Rahmet ve Kurtuluş ayı… Ramazan

Mersin Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi İslam Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi, TİNGADER (Tüm İnternet Gazeteciliği ve Gazeteciler Derneği) Bilim Kurulu Üyesi Dr. Mehmet Zeki Uyanık, yarın başlayacak Mübarek Ramazan ayı dolayısıyla yaptığı açıklamada, “Şüphesiz ki Ramazan ayı, kalplerin dirildiği, gönüllerin aydınlanıp coştuğu, nefislerin kırıldığı, insani vasıfların tekrar hatırlandığı bir manevi iklimdir” dedi.

 

Huzur ve bereketi ile rahmet ve mağfiretiyle manevi yaşantıyı güçlendiren, yardımlaşma ve dayanışma duygularını yoğunlaştıran ve mü’minin ibadet hayatını zenginleştiren, “evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennemden kurtuluş” olan on bir ayın sultanı Ramazan ayının yarın başlayacağını hatırlatan Dr. Mehmet Zeki Uyanık’ın, Adana Güney Hakimiyet Gazetesi’nde de yayınlanan açıklaması şöyle:

 

“Şüphesiz ki Ramazan ayı, kalplerin dirildiği, gönüllerin aydınlanıp coştuğu, nefislerin kırıldığı, insani vasıfların tekrar hatırlandığı bir manevi iklimdir. Bu iklimi ayını diğer vakitlerden ayıran ve daha faziletli kılan bir takım özellikler ve manevi güzellikler söz konusudur:

 

Bu özellikleri ve güzellikleri şöyle sıralayabiliriz:

 

1. İnsanlığı karanlıktan aydınlığa kavuşturan yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim, bu ayda indirilmiştir. “Ramazan ayı, insanlara yol gösterici, doğrunun ve doğruyu eğriden ayırmanın açık delilleri olarak Kur'an'ın indirildiği aydır.” (Bakara, 2/185) ayeti buna işaret etmektedir.

 

2. Âlemlere rahmet vesilesi olarak gönderilen, yaratılmışların en şereflisi ve peygamberlerin sonuncusu Resûl-i Ekrem efendimize peygamberlik vazifesi bu mübarek ayda verilmiştir.

 

3. İdrak edilmesi halinde bin yıl nafile ibadetten hayırlı olan kadir gecesi bu mübarek ayda yer almaktadır:  “Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır.” (Kadir, 97/2)

 

4. İslam’ın beş erkânından biri olan ve müminleri kötülüklerden arındırıp manevi anlamda temizleyen oruç, bu ayda tutulmaktadır.

 

5. Bu mübarek ay vesilesi ile cennetin kapıları açılmakta, cehennemin kapıları kapanmakta ve şeytanlar zincire vurulmaktadır. Nitekim sevgili peygamberimiz bunu şöyle müjdelemektedir: “Ramazan ayı girince cennet kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır ve şeytanlar zincirlere vurulur.” (Buhari, “Savm”, 5.)

 

Tabi söz konusu bu hadis-i şerifte şu vurgulanmak istenmektedir. Ramazanda mümini cennete götürecek ibadetler ve iyi ameller işlendiği için cennet kapıları ona açılmaktadır. Aynı şekilde mümin, bu ay vesilesi ile kendisini cehenneme sürükleyecek kötülüklerden uzaklaştığı için de cehennem kapıları ona kapanmaktadır.

 

Bunun yanında mü’min, bu ay vesilesi ile sabır, ihlas, amel, haramdan kaçış gibi davranışları artırdığından manen güçlenmekte, onu azdıran ve hak yoldan saptırmak isteyen nefis ve şeytanın zincire vurulmasına vesile olmaktadır.

 

Binaenaleyh böyle güzel ve özel bir iklime ulaşmış bulunmaktayız. O halde rahmet ayını kurtuluşumuza vesile kılacak şekilde idrak edebilmeli ve onu manevi hayatımızda olumlu anlamda değişikliklere vesile kılmalıyız. Bu bağlamda, aslında hayatımızda her zaman olması gereken müspet ve hayırlı amelleri bu ayda daha da artırmalı, aynı şekilde yaşamımızda olmaması gereken ve her zaman sakınmamız gereken haram ve suçlardan da olabildiğince uzaklaşabilmeliyiz.

 

Bunun yanında birlik ve kardeşlik ayı olan Ramazan, biz mü’minlerin birbirine daha da yakınlaşmasına, toplumdaki yetim, dul, muhtaç, yaşlı ve mağdur kardeşlerimizin hatırlanmasına vesile olmalıdır. Dahası adının bir anlamı da günahları yakmak olan Ramazanı günahlarımızı yakacak, sevaplarımızı artıracak şekilde idrak edilmeliyiz.

 

Rahmet ve kurtuluş ayı olan Ramazan’ın Âlem-i İslam’a hayır ve huzur vesilesi olması duası ile…”