Dr.Akaltun, Çocuklar’a Kaygıyı Yansıtmayın

Harran üniversitesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Doçent Dr.İsmail Akaltun, Pandemi döneminde çocuklarda en sık kaygı bozukluğunun arttığına dikkat çekerek önerilerde bulundu.

“KAYGIYI ÇOCUKLAR’A  YANSITMAYIN”
Pandemi döneminde ebeveynlerin endişelerinin çocuklara yansıtılmaması gerektiğini ifade eden Dr Akaltun, “Panik ortamı yaratmamak, çocukları da bu paniğe sürüklememek önemli. Çocukların sosyal ve duygusal gelişimi için onları olumlu etkileyen bir süreç değil. O yüzden bizim aslında istediğimiz okulların bir yandan güvenlik tedbirleri alınarak hem okul tarafından hem öğretmenler, rehberlik servisleri hem de bakanlık nezdinde hem de aileler tarafından tedbirlerin alınıp çocukların eğitime başlamaları. Bu süreçte kaygıyı iyi kontrol etmek en önemli noktalardan birisi” dedi.
“ÇOCUKLARA EKRAN KARŞISINDA GEÇİRDİĞİ VAKİT SONUCUNDA OLUMSUZ ETKİLENİYOR”
Çocukların evde vakit geçirirken ekran bağımlılığı içinde olduğunu da belirten Dr.Akaltun, sözlerine şöyle devam etti: “Çocuklara ekranı kısıtlamak gerekiyor. Belli düzenlemeler getirmek gerekiyor. Sıkılsalar da başka aktiviteler yapmak, evin içinde yeni oyunlar bulmak gerekiyor. Ancak sadece online oyunlar veya ekran karşısında yapılacak aktiviteler sonucunda çocuklar gerçekten daha olumsuz etkileniyor. Öfke problemleri, tutturma gibi durumlarda ciddi artış görülüyor.”
“ÇOCUKLARI SPORLA TANIMASINI SAĞLAYIN.
Çocuk için spor fiziksel gelişimin yanı sıra sosyal açıdan da önemli bir yer tuttuğunun altını çizen Dr.Akaltun,  Çocuk spor yoluyla, çevresini tanımakta, iletişim kurmakta ve kendine olan güvenini artırmaktadır. Sağlıklı bir çocuk eğer yeterli seviyede hareket etmez ise psikomotor gelişmesi zarara uğrar ve buna bağlı olarak okulda ve sosyal hayatında başarı oranı düşer. Bu yüzden bir çocuk ne kadar erken yaşta spor ile tanışırsa onun için o kadar iyidir.
“PANDEMİDE KAYGI BOZUKLUĞU ARTTI”
Pandemi sürecinde çocuklarda en çok kaygı ile ilgili sorunların görüldüğünü anlatan Dr.Akaltun, sözlerini şöyle noktaladı: “Yapılan çalışmalar en yüksek görülen sorunun kaygı ile ilgili bozukluklar olduğunu gösteriyor. Hem çocuklar hem ailelerde en sık karşılaşılan sorun kaygı ile ilgili bozukluklar. Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu olan çocukların yoğun tablet, ekran maruziyeti, sorumluluk ve düzenin aksaması sonucunda belirtilerde şiddetlenme, öfke nöbetleri, sinirlerini kontrol etmek ile ilgili zorluklar, tutturma nöbetlerinde artış olduğunu gözlüyoruz.”dedi