Son dakika

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Tarabya'daki Huber Köşkü'nde video konferans yöntemiyle düzenlenen Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı'nın ardından yaptığı açıklamada, annelerin Anneler Günü'nü tebrik ederek, "Hayatta pek çok şeyin ikamesi olabilir ama annenin ikamesi asla mümkün değildir. Bunun için annelerimizin kıymetini çok iyi bilmeliyiz. Özellikle de onlar hayattayken gönüllerini hoş tutmalı, dualarını almalı, bizden razı olmalarını sağlamalıyız. Nasıl evlatların yeri daima ebeveynlerinin kalbiyse, anne-babanın yeri de evlatlarının yanıdır." diye konuştu.Koronavirüs salgınında özellikle Batı ülkelerindeki en büyük dramların yaşlı bakım evlerinde yaşandığını dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:"Türkiye olarak elbette kimsesiz tüm vatandaşlarımız gibi yaşlılarımıza da sahip çıkıyoruz. Kamuya ait huzurevlerinde hayatlarını sürdüren 27 binin üzerindeki yaşlımıza her türlü ihtimamı gösteriyoruz. Sosyal güvencesi olmayan 805 bini aşkın 65 yaş üzeri vatandaşımıza ayda 672 lira yaşlılık maaşı ödemesi yapıyoruz. En düşük emekli maaşını 1.500 liraya çıkartarak yaşlılarımıza ilave bir destek sağladık. Sağlık hizmetlerinden yaşlılarımızı öncelikle yararlandırıyoruz. Evde bakım hizmetleriyle ihtiyacı olan yaşlılarımızın ihtiyaçlarını evlerinde karşılıyoruz. Salgın hastalık döneminde oluşturduğumuz Vefa Sosyal Destek Grupları vasıtasıyla 5 milyon yaşlı veya kronik hastalığı olan vatandaşımıza evinde hizmet götürdük. Bu vatandaşlarımızın alışveriş ihtiyaçlarından emekli maaşı ödemelerine, maske, kolonya dağıtımına kadar pek çok hizmetleri Vefa Sosyal Destek Grupları tarafından verildi. Öğretmen, imam, polis, bekçi, jandarma başta olmak üzere kamu görevlileriyle gönüllülerden oluşan 146 bin Vefa Sosyal Destek Grubu mensubu kardeşimizin her birine şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. Ayrıca AK Parti, MHP, CHP ve diğer partilerden 1.119 belediye de Vefa Sosyal Destek Gruplarına yardımcı olarak bu zor zamanda örnek bir dayanışma sergilediler."

"KAMPANYAMIZDA TOPLANAN BAĞIŞ TUTARI YAKLAŞIK 2 MİLYAR LİRAYI BULMUŞTUR"

"Biz Bize Yeteriz Türkiyem" kampanyasıyla dayanışma gösterildiğini belirten Erdoğan, "Kampanyamızda toplanan bağış tutarı yaklaşık 2 milyar lirayı bulmuştur. Ramazan ayı sonu itibarıyla bitecek kampanyamıza bağışlarınızın sürmesini bekliyoruz." dedi.

Erdoğan, "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" anlayışıyla hareket ederken, her bir canlının ihtiyaçlarının da düşünüldüğünü ve gereken tedbirlerin alındığını vurgulayarak, "Kırsal kesimdeki tarım ve hayvancılık işleriyle bağlantılı faaliyetlere zaten hiç ara vermemiştik. Hayvanlarını otlatmak için yaylalara çıkanların, arıcılıkla iştigal edenlerin, bahçe ve tarlasını ekip biçenlerin, veterinerlerin, mevsimlik tarım işçilerinin faaliyetlerini kolaylaştırdık. Sokağa çıkma kısıtlaması günlerinde şehirlerinde yaşayanların da evcil hayvanlarını gezdirebilmelerine ve sokak hayvanlarını besleyebilmelerine imkan sağladık. Sağlık, gıda ve güvenlik başta olmak üzere tüm temel ihtiyaçlarını karşılayarak insanımıza hizmet etmeyi sürdüreceğiz." diye konuştu.

Erdoğan yaptığı açıklamada, Türkiye'deki ilk koronavirüs vakasının tespit edildiği 10 Mart tarihinin üzerinden 2 ayın geçtiğini, salgının sağlık boyutunu geçip, küresel düzeyde yeniden yapılanma arayışlarının kapılarını araladığı bir sürecin yaşandığını söyledi.

 

Bu küresel salgına karşı 83 milyonla birlikte verdikleri mücadeleyi başarıyla devam ettirdiklerini belirten Erdoğan, yeni vaka sayısının, ölüm sayısının, yoğun bakımda olan ve solunum cihazına bağlı hasta sayısının giderek azaldığını ifade etti.

