FİTNEYE DİKKAT!

Fitne kelimesinin gerçek anlamını bilmek yerine bu kelimenin dilimizdeki daralmış anlamıyla yetinmek büyük bir gerçeği göz ardı etmek demektir. Kullandığımız dilin içerisinde "fitne" olarak geçen pek çok deyim var. Fitne çıkarmak, fitneyi uyandırmak gibi. Ateş içinde eriyip hamı hasından, cevheri cürufundan ayrılma işleminden sonra altın, gerdanlara takılarak pırlanta değerinde kıymet görmektedir. Tüm madenler gibi ateşlere(imtihanlara)maruz kalmak suretiyle Ebubekir-i Sıddıklar Ebucehil-i Lainlerden bu sayede ayrılmaktadır. Mahiyeti itibarıyla cevheri altından daha değerli olan insan, "fitne" ile şiddetli imtihanlar ile hararetli ateşlerde tecrübelerden geçiyor. Çektiğimizacılar, maruz kaldığımız sancılar, sınandığımız kederlerimiz büyük bir sırrın açığa çıkmasına neden olmaktadır.Tüm ilahi kitapların özü olan Kur'an, insanın maruz kaldığı iki büyük fitneyi(imtihanı)dile getirmektedir. Mallarınız ve çocuklarınız birer fitnedir diyen Kur'an, maruz kalınan çetin imtihanların ilahi sırlar taşıdığına işaret eder.Bu konuda vahiy zirvesi Kur'an, Enfal Suresi 28.Ayette şöyle der: "Şunu iyi bilin ki, mallarınız ve çocuklarınız fitnedir; fakat unutmayın ki, büyük ödül O'nun katındadır."  Enfal suresi gözden kaçırılmaması gereken bir gerçeğe işaret eder adeta şöyle der: Mal mı insana, insan mı mala tasarruf etmelidir? Üzerinde tasarruf sahibi olduğunu zannettiğimiz malımızın bizim üzerimizde tasarruf edip etmediğini iyi bilmemiz gerekiyor. Kim kimi kazanıp harcıyor iyice düşünmek lazım.  Mal ve evlat bizi saflaştıran ateşimizdir. Maddi ve manevi terbiyesiyle mükellef olduğumuz çocuklarımızın aynı zamanda terbiye edilmemiz için bir imtihan(fitne)sebebi olabileceklerini asla unutmamamız gerekir. Allah Rasulu Hz.Muhammed SAV, öldükten sonra kişinin yaşayan üç ameli arasında mücevher kutusu niteliğinde "salih evladı" saymasıyla, gelir getiren ölümsüz manevi cari hesaba dikkat çekmiştir. Bu kubbede "hoş bir seda" bırakanlarla "boş bir seda" bırakanların birbirinden fitne(imtihan)vasıtasıyla ayrıldığını bilmemiz gerekmektedir. Netice itibarıyla potada kalan ya cevher ya da cüruf oluyor.  Mal ve evlat fitnesiyle imtihan olunan ve bunu yüz akıyla aşanlara Enfal Suresi'nin ilgili ayeti şöyle müjdeyi veriyor: "unutmayın ki, büyük ödül O'nun katındadır." Netice itibarıyla söyleyeceğimiz sözümüz şudur: Evladını mücevher kutusu yapma hedefini taşıyanlar aynı zamanda malının kölesi değil malının efendisi olanlardır. Va'd-i Sübhani ile büyük ödülü hak edenler imtihanın hakkını verenler olacaktır. Fitneye dikkat, ödülü almaya bak!