KİMİ SEÇMELİYİZ?

 Kulları ile Rabbi arasında ilahi bir mektup özelliği taşıyan Kur'ân-ı Mecid'in Nisa Suresi 58.ayetinde Yüce Allah şöyle buyurur;"Muhakkak ki Allah, emanetleri sahibine teslim etmenizi ve insanlar arasında hakemlik yaptığınız zaman adaletle hükmetmenizi emreder. Muhakkak ki Allah, (bununla) size ne güzel öğüt veriyor. Ve muhakkak ki Allah, en iyi işiten ve en iyi görendir."Devlet başkanından her kademedeki idareciye kadar sorumluluk mevkiinde olan herkesten Kur'an'ın istediği en önemli unsur adalettir. İslam âlimlerine göre Peygamberimiz SAV den sonra sahabeler, Kur'anın hükümleri ile hayat bulan ve birbirine devredilmeyen bir "Cumhuriyet" yönetim mekanizmasını kurmuşlardır.Seçmenin seçilenlere bağlı kalacağının simgesi olan "oy verme" ile bir yönüyle "biat etme" gerçekleşerek "Sadakat Yemini"nin tezahürü ortaya çıkmış olur. Fetih Suresi 10.Ayet Hz. Peygamber SAV'e itaate yemin edenin Allah'a itaat etmeye söz vermiş olduğunu beyan eder.Kadınların da seçme hakkının olduğunu Mümtahine Suresi 12.Ayeti,"Kadınlar da biat etmek isterlerse peygamber onların biatini kabul edebilir." Demek suretiyle dile getirmiştir. Seçme hakkı olanın, kendi özel durumuna göre seçilme hakkının da var olduğunu İslami kaynaklar gündeme taşımaktadır.Hür iradeleriyle seçtiklerini azletme yetkisine de sahip olan seçmenlere bu fonksiyonundan dolayı İslam literatüründe "Ehl-i Hal ve'l-Akd" yani "Seçenler ve azledenler" denilmiştir.Her zaman çoğunluğun sesi, Hakkın ve doğrunun sesi olamayacağından, bu konuda anlatılmak istenen gerçeği kâinatın iftihar tablosu olan Hz. Muhammed SAV şu şekilde dile getirmiştir;"Allah'ın eli, yani rahmeti ve yardımı cemaatle beraberdir.""Ümmetim yanlışta ittifak etmez." Seçmenlerde aranan şartların en başında; akıl ve baliğ olmak gerekir. Bu şart İslam Dinine girişin de en önemli şartıdır.Diğer önemli şart ise, adil olmaktır. Büyük günahlardan sakınan ve küçük günahlarda ısrarcı olmayan, yalancılık, hırsızlık ve dolandırıcılık gibi insanın şerefini lekedar eden kusurlardan uzak kalan şahsiyetlerin seçilmesi önem arz etmektedir.Diğer önemli şart ise din ve devlet işlerinin düzenini koruyabilecek ve bu iki önemli sahayı birbirine rakip ve düşman ilan etmeden biri diğerini tamamlayan bir "mütemmim" sıfatıyla birbirine yakınlaştıracak ehil, bilgili ve feraset sahibi insanlara ihtiyaç vardır.Her fani gibi zamanı gelince ölüm randevusuyla buluşan Hz. Peygamber Efendimiz SAV, kendisinden sonra yerine vekil bırakmayarak bu işi Müslümanlara bırakmış, onlar da Kur'ân'ın "Şura" talimatına uyarak seçim meselesini kendi aralarında kolektif akıl olan "meşveret"le çözmüşlerdir. Hayırlı seçimlerle Hakka ve Hakikate evet diyerek ehil ve liyakat sahibi salih insanları seçebilmek dileğiyle selam ve muvaffakiyetler dilerim…