Yanmaz; Halk yanar elektrik yanmaz!

 Saadet Partisi İl Başkanlık binasında yapılan açıklamada, Bu şehrin çilesini mağduriyetini ve öfkesini bir an evvel dindiriniz. Dedi.

İl Başkanı Yanmaz’ın yaptığı açıklamada şu görüşlere yer verdi; “Bugün 3 Temmuz Perşembe 2017 ülkemiz ve Şanlıurfa'mız mevsim itibari ile yılın en sıcak günleri yaşamaktadır.

Sosyal, siyasal ve ekonomik konularda ele alınacak ve söylenecek o kadar çok olay var ki biz bugün sadece bir konuya yoğunlaşacak ve onu dile getireceğiz.

Gündemimiz: Şanlı ama şansız Urfa'mızın elektrik sorunu.

Teknoloji o kadar çok gelişti ki elektriği sadece aydınlatma diye düşünmek saflık olur.

Hayatımızın her anında yediden yetmişe adeta elektriğe endekslenmişiz.

Özelleştirme furyasından Tedaş'da nasibini aldı. Ve bir özel sektöre ihale edildi. Dedaş oldu.

Ancak devlet denetleme mekanizmasını çalıştırmaz halkını özel sektörün insafına terk eder anlaşma protokolüne uymazsa, halk böyle perişan olur.

Özel sektör böyle temel ve hayati bir konuda tamamen kar ve menfaat açısından davranırsa ve yetkililer buna seyirci kalırsa, suspus olursa işte bugün olduğu gibi Türkiye'nin büyük şehri, Cumhuriyet tarihinin en büyük yatırımı olan GAP projesinin gerçekleştiği belde halkı.

50° sıcakta kavrulur.

Peki, bugüne nasıl gelindi.

Şanlıurfa şehri şebekelerinin trafo merkezi 1970'te yapılmış Direklideki büyük trafo merkezidir. Atatürk barajının yapılmasıyla sonra sırrındaki trafo merkezi yapılmıştır. Et-balık kurumu yanında ve Eski OSM'nin yanında yapılanlar trafo merkezleri değil tevzi merkezleridir. Yani bugüne kadar köklü çözüm geliştirilmemiştir.

Harran üniversitesi sırrındaki trafo merkezinden beslenmekte;

Karaköprü yerleşimini her geçen gün arttığı ve yoğun yaşamın olduğu bir ilçemiz ne yazık ki Çimento fabrikasının yanındaki trafodan beslenmekte ve gördüğümüz gibi çok yetersiz kalmaktadır.

Köklü çözümde ön şart:

Şanlıurfa'nın dört tarafında tez elden yeni büyük TRAFO merkezleri yapılmalıdır.

Günümüzde sistem 30 kilovvattla beslenmektedir. Oysa eski Urfa mahallelerinde Haşimiye gibi 15 kilovvatt'la beslenmektedir.

Böyle bir olay Türkiye'nin hiçbir yerinde yoktur ve tedavülden kalkmıştır.

DEDAŞ ne yapıyor?

Bir defa ehil, liyakatli işçiler yerine asgari ücretle çalıştırılacak elektriğin E'sinden anlamayan personel alıyor.

Böyle bir işletmede çalışacak elemanın EKAD belgesinin olması lazım. Bu belge elektrik konusunu iyi bilen ve hak eden kimselere verilmektedir. Ancak duyumlarımıza göre işsiz gençlerimiz canı pahasında olsa bu tehlikeli işlere parayı bastırarak EKAD belgeyi alıyor ve çalışıyor.

Dikkat edin arazide iş kazası çok fazla olmaktadır.

EKAD belgesi olduğunda herhangi bir kazada işveren hiçbir mesuliyet kabul etmiyor ve tazminat ödemiyor, adeta modern kölelik yapıyor.

Yüklenici firma kar gayesiyle köklü çözümler oluşturacak yatırımlar yapmıyor, işi geçiştiriyor. Vatandaşın evi kapalı olduğu halde ve işyerine, atölyesine çok fahiş elektrik faturaları geliyor. Günlerce işletmenin kapısında süründürülüyor.

Ben, buradan hükümet ve hükümetin partisinin yerel yöneticilerine ve milletvekillerine sesleniyorum Bu işi siz kangrene dönüştürdünüz. Susarak ve duymamazlıktan gelerek daha da kördüğüm ve içinden çıkılmaz hale getirmeyiniz!

Bu şehrin çilesini mağduriyetini ve öfkesini bir an evvel dindiriniz.

Elektrik kesintisinden aydınlanmanın, serinlemenin dışında, kuyu sulaması yapan çiftçi, esnaf, atölye, sanayici, ev hanımı, hastane, eczane ve asansörde kalıp korkan ve psikolojisi bozulan çocuk ve bayanlar etkilenmektedir. Besicilik yapan esnaf hayvanlarına elektrik kesintisinden dolayı su verememektedir. Tankerlerle su taşımak mecburiyetinde kalmaktadır. Özellikle elektrikle çalışan aletler kullanan hastalar ve daha sayamadığımız birçok olay.

Hemşerilerimden ricam Dedaşta çalışan personele hakaret ederek hırpalamasınlar çünkü esas sorumlu Hükümet ve Dedaşın sahipleri ve Yönetimidir.” Dedi.

MEHMET ER