu görüşlere yer verdi: “Ülkemizde olduğu gibi ilimizi de tehdit altında bırakan yarının geleceği ve teminatı olan çocuklarımızın huzurlu bir ortama ve geleceğe huzurlu bir şekilde ümitli bir şekilde bakması için bizim büyükler olarak STK lar olarak üzerimize düşen sorumluluklar vardır. Bu sorumluklar ışığında Elimizde bulunan ilgili kurumlarla görüştük, fikir teatisinde bulunduk, Çünkü karşımızda bir yangın var bu yangında çocuklarımız yanmakta Bu yangına Biz Ebeveynler olarak bir tas su bile olsa dökmemiz gerekir. Oturup seyirci kalamayız.  Binlerce millik bir yolculuk ilk adımı atmakla başlar. Biz kime sorduysak Yok efendim bu konu çok hassastır, çocuklara anlatmayın, yok duymasınlar, görmesinler böyle bir şeyi ben asla kabul etmiyorum. Bu yanlış, bayatlamış bir sözdür. Hatta ekmeklerine yağ sürmektir. Bilgisayar çağında yaşıyoruz. Her türlü bilgi ve belgeye ulaşmak o  kadar kolaylaşmış ki.  Biz istesek de istemesek de bu gerçeğimiz vardır. Çocuklarımız teknoloji çağını yaşıyorlar. Bir şekilde görüyorlar, duyuyorlar televizyonlarda binlerce örnekle karşılaşıyorlar. Şiddeti görüyorlar, hırsızlığı görüyor, her türlü melaneti görüyorlar, bizim bunu örtbas etmek gibi bir sevdamız yoktur. Bunun zamanı geçmiştir. Biz Eğer bunun kötü olduğunu anlatmazsak, uyarmazsak; yavrum burada mayın var, burada bataklık var, burada Ateş var, buraya girmeyin diye anlatmazsak. Birileri bu maddenin çok iyi olduğunu anlatacak, özendirecek ve bizde buna zenin hazırlamış olacağız susmakla. İl Emniyet müdürlüğümüze gittik, İl Sağlık Müdürlüğü'ne gittik, fakültede rektör Bey ile görüştük, Eğitim-bir-sen ve diğer STK ları dolaştık, bütün televizyonları dolaştık, Önerim şu çocuklarımız nerede yaşıyor çocuklarımız başta aile olarak biz çocuklarımızın nereye gittiğini ne zaman kimlerle vakit geçirdiğini kontrol altına almalıyız ve ailede çocuklarımızı yalnız bırakmamalıyız sohbet etmeliyiz derdine derman olmalıyız. İkinci olarak muhtarlar, İmam ve okul müdürü, mahallenin ileri gelenleri olabilir ve Biz bunlara rehberlik öğretmenlerini de katarak hem aileleri bilinçlendirmiş olacağız, hem uyuşturucuyla mücadele etmiş önünü kesmiş olacağız, hem de çocuklarımızı okula motive olmalarını sağlayacağız. Üçüncü olarak okul komisyonları kurulmalıdır. Bana göre okul aile birliği avukat, doktor, psikiyatrist, din görevlisi ve yine iş rehberlik öğretmenleri düşüyor. Bunları sağladığımız müddetçe bu illetin üstesinden geleceğimize inanıyorum.” Diyerek sözlerini tamamladı.

RAMAZAN GÜLER