BİR ANNENİN FERYADI; İMDAT! YANGIN VAR. YANAN EVLATLARIMIZ. (2)

Gözlerimizin ününde çocuklarımız bir yangının içinde yanıp tutuşurken hala bir tedbir almak için rahatımızı bozup, bir katkı sunmayacak, su dökmeyecek miyiz bu amansız ateşe. Akıl almaz bir tavrımız var ne olduğunu merak ediyor musunuz? Hafiften rahatsızlanırız da henüz hastalık içimize tam girmeden asla tedavi yolları aramayız. Yatalak olmadan doktora gitmek de neymiş yediremem kendime. Çocuk kötü arkadaş edinir, kendine yakışmayan davranışlar sergiler, kalbini kırmamak için incitmemek için güya kıyamayız. Hoş görmüş oluruz, yanlış davranışlarına yol yakınken tepki göstermeyiz, olayın daha da büyümesini bekleriz.Okullarda hiçbir disiplin, caydırıcılık, öğrenci öğretmen ve veli işbirliği olmadan serbest ve rahat bırakılarak, hiçbir davranışına müdahale edilemeden bu çocukları eğitmeye çalışıyoruz. Performans adı altında çocuklarımızı internet kafelere mecbur, mahkum ederek ahlaki çöküşlerine bile bile göz yumuyoruz. Her türlü kötü alışkanlıkların yuvası olan bu mekanlara girmelerine fırsat verirsek, manzara ortada. Ödevlerini kütüphanelerde araştırma yaparak, hatta öğrenerek yapmalarının ne sakıncası vardı.Bu illetin içine çocuklarımızı itiyoruz. Tertemiz dimağlar karşımıza bilmem ne bağımlısı olup çıktıktan sonra da onları ıslah etmek için peşinden koşturarak, dizlerimizi döverek, imdat diyerek, gençlik merkezlerinden medet umuyoruz. Peki aile yuvalarımıza ne oldu? Aile merkezlerimize ne oldu? Onlar masum birer çocuk iken nasıl bu duruma geldiler, hiç mi sorumluluğumuz yok.Önemli olan çocuklarımızın bu illete bulaşmadan bütün yolları tıkamak, onları başka yönlere kanal ize edebilmek. Önemli olan hastalanmamak için tüm tedbirleri almak, böylece kapı kapı doktor doktor gezmemiş, dolaşmamış oluruz. Marifet illete bulaşanları tedavi ederek topluma kazandırmak değil. Zaten toplumun malı olan zavallı çocuklarımızın bu illete gidebilecek tüm imkanları bertaraf etmektir.Yapılan yanlışların örünü çocuklarımızı elbette bu çıkmazdan kurtarmak için bütün imkanlarımızı seferber etmemiz gerekir. Bunun için bakanlıklar bazında ciddi tedbirlerin alınması gerekir. Aile ve Sosyal ve Politikalar Bakanlığına büyük bir sorumluluk düşmektedir. Acilen sokak çocuklarını ıslah ve istihdam edebilecek gençlik merkezleri kurmalıdır. Bu bağlamda çocuklar ıslah edilecekleri  gibi, mesleki eğitim verilerek meslek edinmeleri sağlanarak, hatta maddi anlamda ailelerine katkıda bulunmaları sağlanmalıdır.Gençlerimizde uyuşturucu kullanımına ilişkin detaylı bir araştırma yapıldığı taktirde aile içi  ve anlaşmazlıklar, huzursuzluk, ekonomik nedenler ile boşanmış çiftlerin çocuklarının çok daha ön plana çıktıkları, bu çocukların kullanılmaya meyilli oldukları acı bir gerçekti r. Bu çalışmalar ile sokaklarda yaşayan mendil, çorap satan ve boyacılık yapan, zorla çalıştırılan çocuklar tespit edilerek, gençlik merkezlerine gönderilecek, aş, yemek, elbise yardımında bulunulacak, internet kullanımı sağlanacak, hatta ilgi alanlarına göre mesleki destek verilmelidir. Okul, aile ve çevre faktörleri göz ününde bulundurularak, çocukların sürekli takip edilmesi, başı boş bırakılmaması sağlanmalıdır. Bu çalışmalar kapsamında gençlik ve spor bakanlığı, sağlık bakanlığı bir dizi çalışmalar yürütmelidir. Bakınız birkaç çocuğumuzun ıslahı için tüm bakanlıkları seferber etmeye davet ediyoruz. Yine de baş edilemiyor. Bundan dolayı taleplerin azalması, tehlikenin önceden fark edilerek, önlem alınması gerekir. Önce çocukları teşvik edin, zemin hazırlayın, sonrada birimler kurun, peşinden koşturun. Bakalım nereye kadar yürüyecek