ARAKAN TARİHİ VE HAK İHLALLERİ

ÜMMETİN YETİM COĞRAFYASI ARAKAN

Burma, Myanmar ya da Arakan… Hangi ismiyle hitap edilirse edilsin, bu bölgede yaşayan Müslüman halk, her dönem, çeşitli gruplar tarafından işkencelere, katliamlara, soykırım çabalarına mâruz kalmış bir halktır.

50 milyon nüfusu bulunan Burma’nın yüzde 15’ini Müslümanlar oluşturmaktadır. Geri kalan nüfusun büyük bir çoğunluğu Budist. Müslümanların büyük çoğunluğu, ülkenin Arakan adlı bölgesinde yaşıyor.

İslam’ın ülkeye girişi ilk kez Hicri birinci asırda Müslüman tacirler aracılığıyla oldu. Allah Resulü’nün (s.a.v) sahabelerinden Vakkas bin Malik (r.a) ve bir grup arkadaşı bu ülkeye ilk ayak basan Müslüman tacirlerdir. Daha sonra Müslümanların bu ülke ile ticaretleri artmıştır. Hicri ikinci asırda Müslüman tacirlere ait bir gemi Arakan’a yakın Bengal Körfez’inde batmış ve gemideki onlarca Müslüman karaya çıktıktan sonra bir daha ülkelerine dönmemişlerdir. Arakan’a yerleşen bu Müslümanlar, İslam’ın bu bölgede yayılmasında büyük emek göstermişlerdir. 354 yıl islamla yönetilmiş, 234 yıldırda hep zulüm hep katliamlar yaşanmış.

13. yüzyıla gelindiğinde Arakan Halkı tamamen Müslümanlaştı ve 1430 yılında Arakan İslam Devleti kuruldu. Arakan İslam Devleti’nin ilk sultanı ise Süleyman Şah’dır. Arakan İslam Devleti 1784 yılına kadar bölgeye hükmetti. Bu dönemde Arakan bir ticaret ve ilim merkezi oldu. Portekizliler, Hollandalılar uzun yıllar Arakan ile ticaret yaptılar ve Arakan, ekonomik olarak güçlü bir hale geldi.

Burma Sultanlığı, Arakan İslam Devleti’ni yıksa da bölgeye tam olarak hâkim olamadı. 19. Yüzyılda Arakan’ı işgal eden yeni sömürgeci güç İngiltere’ydi. Arakan’ı iliklerine kadar sömüren ve Arakanlı Müslümanları maden ocaklarında zorla köle olarak çalıştıran İngiltere, 1948 yılında bölgeden ayrılırken, Arakan’ı Burma Sultanlığı’na bıraktı. İngiltere, Ortadoğu’da oynadığı oyunun aynısını bu sefer Asya’da oynadı.Denizin dibinde iki balığın kavga ettiğini görseniz, öyle bilin ki ordan bir İngiliz geçmiştir.

1784 yılında Müslümanların siyasi iktidarı kaybetmelerinden hemen sonra Burmalı Budistler, Müslümanları ezmeye, fiziksel olarak imha etmeye yönelik bir politika uyguladılar.

Budistler tarafından sürekli olarak din değiştirmeye zorlandı. Fakat Arakanlı Müslümanlar her ne pahasına olursa olsun dinlerini terk etmediler. Bunun üzerine Burmalı Budistler, askerlerden aldıkları destekle Arakanlı Müslümanlara yönelik büyük bir katliama giriştiler.

28 Mart 1942 yılında ilk olarak Minbya şehrine bağlı Çanbilli Köyünde başlayan, daha sonra da bütün Arakan’a yayılan bu katliamda en az 150 bin Arakanlı Müslümanın öldüğü tahmin ediliyor. Bu tarihi katliam esnasında yüz binlerce Arakanlı vatanını terk ederek komşu ülkelere sığındı.

Burma, 1948 yılında İngiliz yönetiminin sona ermesiyle bağımsızlığını kazandı. 1962 yılında askeri darbeyle iktidara gelen komünist General Ne Win, devletin tüm imkânlarını Müslümanları yok etmek için seferber etti. Hazırlanan “Burma Sosyalist Parti Programı”nda, her türlü yol kullanılarak Müslümanların dinlerinden uzaklaştırılması hedefleniyordu.

İnsan hakları kuruluşlarının vermiş oldukları raporlara göre, 1962-1984 yılları arasında 20.000 Arakan Müslümanı öldürüldü. Yüzlerce kadına tecavüz edildi ve Müslümanların tüm mal varlıklarına el konuldu. Devletin iletişim araçları, İslam dini hakkında yalan ve iftiralar yaymak için kullanıldı. 1978 yılının baharında, 200.000 Müslüman daha Bangladeş’e göçmek zorunda kaldı. 40 yıldır bu insanlar hala derme çatma çalılardan yapılmış kamplarda yaşıyorlar.

