CHP GENEL BAŞKANI ŞECAAT ARZ EDERKEN...

     Üç milletvekilinin TBMM'ne başörtüleriyle girmeye karar vermiş olmalarını bütün millet saygıyla karşılarken CHP'nin içinden vızıltılı sesler duyuldu. 3-4 yıl öncesine kadar askerî vesayetin arkasına sığınarak dine ve dindarlara karşı sert muhalefet eden CHP, belli ki artık o gücü kendisinde bulamıyor.  Daha önce başörtüsünün siyasî bir simge olduğunu savunarak bazı partilerin kapatılmasına vesile olan CHP, şimdi kalkmış, "Biz iktidarın elinden istismar alanlarını alacağız. Artık hiç kimse başörtüsü üzerinden siyaset yapamayacaktır. Onların önünü kestik." diyor.  Alın istismarcıların elinden istismar alanlarını… Kesin onların önünü…  Yeter ki Müslümanların kişisel ibadetlerine dokunmayın. Bir de Atatürk'ü ve Cumhuriyeti istismar edenlerin önünü kesseydiniz…Sonra CHP'nin başkanı diyor ki: "Diyanet İşleri Başkanlığını biz kurduk; ama istismar etmedik. İlahiyatları biz kurduk, ama istismar etmedik. Hatta İmam-Hatip liselerini biz kurduk, fakat istismar etmedik. Sanki CHP siyasal idamalara taraftar da onlar karşıymış gibi bir hava estiriyorlar. Hâlbuki CHP bütün siyasal idamlara karşı çıkmıştır." Böyle diyor sayın genel müdür.Doğru Diyanet İşleri Başkanlığını siz kurdunuz; ama bu teşkilatı hangi müessesenin yerine kurdunuz, bunu biliyor musunuz? Siz önce bütün dünya Müslümanların adına Hz. Peygamber'in (s.a.v) makamını temsil eden Hilafeti kaldırdınız. Sonra bütün âlem-i İslam'ın müftülük makamı sayılan Şeyhü'l-İslamlığı kaldırdınız da, onun yerine Diyaneti kurdunuz. Sonra diyaneti kurdunuz da ne oldu? CHP'nin iktidarda olduğu 1950'ye kadar din görevlileri Türkiye'nin en az maaş alan memurları statüsündeydiler. Bu yüzden kimse müezzin ve imam olmak istemiyordu. Müftüler bir camiye müezzin-kayyım bulmak için akla karayı seçiyorlardı.CHP'lilerin, diyanet İşleri Başkanlığı bütçeleri görüşülürken sarf ettikleri sözler, dini ve dindar insanları o kadar rencide ediciydi ki, merhum Diyanet İşleri Başkanı Ahmet H. Akseki Hoca, mecliste CHP sözcülerinin Bütçe üzerindeki konuşmalarını dinlerken üzüntüsünden kalp krizi geçirmişti. Siz İmam-hatip Liselerini ve İlahiyatları açtınız da ne oldu? Onlara rahat yüzü verdiniz mi? 1966 yılında İlahiyat fakültelerine başörtüsüyle gelen Hatice Babacan ve arkadaşlarını mecliste yerden yere vuran yine CHP'lilerdi. O zaman da mı başörtüsü bir siyasî simgeydi? İmam-hatip Liselerini kapattırmak için kaç kere hamle üstüne hamle yaptınız. Fakat Rabbim size izin vermedi. Şimdi kalkmış, istismardan söz ediyorsunuz? Eğer bu millet Ak Partiye yüzde elli vermeseydi, millet bugünleri göremezdi. Ecevit, torunu yaşındaki Merve Kavakçıya bütün hiddetiyle bağırıp "Burası devlete meydan okunmanın yeri değildir" dediğinde hanginiz onu kınadınız? Diyelim ki, dün genel müdürdünüz, ama bugün TBMM'sindesiniz; O kızcağızı hedef tahtasına koyup tehdit eden Ecevit'i kınadınız mı?CHP darbe karşıtı bir partiymiş… Sevsinler sizin darbe karşıtlığınızı be… Tilki tavuk haklarına olan saygısı konusunda nutuk atarken ne kadar samimiyse, CHP de, darbe, idamlar ve İmam-Hatip konusunda o kadar samimidir. Siz kurumsal olarak Menderes ailesinden ne zaman özür dilediniz? Peki, menderesi idam ettiren Cemal Gürsel ve 50 kadar siyasal idama imza atan Kenan Evren sizce hangi partiye oylarını veriyorlar? Elinizi vicdanınıza koyun ve bu soruya cevap verin. Her kes gibi siz de biliyorsunuz ki, darbecilerin tümü CHP sempatizanıdırlar.Ama millet anlayacağını anlamış. Herkes dinle- diyanetle ve başörtüsüyle uğraşanları da artık tanıyor;  bu millete hizmet edenleri de… Darbeleri yapanların ve Adnan Menderesi idam edenlerin kimden destek aldıklarını da biliyor. Aslında CHP başkanı şecaat arz ederken merd-i kıptî gibi davranıyor.