FAİZ REKLÂMINI YAPAN GAZETELER ALINABİLİR Mİ?

 İsmail kardeşimizin sorusu şöyle: "Her gün para verip aldığımız bazı gazetelerde çeşitli bankaların reklâmları çıkıyor. Onların bunu yapmaları bizim de böyle gazeteleri almamız caiz midir?Şunu açıkça söylemeliyiz ki, bir Müslüman'ın, her ne suretle olursa olsun, faizi öne çıkarması ve faiz müesseselerinin reklâmını yapması caiz olamaz. Hembankalar,  hem Hayat Sigortaları gibi kazanç esası üzerine kurulan ve birçok yönden haram unsur ihtiva eden özel sigorta şirketleri buna dâhildirler. Hatta alım-satımını yaptıkları eşya haram olmamakla beraber, kazançlarıyla Müslümanlara zarar vermeyi amaçlayan gayrı Müslimlerin firmalarının reklâmını yapmak da caiz görülmez. Rasûlüllah Efendimiz (s.a.v): "Kim kimin kalabalığına katılıyorsa (yani onlarla oturuyor, onlarla muaşeret ediyor, onlarla alış-veriş yapıyor ve onlarla yardımlaşıyorsa) o da onlardandır" buyurmuştur. Sadece gayri Müslimlerin arasında bulunmakla onların sayısını fazla gösteren Müslüman'a, Hz. Peygamber (s) tarafından bu ağır tehdit yöneltiliyorsa, dili ile ve dil hükmünde olan yayın organı ile onları öven ve onların zenginleşmelerine katkıda bulunarak, onların mallarının alınması için teşvikte bulunan ve reklâm eden Müslüman'a ne denir acaba? Diğer yönden Allah (c.c) faizi Allah'a (c.c) ve Onun Rasûlü'ne savaş açmak olarak nitelemiştir. Rasûlüllah Efendimiz (s) de faizin uygulanmasına yardımcı olan herkesi lânetlemiştir. Durum bu olunca faizin, zulmün ve haksız kazancın yerleri olan müesseseleri (bankaları ve hayat sigortası şirketlerini) reklâm etmek de elbette ki haramdır ve Müslüman'a yakışmaz.Faiz müesseselerinin reklâmını "darül-harp" telakkisi ile yapmak da caiz olmaz.  Yani birisi çıkıp, "Efendin bizim ülkemiz darü'l-Harptir. Dolayısıyla burada faizli alış-verişler yapılabilir" diyemez.  Çünkü bizim memleketimiz Darü'l-İslamdır. Darü'l-Harp kabul edildiği takdirde başka mükellefiyetler ortaya çıkar ki, altından kalkılmaz. Faiz reklâmlarını yapan gazeteleri almak ise ayrı bir olaydır ve hüküm, gazeteyi alanın niyetine göre değişir.  Çünkü bir şeyin tamamı haram olmayabilir. Mesela, bir faiz kuruluşunda çalışan bir Müslümanın kazancı, diğer meşru alış-verişlere karşılıktır, kabul edilerek helal kabul edilmiştir. Buna göre, siz faiz reklamını yapan gazeteyi aldığınızda, paranız içinde faiz olmayan bölümüne karşılık gelebilir. Dolayısıyla, eğer gazeteleri alan kişi, o gazetede dünya veya ahiret hayatı için faydalı bir ilim, haber ve benzeri bir şey buluyorsa bu gazeteleri almasında beis olmayabilir. Aksi takdirde o gazetelerde kemalat-ı insaniyeye  vesile olacak hiçbir şey bulamıyorsa o gazeteleri almak caiz olmaz. Bilindiği gibi insana hayat veren yüreğin adı Kalb'tir.  "Kalb" kelimesi aynı zamanda "dönmek" anlamına da geliyor. İslam bilgin ve mutasavvıflarına göre, "Kalb", her yöne dönmeye, inkılâp etmeye müsait olduğu için ona Kalb denmiştir. İmanın ve niyetin merkezi de kalptir. Bu yüzden Rasul-i Ekrem (s.a.v): "Ameller niyetlere göredir" buyurmuştur. Eğer niyetimiz iyi ise, kalbimiz iyiye ve güzele yönelmiş demektir; buna göre yaptığımız amelin Allah indinde makbul olması kuvvetle muhtemeldir.Allah, kalbimizi hayır işlerini yapmaya yönlendirsin, sayimizi meşkûr ve amellerimizi makbul eylesin.