Meydanlarda yapılan açıklamada, Gazze’de yaşananların sadece bir coğrafyanın değil, tüm insanlığın vicdanını ilgilendiren bir trajedi olduğu vurgulandı. Açıklamada şu ifadeler yer aldı:

“Duvarlara kanla yazılmış isimler, bir annenin, bir babanın yitik hayali, bir bebeğin hiç yaşayamayacağı çocukluğu… İşte bu acının adı: Gazze.”

Kadınlar, Gazze’de evlatlarını kaybeden anne babaların, öksüz ve yetim bırakılan çocukların sesi olmak için meydanlara indiklerini belirtti. “Barış kadınla mümkündür” mesajıyla güçlü bir dayanışma çağrısı yapıldı.

Gazzeli Annenin Çığlığı Meydanlarda Yankılandı

Etkinlikte, Gazzeli bir annenin şu sözleri alıntılandı:

“Yemin ederim eve tek bir torba un getirip, çocuklarımın karnının doyacağını bilsem, ölüme razı olurum.”

Kadınlar, bu sözlerin insanlık onurunu sarsan bir gerçekliğe işaret ettiğini vurgulayarak, dünyayı bu sessiz çığlığa kulak vermeye çağırdı.

Küresel Sumud Filosu’na Destek

Basın açıklamasında, İsrail’in uluslararası sularda hukuksuz şekilde müdahale ettiği Küresel Sumud Filosu'na da değinildi. Türkiye’nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararlı duruşuyla bu adaletsizliğe sessiz kalmadığı ve 13 ülkeden 101 gönüllünün güvenle ülkelerine dönmesinin sağlandığı hatırlatıldı.

“Bizler de ablukayı delmek ve insanlık onurunu korumak için mücadele eden kahramanların ülkemize dönüşlerinde oradaydık.”

“Bu Mesele İnsanlık Meselesidir”

Kadınlar, kimliklerinden ve rollerinden sıyrılarak, yalnızca insan olarak Gazze için meydanlarda olduklarını belirtti:

“Bu mesele ne taşıdığımız unvanlarla ne de sahip olduklarımızla ilgilidir. Bu mesele insanlık meselesidir!”

Etkinlik, “Nehirden denize özgür Filistin” sloganı ve “Barış kadınla mümkündür” vurgusuyla sona erdi. Kadınlar, tüm toplumu Gazze için oluşturulan “Sessiz Çığlık Zinciri”ne katılmaya davet etti.