Müslüm Ercan, iddiaları belgelerle çürüttü

Ercan, yaptığı yazılı açıklamada,”Ülkemiz sıkıntılı bir süreçten geçerken bu derece anlamsız bir konu ile ilgili basın bildirisi yayınlamaktan duyduğum utancı belirtir tüm kamuoyundan özür dilerim. Ancak yerel,  ulusal basın ve sosyal medyada şahsıma yapılan hakaretler ve şer odaklarınca başlatılan linç kampanyası Beni bu açıklamayı yapmaya zorunlu kılmıştır.”dedi.

1994 yılında Şanlıurfa Atatürk Sağlık Meslek Lisesi’ni bitirdikten sonra 1995 yılında Sağlık Memuru olarak memuriyet hayatına başladığını ifade eden Ercan, şunları kaydetti:”1997 yılında Selçuk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Klasik Arkeoloji Bölümünü kazandım ve 112 Acil serviste nöbet tutarak Arkeoloji eğitimimi tamamladım. 2008 yılında Bakanlık değiştirerek Kültür ve Turizm Bakanlığında çalışmaya başladım. 2012 yılında Selçuk Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler Bölümünde yüksek lisansımı tamamladım. Konu ile ilgili diploma örneklerimi bu basın açıklaması ile birlikte kamuoyu ile paylaşıyorum.

‘BİTİRDİĞİM KLASİK ARKEOLOJİYİ BÖLÜMÜNÜ GÖRMEZDEN GELDİLER’

2010 yılında Şanlıurfa Müze Müdürlüğüne atanmadan önce zeytinburnu escort başka illerde daha sorunsuz  müzelerde çalışma imkanım vardı. Biz, Allah bizi bu topraklardan yarattı, bu topraklara minnet borcumuz var diyerek Şanlıurfa Müze Müdürlüğünü tercih ettik. Kültür ve Turizm ile ilgili olan herkes bu süreci yakinen bilir. Ben Müze Müdürlüğüne atandığımda Şanlıurfa Müzesi, küçük bir binada hizmet veren, depoları eser dolu, çatısı akan bir yerdi. Ekip arkadaşlarımla gece-gündüz çalıştık, yeni Müze binasının hazırladık. Yönetmeliklere uygun olarak eser envanteri yaptık, eserleri paketledik taşıdık ve sergiledik. Şanlıurfa’ya Türkiyenin en büyük Müzesini kazandırdık. Bu süreçte de Memleketimin şerir ve hasut insanları sürekli Benimle uğraştı. Önce bitirdiğim klasik arkeolojiyi bölümünü görmeyip ‘sağlıkçıdan müze müdürü mü olur’ dediler. Yüksek lisansımdan sonrada ‘halkla ilişkiler uzmanı müze müdürü olmuş’ dediler.  Bir taraftan görevimi hakkıyla yerine getirmeye çalışırken diğer taraftan temelsiz ve soyut iddialara,  savunmalara ve soruşturmalara cevap vermeye çalıştım. Bu şikayetlerin tamamı kişisel haset ve çekememezlik kaynaklıydı.

Hakkımdaki Göbekli tepe kazı başkanlığına ilişkin  iddialar hakkında ise;  20 yıl boyunca Göbekli tepe kazılarını yürüten Prof. Dr. Klaus SCHMİDT  beklenmedik ölümü üzerine  Göbekli tepe ile ilgili kaotik bir durum oluştu. Sorunun Kültür ve Turizm Bakanlığı mevzuatlarına uygun çözülmesi  için Bakanlığın yetkili Kurumlarınca, kazının geçici bir süre Müze Müdürlüğü Başkanlığında ilerlemesine karar verildi.

