ECZACILAR ODASI BAŞKANI ACAR: COVİD-19 AŞISINA GÜVENMELİYİZ

Dünyada 72 milyona yakın insan COVID-19 virüsüne yakalandı. 1.643.339 kişiyi de hayatını kaybetmiş durumda (iki gün önce itibariyle) İnsanlar korku ve endişeyle bu sürecin sona ermesini bekliyor. Ancak bir gün gözümüzü açtığımızda COVID 19 geçmiş olmayacak. Bu büyük felaket, ancak aşıyla ve ilaçla durdurulabilir. Bu nedenle tüm dünya COVID-19’dan korunma ve tedaviye odaklanmış durumda; şu anda 11 aşı, Faz III uygulamasını tamamlamak üzere; yani çok sayıda insanda bu aşıların etkinliği ve güvenilirliği araştırılmaktadır.

Aşı geliştirme süreçleri, dünyanın neresinde olursa olsun Dünya Sağlık Örgütü tarafından yakından izleniyor. Aşıyla ilgili bildirilen yan etkiler de yine Dünya Sağlık Örgütü’nün bağımsız bilim insanlarınca oluşturulmuş bir komitede değerlendiriliyor. Çeşitli ülkelerde aşı uygulamaları da başladı. Örneğin İngiltere, son bir haftadır tarihinin en yoğun aşı kampanyasını yürütüyor.

Aşı zararlı olabilir mi?

Bu Virüsün aşıları ile ilgili en çok kafa karıştıran konu, aşılar “Acil Durum Kullanımı” prosedürlerine göre yapılmaya başlanacağı söylendiği için yaşanan kitlesel güvensizlik hissi oldu. Nitekim İngiltere acil durum protokolü uygulayarak aşı kampanyasına başladı. Amerika bir aşıya acil durum kullanım izni verdi, diğer bir aşıyı da değerlendiriyor. Avrupa’da pek çok ülke de benzer bir yolu izleyecek.

Acil Kullanım Onayı ilk kez yapılan bir uygulama değil. Halk sağlığı acil durumları karşısında 1960’lardan beri uygulanıyor. Onay mekanizmaları uzun sürebildiği için sistem daha fazla can kaybı yaşamamak için devreye sokuluyor ve her ilaç ya da aşı için bu onay verilmiyor. Aşının hastalığı önlemede sonuç alıcı olduğuna dair güçlü kanıtlar olması gerekiyor.

COVID 19 aşılarının bilinen yan etkileri

Aşılama güvenlidir ve aşıların yan etkileri genellikle minör (basit, küçük) ve geçicidir. Kolda yanma veya hafif ateş hissedebilirsiniz. Daha ciddi yan etkiler de olasıdır ancak bunlar son derece nadir görülebiliyor vakalarda.

Türkiye'ye Çin’den gelecek COVID-19 aşısı için geri sayım sürüyor, söz konusu aşının Aralık ayı sonu itibariyle Türkiye’ye gelmesi öngörülüyor. Aşılamanın yüksek riskli gruptan başlayarak etaplar halinde uygulanacağı biliniyor. Sağlık kuruluşları aşı uygulaması ile ilgili hazırlıklarına devam ettiğini biliyoruz, yakından takip ediyoruz. Bir aşının ülkemizde uygulanabilmesi için öncelikli olarak Sağlık Bakanlığımızdan onay alması gerekmektedir. Sağlık Bakanlığının aşı ile ilgili biriminde, aşının daha önce uygulandığı kişilere ait klinik verilerin ilgili komisyonlarca değerlendirilmesi, aşı için gerekli laboratuvar araştırmaların eş zamanlı olarak sürdürülmesi, elde edilen sonuçların aşıyı geliştirmiş ülke sonuçları ile karşılaştırılması ve onaylanması aşamaları gerçekleştirildikten sonra ruhsatlandırılarak kullanıma sunulması söz konusu.

Bu aşıyı yaptırdığımızda bize bir şey olmayacak, bunu etüt çalışmaları gösterdi. Ancak COVID-19’dan tam olarak yüzde kaç olarak koruyup korumayacağını henüz bilmiyoruz. Diğer yandan salgından korunmak için toplumun çok büyük bir çoğunluğunun aşıyı olması gerekiyor. O nedenle, sağlık çalışanları ve riskli hastalarımızdan başlayarak, aşımızı olacağız; belirli bir süre geçene kadar da maske – mesafe – hijyen önlemlerini almaya yine özen göstereceğiz.

Pandemi dolayısıyla sağlık sistemi ile ilgili çok büyük bir yükle karşı karşıyayız. Sağlık sisteminin kapasitesi farklı açılardan aşılmış durumda ve her gün artan vaka sayılarına, pek çok insanın yaşamını kaybetmesine şahitlik etmekteyiz. Bu denli kısa sürede aşı çalışmalarının başarıya ulaşması ise bilimin hurafeler karşısında, bilim insanlarının COVID-19 karşısında zafer kazanmak üzere olduğunun iyimserliğini taşıyoruz “ dedi.