Aktarlık, yalnızca ticaret değil, aynı zamanda derin bir bilgi birikimi gerektiriyor. Aktarların, ürünlerin saklama koşullarını, bozulma sürelerini ve hangi bitkinin hangi rahatsızlığa iyi geldiğini iyi bilmesi gerekiyor. Kurutulmuş otlar, yapraklar, kökler, çiçekler, tohumlar ve meyvelerin kullanım miktarını ve yöntemini doğru aktarmak, bu mesleğin temel taşlarından.
Şanlıurfa’da 20 yıldır aktarlık yapan Nihat Şahin, mesleğin inceliklerini şu sözlerle anlattı: “Bazı hastalıklarda ilaç kullanmak istemeyenler ya da ilaçlardan fayda göremeyenler bize geliyor. Şikayetlerine göre uygun otları ve karışımları öneriyoruz. Ne kadar miktarda, ne süreyle ve nasıl kullanacaklarını detaylıca açıklıyoruz. Doğru kullanıldığında bu ürünlerin hiçbir zararı yok, kimyasal ilaçlar gibi yan etki de göstermiyor. Çoğu kişi, önerdiğimiz doğal ürünlerden fayda gördüğünü söylüyor.”
Şanlıurfa’nın zengin bitki çeşitliliğiyle aktarlık geleneği, modern tıbba alternatif arayanlar için önemli bir yer tutuyor. Nihat Şahin, mesleğin sürdürülebilirliği için genç nesillerin bu birikimi öğrenmesi gerektiğini vurgulayarak, “Doğadan gelen şifayı insanlarla buluşturmak hem sorumluluk hem de gurur verici,” dedi.