DÜNYA SEYYİD VE ŞERİFLER BİRLİĞİ BAŞKANLIĞI KURULDU

Allah in rızasını kazanmak adına, "Mazlumun Dini Dili Mezhebi, Meşrebi ol az, Mazlumdur" Düsturuyla yola çıkan ve Nitekim o, mühim meselelerde nihaî kararı alma­dan önce daima hikmet ve bilgi sahibi saha­bileri ve iman etmiş kabilelerin temsilcileriyle görüş alış-verişinde bulundu.

Dünya Seyyıd ve Şerifler Birliği Başkanlığı Kurucu Başkanı ve Koordinatörü Mustafa Çiçekli yaptığı açıklamada şu görüşlere yer verdi: “Dünya Seyyıd ve Şerifler Birlıği Başkanlığı Konusunda'da aynı yol izlenmiştir. Bununla birlikte ne Kur’ân'da, ne de Rasûlullah’ın (sas) uygulamalarında müşa­vere edileceklerin sayısı, seçim, görev süre­leri ile ilgili sıkı ve sabit kurallar bulunur. Anlaşılan bu meseleler tamamıyla Müslümanların takdirine ve zamanın şartlarının imkânına bırakılmıştır. Hz. Peygamber (sas) ilâhî iradeye ters düşecek bir hatada bulunmaz. Eğer O, bir kanun ve bir hüküm ifade edecek olan yanlış bir iş yapacak olursa, Allah Teâlâ onu vahiy yoluyla düzeltir. Eğer başkalarını zarara sokan bir hatası olmuşsa da Rasûlullah (sas) onlara haklarını öderdi. Nitekim ömrünün son günlerinde bir gün Mescid'e ge­lip şöyle demiştir: “Şayet herhangi birinizin sırtına vurmuş isem, işte kısas için sırtım; şayet ben herhangi birinize hakarette bulunmuşsam öç almak için işte benim şeref ve haysiyetim. Şayet ben herhangi birinizin malını almış isem işte benim mallarım.” Buradan anlaşılıyor ki, “Yönetici asla hata yapmaz” sözünün İslâm'da hiçbir geçerliliği yoktur. Hatta Allah’ın rasûlleri bile müşterek hukuka uymak ve ida­relerinde âdil olmakla mükelleftirler ve bundan sorumludurlar. Nitekim Allah Teâlâ Kur'ân'da; “Kendilerine (peygamber) gönderilenlere de mutlaka soracağız, onlara gönderilenlere (peygamberlere) her hal­de soracağız.” (A’râf, 7/6) buyurur. Allah nasıl ki Hz. Dâvûd'a âdil olmasını söylemişse aynı şekilde Hz. Muhammed'e (sas) âdil olmasını ve emredildiği gibi doğru davranmasını em­retmiştir: “İşte bunun için Sen (onları) Îslâm'a dâvet et. Emrolunduğun üzere dosdoğru harekette sebat et, onların hevâ heveslerine uyma ve de ki; ben Allah'ın indirdiği bir kitaba inandım, aranız­da adaletle hükmetmekle emrolundum. Allah, sizin Rabbiniz olduğu gibi bizim de Rabbimizdir. Sizin işleriniz size bizim işlerimiz bize ait­tir. Sizinle aramızda bir hükümleşme de yoktur, Allah, sizi de bizi de bir araya getirecektir ve gidiş onadır.” (Şûrâ, 42/15). Allah Rasûlü (SAS) getir­diği hukuka uymada çok titiz davranmış ve hiçbir sapma yapma­dan ona tamı tamamına uymuştur. Bu bakımdan O’na hiçbir ada­letsizlik izafe edilememiştir. Hz. Peygamber’in (sas) herkes için ortaya konulan hukuka uyması bir esas olduğuna göre ondan sonra iş başına gelecek olan idareci­lerin aynı hukuka uymaları elbette bir esas ve bir mecburiyettir. *Muhammed nebi sahabelerin gece sabaha kadar yatakta kaç kere döndüğünü bilmezdi, *sahabeler başı sıkıştımı yetiş ya muhammed demezdi, *sahabeler muhammed nebiye ölünün ölü yıkayıcısına teslim olduğu gibi teslim olmazdı, *muhammed nebi bir şey söylediği zaman sahabeler sorgulamadan iman etmezdi, *muhammed nebi sahabelerden hizmet beklemez aksine hizmet ederdi, *muhammed nebi her anlamda alan olmadı aksine hep veren oldu, *muhammed nebi servet yığmadı, *muhammed nebi sahabelerden ayrı statü sahibi olmadı, *muhammed nebi yediğinden yedirdi, sahabelerinden daha zengin sofralarda oturmadı, *muhammed nebi fildişi kulelerde sahabelerden uzak yaşamadı, *muhammed nebi binek olsun diye besili develer beslemedi, *muhammed nebi kutsal hurmalarla sahabeleri büyülemedi, *muhammed nebi kendisine dinsel statü anlamında bir sıfatla ( klasik arap din adamı sıfatları dahil olmak üzere) hitap ettirtmedi.. çünkü muhammed nebinin müridleri şakirdleri kurbanları sofileri yoktu.Muhammed nebinin yolunu yolu bilen arkadaşları vardı. Muhammed nebi ömrünü sahalarda aktif iyi olarak geçirdi. Muhammed nebiye ümmet olmak, muhammed nebiyi sevmek ve saygı duymak öyle isminin başına ve sonuna ağdalı övgü sözleri eklemek yada onun gibi giyinmekle olmuyor. Peki sizin liderleriniz, şeyhleriniz, önderleriniz kimi örnek alıyor.? Muhammed nebi olmadığı kesin...Bu Anlamda Kurduğumuz Seyyıd Ve Şerifler Birliği Başkanlığı Hayırlı uğurlu olmasını diliyor. Selam ve Saygılar sunuyorum.” Dedi.

ŞAHBAN KILIÇ