İyileşen hasta sayısının, toplam test sayısının katlanarak arttığını anlatan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Kurallara riayet ederek gösterdikleri sabır ve fedakarlık için vatandaşlarımızın her birine şükranlarımı sunuyorum. Önümüzdeki bu güzel tablo bize salgın sürecindeki bazı kısıtlamaları kontrollü şekilde azaltarak hayatı normale döndürmeye yönelik adımları atmaya başlama imkanı verdi. Ancak geçtiğimiz hafta da ifade ettiğim gibi tüm dünya ile birlikte ülkemizde de hayatımızı belirli kurallara riayet ederek devam ettirmek zorunda olduğumuz yeni bir döneme girdik. Dünyanın koronavirüs salgınını, tamamen yenmesinin vakit alacağı açıkça ortadadır."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin de aralarında olduğu bazı ülkeler salgını kontrol altına alırken, bazı ülkelerde salgının tüm hızıyla sürdüğünü, bazılarında da yeni başladığını anlatarak, şöyle devam etti:

"Bu tablo bize uzunca bir süre hayatımızı maske kullanımı, fiziki mesafeyi koruma ve temizliğe sıkı riayetin esasını oluşturduğu yeni düzene göre sürdürmemiz gerektiğine işaret ediyor. Bunun için vatandaşlarımızın hayatı normalleştirme adımlarını kesinlikle 10 Mart öncesine dönüş gibi algılamaması gerekiyor. Salgın döneminde en küçük bir rehavetin nasıl büyük felaketlere yol açabileceğinin dünyada ve ülkemizde pek çok örneği vardır.

Ülkemizde bugüne kadar salgın tehdidi sebebiyle 412 yerleşim yerini karantinaya almak zorunda kaldık. Bunlardan 300'ündeki karantina uygulaması sona ererken, 112'sinde devam ediyor. Maske, fiziki mesafe, temizlik şartlarına uyulmadan bir araya gelinen etkinliklerde tek bir enfekte kişi dahi zincirleme olarak yüzlerce, binlerce kişiye hastalık bulaştırabiliyor. Gerçekten zaruri bir işi olmadan dışarı çıkanlar, sokakta, ulaşım araçlarında, açık ve kapalı mekanlarda gereksiz kalabalıklar oluşturanlar kendi elleriyle virüsü besliyorlar. Hayatımızı uzunca bir süre salgın tehdidine karşı bizi koruyacak tedbirlere göre devam ettirmek mecburiyetindeyiz. Bu gerçeği ne kadar hızlı kabullenir ve içselleştirirsek, mücadelemizi de o derece etkili yürütürüz."

"MASKESİZ OLARAK ASLA EVİN DIŞINA ADIM ATMAYACAĞIZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Maskesiz olarak asla evin dışına adım atmayacağız." diyerek, sokakta, markette, iş yerinde, her yerde fiziki mesafenin mutlaka korunması gerektiğini vurguladı.Kalabalık yerlerden olabildiği kadar uzak durulması, hayatın sadeleştirilmesi gerektiğini ifade eden Erdoğan, "Ellerimizi sık sık yıkayacağız. Dışarıda işimiz bitip de evimize döndüğümüzde kıyafetlerimiz dahil daha kapsamlı bir temizlik yaparak hayatımıza devam edeceğiz. Attığımız normalleşme adımlarının, işte bu kavramlar çerçevesinde değerlendirilmesini istiyorum. Yani tamamen eski günlere geri dönmüyor, sadece salgın şartlarında hayatımızı biraz daha kolaylaştırmaya çalışıyoruz." diye konuştu.

SSK VE BAĞKUR PRİMİ ÖDEMELERİNİN TUTARI 40 MİLYAR LİRAYI BULDU"

Erdoğan, aldıkları tedbirleri, özellikle normalleşme adımlarını da gerektiğinde genişletecek, gerektiğinde sınırlandıracak şekilde dinamik bir süreçte yürüteceklerini belirtti.

Cumhurbaşkanlığı ve Bakanlıklar bünyesinde süren çalışmaları anbean gözden geçirerek eksikleri tamamladıklarını, aksaklıkları düzelttiklerini aktaran Erdoğan, şunları kaydetti:

"Esnafımıza ve çalışanlarımıza, ekmeklerini kazanabilecekleri, evlerini geçindirebilecekleri şartları oluşturmaya çalışıyoruz. Sanayicimize, ihracatçımıza, iş dünyamıza çarklarını çevirebileceği alan açmanın gayreti içindeyiz. Bu kapsamda mücbir sebebe dayalı olarak 6 ay süreyle ertelediğimiz SSK ve Bağkur primi ödemelerinin tutarı 40 milyar lirayı buldu. Çocuklarımızın ve gençlerimizin eğitimini telafi edilemeyecek bir zarar görmeden sürdürmelerini sağlamak istiyoruz."

Salgın sonrası siyasi ve ekonomik bakımdan yeniden şekillenecek küresel sistemde Türkiye'yi daha avantajlı bir konuma getirmeyi hedeflediklerini belirten Erdoğan, "Süratle geliştirdiğimiz programlarla, çalışma, sosyal güvenlik, sosyal hizmetler ve sosyal yardımlar başlıkları altında oluşturduğumuz sosyal koruma kalkanını daha da güçlendireceğiz." dedi.

Erdoğan, sağlık ile ilgili hassasiyetlerden asla taviz vermeden milleti ve ülkeyi geliştirmeye, kalkındırmaya, büyütmeye, güçlendirmeye devam etmekte kararlı olduklarını anlattı.