1990’lardan sonra Müslümanlar tekrar büyük bir kıyıma uğramış ve yine 200.000 kişi 1992 yılında Bangladeş’e sığınmak zorunda kalmıştır. 24 Ağustos 2017 tarihinde yaşanmış katliamlardan kaçan Arakan’lı Müslümanların sayısı 800 bini bulmaktadır. Çok fakir bir İslam ülkesi olan Bangladeş, Arakan’lı Müslümanları topraklarında

ağırlamakta, ancak yiyecek ve barınma konusunda yardım etmekte çok zorlanmaktadır.

Budist çetelerin zulmü, cinayet, toplu tutuklamalar, tecavüz vakaları ve işkence suretinde kendini gösteriyor. Ayrıca, Ekonomi olarak bir çok boykotu yaşayan Myanmar Müslümanları’nın, evleri ve işyerleri ateşe veriliyor.

2012 – 2013 yılları arasında Myanmar’da, çoğu Müslüman 250 kişinin ölümüne neden olan şiddet olayları yüzünden, yaklaşık 140 bin kişi yer değiştirmek durumunda kaldı. Budist çetelerin kontrolünde yaşanan bu olaylara Türkiye dışındaki ülkelerin büyük kısmı sessiz kaldı.

Tarihi zulüm ve işkencelerle dolu Burma Müslümanları, Müslümanlardan gelecek yardıma muhtaç, çaresiz bir şekilde işkence görmeye devam etmektedir. Müslümanların yeniden refaha ve huzura kavuşması için bir an önce, Arakan’da akan kanı durdurucak somut adımlar atılmalıdır.

ARAKAN’A YARDIMLAR DEVAM EDİYOR

Deniz Feneri Derneği, Memur – Sen, Müsiad’ın ortaklaşa ev projesine bizimde Şanlıurfalılar adına Platform olarak destek olduğumuz Bambu ağacından yapılacak 2 bin evin ilk etapta bini şubat ayı sonu itibariyle hak sahibi ailelere verilecektir, Bu ailelerin iaşesi ev malzemeleri, giyim, çocukların sünneti olmak üzere ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyoruz.

ARAKANDA HAK İHLALLERİ

1.Mescid ve medreselerin resimleri yılda üç defa çekilir devletten izinsiz mescid ve medresenin tamiri yapılamaz eğer izinsiz bir tadilat yapılmışsa altı aydan altı yıla kadar hapis cezası ve para cezası uygulanır. Son yirmi yılda yeni cami ve medrese yapımına asla izin verilmemiştir.

2.Tüm aile bireylerinin tamamının olduğu bir resim her yıl devlete verilmek zorundadır. Doğan her çocuk için ve ölen her aile bireyi için devlete vergi verilmek zorundadır.

3. Müslümanların seyahat özgürlüğü yoktur. Bir Müslüman köyünden başka bir köye gitmek için devlete vergi verip izin almak zorundadır.

4.Müslümanlar beton ev yapamaz. Bir ev yapmak istediğinde evi ahşaptan yapmak zorundadır. Bu ev devletin evi sayılır eğer ev yanlışlıkla yanarsa ev sahibi devletin evini yakmaktan altı yıla kadar hapis cezasına çarptırılır.

5.Bir Müslüman iş yeri açabilmek için bir budisti ortak yapmak zorundadır. Budist sermaye koymadan işletmenin yarısına ortak olur.

6. Müslümanlar hayvanlar için her yıl devlete vergi ödemek zorundadır.

7.Müslümanların evlenmesi izine tabii dir. Evlenmek isteyen Müslüman kadın ve erkekler devlete ayrıca vergi öder. Eğer devlet izin vermezse evlenemezler.

8.Müslümanlar devletin hiçbir imkânından faydalanamazlar. Örneğin Müslümanlar hastalandıklarında devlete ait hastaneye gidemezler.

9.Devlet dairelerinde çalışmaları yasaktır. Bugün Arakan’da bir tane bile Müslüman devlet memuru yoktur.

10.Müslümanlar sabit telefon ya da cep telefonu sahibi olamaz.

11. Müslümanların motorlu taşıt sahibi olması yasaktır.

12.Bir Müslüman’a bir suç isnad edildiğinde kendisini savunma hakkı verilmez derhal hapsedilir. Gece polis ya da asker sebepsiz yere bir Müslüman’ın evine baskın yapar Müslüman’a herhangi bir suçlamada bulunur. Rüşvet ister eğer rüşvet alamazsa Müslüman hapsedilir.

13.Müslümanların saat dokuzdan sonra sokağa çıkması yasaktır. Polisten izinsiz akraba ya da komşu ziyareti yapılamaz.

14.Müslümanlar hiçbir ücret ödemeden devlet ya da Budistlerin işlerinde çalıştırılır.

15.Müslümanların vatandaşlık hakları yoktur. Müslümanlara özel ‘yabancılara aittir’ diye yazan beyaz bir kimlik verilir. Bu kimlik sadece bilgi amaçlıdır. Hiçbir geçerliliği yoktur.