bu kervan. Ahlaki bir eğitim, otorite, disiplin ve istikrarlı bir duruş sergilemek, kaliteli öğretmenlerle model olmadıktan sonra başa çıkamazsınız bu geçlikle. Çünkü onların model olarak taklit ettikleri, özendikleri, benzemeye çalıştıkları sizler değil, başkalarıdır. İşte o başkaları siz olun ve sizleri taklit etsinler, model alsınlar.Gençlerimizin sosyal, kişisel ve kültürel gelişimlerinin sağlanması için tüm birimleri bu kervana davet ediyorum. İç işleri bakanlığının çalışmaları arasına internet kefeleri alması gerekir. Bunlar çocuklarımızı zehirliyor. Bu işin menba-ı maalesef o tür yerler. Denetim altında tutulmaları imkansız gibi görünüyor. 7-8 yaşlarındaki çocukları oralarda görmek mümkün. Neymiş bahanesi de var. Öğretmek ödev vermiş. İlle de oradan çıkacak. Başka yolu yok. Ya sıkı bir denetim yapılacak, kamera sistemleri ile takip edilecek, yada acilen kapatılacaklardır.Her sokak başında bu illete rastlamak mümkün. Eğer bu mekanlar çok elzem ise milli eğitim ve belediye işbirliği ile okul bünyesinde rehber öğretmenler nezaretinde bu çalışmalar yürütülebilir, takip edilebilir. Maalesef nasıl ki uyuşturucu bağımlısının verilen ceza veya pahalı olması umurunda bile olmuyorsa, talepte bir azalma olmuyorsa, bu mekanlara uygulanan cezalarda pek caydırıcı olamıyor. Her köşe başında, sokakta bu kirli maalesef işler internet kefelerle başlıyor. Acilen kapatılmaları gerekir.Ev ziyaretlerinde bulunan ekiplerde psikologların yanında, ayrıca din görevlilerinin de bulunması gerekir. Bu alışkanlıkların maddi boyutunun yanında, manevi olarak da bu işin bir bedelinin olduğu anlatılmalıdır. Toplumun refahı ve huzurunun temini için fertlerin hak ve hukukuna saygılı olmak, adaletle hükmetmek, azimle, kararlılıkla dürüstçe çalışmak, merhamet etmek, sorumluluk sahibi olmak gerekir. Bu ancak imanla, inançla mümkündür.Eğitmeye çalıştığımız çocuklarımızın kişilik ve karakteri; fertler doğduktan sonra çevreden aldığı her türlü etkiyle meydana gelir. Söz konusu çevre ise oldukça kapsamlı ve de geniştir. Birincisi anne, baba ,kardeşler  etkilendiği kişilerdir. Yakın çevresi ve akrabalarıdır. Sokağa çıktığı andan itibaren ise arkadaş çevresi ve sokaklardır. En tehlikeli anlardır bunlar. Edindiği olumlu ve olumsuz davranışlar ömür boyu  kişiliklerinde yer eder. Okul, arkadaş çevresi bunu takip eder bu süreçte edinmiş oldukları müspet ve menfi davranışlar hayatına yön veren unsurlardır. Son olarak bütün ailelerin kabusu haline gelen televizyon , internet, basın yayın, görsel ve yazılı medyadır.Gençlerimiz televizyon izleyerek, internet kullanarak, yazılı basın okuyarak her türlü olumlu olumsuz bilgilere ulaşabilmektedirler. Bu durumda çocuklarımızın en çok internet, teknolojik imkanlardan daha fazla etkilendikleri  gerçeği ortaya çıkmaktadır. Birçok şeyin idrakinde olmadıklarından beyinlerini dolduran bilgilerin yararlı veya zararlı oldukları konusunda henüz karar verebilecek bilinçte olmadıklarından, heva ve heveslerinin kurbanı oluyorlar çoğu zaman.Bugün dünyanın bir çok yerinde fakr u zaruret içinde hayatlarını devam ettirmeye çalışan pek çok insan vardır. Onlar hayatı ağır bir yük olarak sırtlarında taşıyorlar. Bir züldür onlar için hayat.  Çocuklarımızı, neslimizin hayatını onlarla birlikte hayatımızı ve ahretimizi düşünüyorsak, sorunlularla mücadele etmek yerine, SORUNLARLA MÜCEDELE EDELİM. O yola gidecek tüm kapıları, imkan ve zeminleri yok edelim. Gençlerimize, geleceğimize ve çocuklarımıza sahip çıkalım. Sahip çıkmaya çalışan kişi ve kurumların safında yer alalım. Yardımcı olalım. Allah bu uğurda adım atan her ferdin yar ve yardımcısı olsun.