İsraf Büyük Bir Felakettir

Dinimizde yasaklar arasında çirkin amellerden biri de israftır. Mevlamız  "YİYİN İÇİN FAKAT İSRAF ETMEYİN ÇÜNKÜ ALLAH İSRAF EDENLERİ SEVMEZ " Buyurur. Araf S.Ayet 31. İsraf ! savurganlıktır, Nimetlerin kadir kıymetini bilmemektir, nimetlere karşı nankörlüktür. Fıkhen Haramdır. İsraf fertlerde olduğu gibi, devletlerde de olur. İsrafta fert israfçı olursa günahı tekildir, devlet'te israf olursa günah çoğuldur. Her iki cihetle de israf bataklıktır. Mevlamız " O GÜN (ahret Günü) NİMETLERİMDEN HESABA ÇEKİLECEKSİNİZ "    Tekasür s.a.8. Buyurmaktadır demek ahrette nimetlerden hesaba çekileceğiz, nimetleri nasıl kullandın sorusu ile karşı karşıyayız. Nimetlerde savurganlık olmaz, Nimetleri saymaya kalksanız sayamazsınız Mevla'nın ifadesidir. Bu nimetler en çok insanoğluna reva görülmüş, onun için sorumlu tutulmuştur.  İnsanın kendisi bile bir nimettir küçük bir dünyadır. İsrafın zıddı iktisattır. Tutumluluktur, savurmamaktır. Çok cimrilik te dinimizde çirkin, kerih görülmüştür. Yaşantı da orta yol en iyisidir ne israfçı nede cimri olmaktır. Günümüz dünyasında insanlarda çok israf vardır. Hem de aşırı derecede Yemede, içmede, giymede, harcamada, siyasette, döşemede, hayatın tüm alanlarında israf var. Maalesef, kışın bu soğuğunda Camilerde ki elektrik sarfiyatı belki, o mahalle halkının sarfiyatından daha fazladır. Ülke genelini siz düşünün hesaplayın. Tam bir enerji israfı bir camide 12 petek (En az) Gece gündüz çalışıyor, Caminin dört köşesi klimalarla döşeli, cami alttan yandan, üstten ısıtmalı veya soğutmalı ise, israfın boyutunu siz düşünün. Bazıları bu israfı sadece Camilerde mi görüyorsun? Diyebilir okullar, kiliseler, havralar, Cem evleri, dans yerleri, spor tesisleri, hastaneler, sömürü, israf aracı olan ne varsa hepsi kastımdır. Gerçi Camilerde ısıtma ile aydınlanma ayrılmış, ısıtma için Camii Cemaatinden enerji paraları karşılanmaya çalışılıyor, imamların eski alışkanlıkları devam ediyor. Camimizin şu kadar elektrik borcu var diyebiliyor. İmamla Cemaat karşı karşıya getiriliyor. Camilerde eskisi gibi sık sık artık para toplanmıyorken, şimdide enerji parası çıktı karşımıza zavallı imam bu parayı toplarken hayırdır kılıfını da iyi beceriyor. Sanki kendisi para toplama memurudur, ben şahsen bir din görevlisine bunu yakıştıramıyorum. Büyüklerimiz demişler alışmış kudurmuştan beterdir boşuna söylenmemiş. İsrafın daniskası siyasette yapılıyor, lider, aday karşılaması, bayraklar, afiş bezler, binlerce arabalar vs. siyasi partilerce yapılan israflar mübalağasız önü alınırsa her ile bir fabrika yapılır. Bu sefer şakşakçılar kızar belki, kimin parsıdır bu harcamalar, savurganlıklar, israflar, hal bu ki her harcanan kuruş yetim malıdır, millet fertlerinin malıdır Allah korkusu olan hiç böyle savurur mu? Devlet İslami mi'dir? Denilebilir hiç fark etmez amme (Toplum) Malı mübarektir, mukaddestir. Bu siyaset savurganlığının fıkhı bir yönü yok mu? Niçin kimse bu konularda kafa yormuyor, anlatmıyor, işler ehline verilmeyecek midi?  Evlerimizde israflar son hızla devam ediyor, toplumda şükürsüzlük var, bereketsizlik var, mutfağımız, soframız, yatak odamız, soframız karuni dır, her gün  milyonlarca ekmek çöpe atılıyor. Bayat ekmek, yemek alışkanlığımız hiç yok bunca nimetlere karşı hoyratça savurma var. Şu an İslami kesimde israf daha fazla bence, sakalı hüsnüler şimdi yazlık kışlık peşinde, son model, araba, cep telefonu, internet ağı, beş odalı evler, çift banyo, WC, ler marka halinde tam bir doymazlık, savurganlık, kredi kartı harcamaları gibi bunlar ahir zaman fitnesidir. Mevlam bizi bu bataklıklardan kurtarsın.İsrafçı bir millet ve fertleri hayatta başarılı olamazlar beş paralık şeylere muhtaç olurlar şereflerinden benliğinden tavizler verirler. El açan durumuna düşerler hele zaman israfı var ki, toplumda had safhada zaman yani vakit nakittir demişler büyüklerimiz. Madde israfının telafisi mümkün vakit, zamanın telafisi ise çok zordur. İnsan oğlunu saran, nefis, şeytan, şöhret, şehvet, uyuşturucu, dünyevileşme zaman israfında üst seviyelerde dır. Bu bir felakettir, hani sekiz saat, dünya, sekiz saat, uyku, sekiz saat da dünya için çalışacaktık, ne gezer yirmi dört saatimiz dünya sevgisi ile geçiyor farkında değiliz hem günahla hem de israfla, bu yaşantının sonu çok acıklı olur.Dünyada da Ahrette' de, Din Dünyayı tanımak için kitap okumak izinde, gençler internet zebunu monoton bir hayat yaşıyorlar dershane mücadelesini verenler kaç bilim veya âlim adam yetiştirdiler merak ediyorum İyi vatandaş yetiştirmekten başka… Hani okuyan, idealist, araştıran, proje üreten, beyin gücünü kullanan, donanımlı dindar bir gençlik nerede? Ne gezer bu madde israfı yüzünden aile yuvaları yıkılıyor, boşanmalar had safhada insan sevgisi maddeye bağlı, oğlu ile kızı ile gelini ile eşi ile akrabası ile komşusu ile sorunu olmayan var mı? Acaba ortalık toz duman. Yeri gelmişken bu günler insan hakları günü imiş, acaba ne insan hakkı, insan hakları, demokrasi havarileri istedikleri kadar sakız gibi çiğnesinler bu kelimeleri İslam coğrafyasında akan kanların sorumlusu kim? hak ihlali, işkenceler akan kan üzerinden Gasp edilen meşru hakların hesabını kim verecek. Önce bu haklar savunulmalı yalancı demokratlar, gündemleri saptırmayın.Kapitalizm insanlığı kasıp kavuruyor. İnsanlık tüketim fanatiği, geçim değil lüksün peşinde, hastaneler dolu çok tüketimle insanoğlu hem ruhen hem de bedenen hasta maddi ilaçlar tam bir israf furyası, acıkmadan sofraya oturmayın, doymadan sofradan kalkın ifadesi insanın ilacıdır. Cezaevleri de dolu nereye kadar devam edecek suç oranları çok yüksek devletçe, önlemler yetersiz, israfın, aşırı tüketimin, nimetlerin kıymetini bilmemenin karşılığı maddi ve manevi hastalıktır. Huzursuzluktur, bereketsizliktir, şükürsüzlüktür. Ne mutlu yaşantısında her türlü israftan kaçanlara