Türkiye Halk Oyunları Federasyonu Şanlıurfa İl Temsilcisi Araştırmacı Yazar Şükrü Üzümcü konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada şu görüşlere yer verdi: "Halk oyunları, zengin kültürümüzü geçmişten geleceğe taşıyan en temel araçlardan biridir. Bunun yanı sıra ulusal birlik ve beraberliğimizi sağlayan, bireyi toplumsallaştıran, fiziksel, zihinsel ve psiko-sosyal yönlerden geliştiren bir bütündür.
Türk Halk Bilimi'nin önemli bir dalı olan halk oyunlarımızın sevilip yaşatılması ve yaygınlaştırılması için bugüne kadar değerli hizmetler verilmiştir. Bu çalışmalar günümüzde yeterli olmasa da Milli Eğitim Müdürlüğü, Halk Oyunları Federasyonu Şanlıurfa İl Temsilciliği, Halk Eğitim Merkezi, Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü, halk bilimciler ve konuya ilgi duyan amatörler tarafından yürütülmektedir.
Giysi, oyun ve müziğiyle üç kültür öğesini bir arada yaşatan halk oyunlarımızın sorunları bu güne kadar hep göz ardı edilmiş, yeteri kadar dile getirilmemiştir. Bu olumsuzluk ve imkânsızlıklara rağmen zengin kültür mirasımızın taşıyıcılığını yapan bir gönüllü ordumuz mevcuttur. Araştırmacısı, halk bilimcisi, eğitmeni, hakemi ve halk oyuncusuyla halk oyunlarına gerçekten gönül vermiş, kültürüne sahip çıkıp onu yaşatmak adına çalışmış küçük büyük herkes bu ordunun bir parçası olmuştur.
Son yıllarda halk oyunlarımızın yöre tavrından uzaklaşarak dejenere olması önemli bir sorundur. Yapılan yarışmalardaki değerlendirme kriterleri zamanla oyunların önüne geçmiş, oyunların özünü zorlar hale gelmiştir. Eğitimsiz ve kendi yerel kültürünü içselleştirememiş bazı eğitmenler ise figürlerin ritmik yapısını ve oynanış biçimini bozarak yarışma formatına hizmet eden anlayışta ekipler yetiştirmiştir. Giderek artan bu yozlaşmalar halk oyunlarımızın geleceği açısından endişe vericidir.
Okullar halk oyunlarımızın yaşatıldığı en önemli kurumlardır. Ancak okul yöneticilerinin bir bölümünün halk oyunlarının çocuk ve gençlerimiz üzerindeki olumlu etkilerinin kavrayamamış olması ve oyun topluluğu oluşturmayı lüzumsuz, masraflı olarak görmesi halk oyunlarını olumsuz yönde etkilemiştir. Bu yüzden geleneksel kültürümüzün önemli bir dalı olan halk oyunlarının okullardaki varlığı büyük ölçüde azalmıştır.
Halk oyuncularımız tozlu, ışığı yetersiz, ısıtma ve soğutma sistemleri olmayan, fiziki açılardan yetersiz salonlarda çalışmaktadır. Çoğu zaman bu niteliksiz salonlar bile onlara çok görülmekte, bürokratik engeller yüzünden salonsuz kalmaktadırlar. Hal böyle olunca halk oyunlarına ilgi azalmaktadır. Bu durum maddi olanaksızlıklardan ziyade, kültürel etkinliklere yönelik bakış açısından kaynaklanmaktadır.
Yukarıda sözünü ettiğim sorunları, oyunculuktan yetişen birisi olarak fazlasıyla yaşadım. Benden sonra halk oyunlarına gönül veren insanlar bu sorunları yaşamasın, kültürümüz yaşasın diye müzik, giysi ve oyun derleme çalışmaları yanında, çalışma koşulları iyileştirilsin diye uğraş gösterdim. Ancak işler o kadar vahim hale geldi ki, bugün çalışma koşullarını iyileştirecek halk oyunları topluluğu bulmakta zorlanıyoruz. O kadar ki; 2016-2017 eğitim öğretim yılı içinde yapılan okul sporları halk oyunları yarışmasına 13 ilçeli ilimizden yalnızca 1 ortaokul ve 1 lise katıldı. Halk oyunları artık bitti ve bir daha toparlanması kolay kolay mümkün olmayacak derken, ilimize yeni atanan İl Milli Eğitim Müdürümüz Şerafettin TURAN'ın kültür sanat faaliyetlerine yüksek derecede önem verdiğini öğrenerek kendisini ziyaret ettim. Halk oyunlarının bitmeyen köklü sorunlarından kendisine söz ederken, hazırlamış olduğum "İstihdama Yönelik Kültür Projesi" ni kendisine anlatma şansı yakaladım. Görüşmemizin sonunda sayın il milli eğitim müdürümüz, gereken adımları atacağını ve okulların yeniden halk oyunlarının yaşatıldığı yer olacağını belirtti.
Aradan yalnızca 2 gün geçtikten sonra kendisinden telefon geldi. İlçe milli eğitim müdürlüklerine talimat verdiğini, 2017-2018 eğitim öğretim yılı okul sporları halk oyunları yarışmasına her ilçeden yaklaşık 30 ekip getirilmesi hususunda talimat verdiğini belirtti.
Eğer bu durum gerçekleşirse Urfa halk oyunları tarihinde ilk olacaktır.
Unutmamak gerekir ki bu topraklar tarihin başlangıcından bu yana gelişmiş medeniyetlere ev sahipliği yapmış, bu medeniyetler bizlere bugün sahip olduğumuz kültür hazinesini bırakmıştır. Bizler ise bu kültür hazinesini nitelikli biçimde geleceğe aktarma yolunda köprü olmalıyız. Bu, geçmişe olan borcumuz, geleceğe olan sorumluluğumuzdur.
Bir kültür sevdalısı ve Urfa kültürüne gönüllü işçilik eden birisi olarak, tüm Şanlıurfalılar ve halk oyunları emektarları adına İl Milli eğitim Müdürümüz Sayın Şerafettin TURAN'ı gönülden tebrik eder, görevinde başarılar dilerim." Dedi.
HASAN GÜLER