“ÇİĞDEM SCHMİDT HAKKINDA YASAL SÜREÇ BAŞLATILACAK” 

Yani o dönemde Benim yerime başka biri Şanlıurfa Müze Müdürü olsa Göbeklitepe kazı başkanı o kişi olacaktı. Kazı her ne kadar Müze Müdürlüğü Başkanlığında olsa da, işin kazı bölümü   Alman Arkeoloji Enstitüsü’nün arkeologlarınca ve Ülkemizde bu alanda otorite kabul edilen  Prof. Dr. Mehmet ÖZDOĞAN, Prof. Dr. Gülriz KOZBE ve Doç. Dr. Necmi KARUL’ UN bilimsel danışmanlığında, Bizim koordinasyonumuzda  yürütüldü.  Bu süreçte çalışmalar arkeolojik kazılardan çok Klaus SCHMİDT döneminde başlayan mecidiyeköy escort Göbeklitepe çatı projesi eksenli yürüdü. Merhum Klaus SMİTH’in eşi Çiğdem SCHMİDT’LE Göbeklitepe güvenlik sistemi ile ilgili  problemler yaşadığımız doğrudur. Çiğdem SCHMİDT, o dönemde Alman Arkeoloji Enstitüsü bünyesinde çalıştığı için yaşadığımız sorunlar Alman arkeoloji Enstitüsü ile paylaşılmıştır. Çiğdem SCHMİDT ile problem yaşayan tek kişi Ben olmadığım için Çiğdem SCHMİDT, Enstitüce kazı görevinden uzaklaştırıldı. Bu süreçten sonra Çiğdem SCHMİDT  olayı kişiselleştirerek sosyal medya üzerinden  şahsıma defalarca hakaret etmiş, Merhum Klaus SCHMİDT’İN hatırına işlem yapmamıştım. Ancak Bu bardağı taşıran damla oldu. Bu hakaretlerden sonra yasal süreci başlattığımı kamuoyu ile paylaşmak isterim.

FETÖ Terör Örgütü üyesi olduğumla ilgili ise; Kamuoyunu temin ederim ki şu anda AK Partili olmak suç olsa idi BU şehir, hasut çekemeyen insanlar Şahsımı Ak Partili olmakla suçlayacaklardı. Bu şer odakları ellerini karaya bulamış kimi sevmiyor, kime zarar vermek istiyorlarsa üstüne sürüyorlar. 15 Temmuz darbe gecesi uçaklar, helikopterler tanklar daha meydanda iken Benim darbeyi lanetleyen açıklamalarım oldu. Allah korusun darbe gerçekleşseydi benim bu paylaşımlardan dolayı ne sıkıntılar yaşayacağımı kamuoyunun takdirine bırakıyorum.

“ATILAN İFTİRALARA YARGI YOLUYLA HESAPLAŞACAĞIM”

Son olarak hakkımda bu linç kampanyasını başlatan ve ateşime ataköy escort odun taşıyan şehir, hasut, tuzak kuran insan müsveddelerine sesleniyorum. Ben sırtımı en hayırlı tuzak kurucu Kahhar olan Allah’a yasladım.  Sizden korkmuyorum. İstediğiniz tuzağı kurabilirisiniz, eğer sizden bana bir kötülük gelmesi Allah’ın izni ileyse başım üstüne, eğer Allah buna izin vermezse Bana en ufak bir zarar veremezsiniz. Ayrıca eğer inanıyorsanız hepimiz bir gün Mahkeme-i Kübrada hesap vereceğiz ve Yaratıcı’nın affetmediği tek günah kul hakkı. Kurduğunuz tüm tuzaklardan, attığınız bu iftira ve çamurlardan ve kurumuma verdiğiniz zarardan dolayı Ben size hakkımı helal etmiyorum. Ayrıca Yaptığınız kötülüklerin hesabını bu dünyada da yargı yoluyla soracağım. Sözlerime son verirken gerçekleştirilen tüm hain terör saldırılarından dolayı Aziz Milletimizin başı sağolsun der,  Allahtan  Bu Millete bir daha böyle acılar yaşatmamasını dilerim. Konu ile ilgili ikinci bir açıklama yapmayacağımı kamuoyuna duyurur saygı ve sevgilerimi sunarım.”