"Halkımıza okuma alışkanlığı aşılamamız gerekiyor"

RÖPORTAJ: MEHMET ER

Yeniurfa Gazetesi olarak, her hafta birini konuk ettiğimiz 'Sen Söyle" Şanlıurfa'nın konuğu Şanlıurfa Fikir ve Edebiyat Grubu Başkanı Şair-Yazar Mehmet Faruk Habiboğlu ile bir araya gelerek birçok konuyu sorduk. Harran Üniversitesinde yüksek lisans tezine hayatı ve eserleri konu olan Habiboğlu'na Türkiye'de ve Şanlıurfa'da Şiir ve Edebiyata Yaklaşım nasıl olduğunu, örnek aldığı bir şairin olup olmadığını, şimdiye kadar kaç kitabının yayınlandığını, Urfa'da okuma alışkanlığını, Fikir ve Edebiyat Grubunun çalışmalarının neler olduğunu ve daha birçok konuyu biz sorduk, Şanlıurfa Fikir ve Edebiyat Grubu Başkanı Şair-Yazar Mehmet Faruk Habiboğlu cevapladı.

ÖNCELİKLE SİZİ KISACA TANIYABİLİRMİYİZ?

"Mehmet Faruk Habiboğlu şiir ve yazım sanatı ile ilgileniyorum. Şanlıurfa doğumluyum, bu güne kadar 3 tane şiir kitabım yayınlandı. Şimdiye kadar çeşitli dergilerde şiirlerim, bazı makalelerim yayınlandı. Yerelde bazı gazetelerde köşe yazarlığı yaptım. Şiir ve Edebiyatla çocukluğumdan beri ilgileniyorum. Ben hiçbir zaman kendimi şair alarak atf etmedim ancak literatüre şiir yazarı ve şair olarak kabul edildiğimizi duymaktan onur duyuyorum. Kültür Bakanlığının Urfa 20. yüzyıl yaşayan şairler ve edipler sayfasında ismimizin yer aldığını gördük. Ben kendimi bir şiir işçisi olarak tanımlamak isterim."

TÜRKİYE'DE VE ŞANLIURFA'DA ŞİİR VE EDEBİYATA YAKLAŞIM NASIL?

"Urfa Şair Nabi'nin memleketi, Şair Nabi ilkeli şiirin öncüsü ve bunun yanında birçok edip ve şair yetiştirmiş birisidir. Türkiye'de bu anlamada Şanlıurfa müstesna şehirlerden birisi bu yönüyle baktığımızda çok ciddi bir şiir damarının olduğunu söylemek gerekir. Bu anlamda birçok şair Şanlıurfa'yı yurt edinmiş, ancak şiiri sadece yerelde eleştirmemiz doğru olmaz ulusal düzeyde ve uluslar arası düzeyde şiire son dönemlerde ilginin azaldığını söylemek gerekir. Bu birazda günümüz şiirini söyleyememe sıkıntısından dolayıdır. Şiir sanatların anasıdır. İnsanlar duygularını ifade etmek acısından veciz ifadeler ile şiiri ortaya koydular, ilk insandan bu yana söz konusu olabilir. Her dönemin şiiri olması gerekir vardı da bu güne kadar, örneğin divan şiirinin olduğu dönemleri hatırlayalım, ondan evvel halk şiiri hitap ettiği hem dönem, hem toplum açısından popülerdir şiirler, şairler, akımlar. Tarihimize baktığımız zaman birçok şair ismi aklımıza gelir divan şiirinde Fuzuli'den, Nabi'den, Bakiden, Cumhuriyet dönemine gelirsek Necip Fazıl'dan, Nazım Hikmet'ten, Yahya Kemal Bayatlı'dan, Cahit Sıtkı'dan, Orhan Veli'den yani her dönemin çeşitli görüşlerde, akımlarda şairler hep popüler olmuştur. 21. Asıra geldiğimizde dünya genelinde çağın insanının duygularını yansıtmakta sıkıntı yaşıyoruz. Günümüz şiirini söyleyecek yeni bir akıma ihtiyaç var kısa anlamlı ve vurgulu şiir."

KENDİNİZE ÖRNEK ALDIĞINIZ BİR ŞAİR VARMI?

"Sanatın her hangi bir dalı ile uğraşıp bu işin ustalarını tanımamak olmaz. Bu yönü ile bakıldığı zaman bende gerek geçmiş Türk şiirini, gerek günümüz Türk şiirini takip etmeye çalışıyorum. Bakiden, Fuzuli'den, Abdulhak Hamit'ten şiirler okudum öğrenmeye çalıştım. Yine Cumhuriyet döneminde Necip Fazıl'ın kendi üzerimde çok etkisi vardır. M. Akif Ersoy, Nazım Hikmet, Orhan Veli, Cemal Süreyya gibi isimleri tanımaya çalışmışımdır. Bu isimleri üstat olarak kabul edip kendi tarzımı oluşturmaya çalışıyorum."

ALAYLIMISINIZ YOKSA MEKTEPLİMİ?

"Ben eğitim hayatım boyunca gerçek anlamda bir edebiyat eğitimi görmedim. Liseyi Endüstri Meslek Lisesinde okudum. Bu anlamda bakarsanız ben alaylıyım."
YENİ YAYINLANACAK OLAN ESERLERİNİZ HAKKINDA BİZE BİLGİ VERİRMİSİNİZ?
"Ortaokul yıllarında şiir sevdam başladı. 1994 yılında bir kitap hacmine ulaştığını görünce gençliğin vermiş olduğu heyecan ile 1994 yılında ilk kitabım yayınlandı. 2002 yılında daha çok fikri şiirlerden oluşan kitabım olan Zuhur yayınlandı ve son dönem şiirlerinde yer aldığı Hoşça kal Aşk isimli kitabımla beraber 3 tane kitabım yayınlandı.
Şiir yazmaya devam ediyorum. Bu baş, bu gövdenin üzerinde durdukça, bu akıl ve kalp çarptığı müddetçe şiir yazmaya devam edeceğim. Şu aşamada planlanmış hazırda yok ama son dönem yazdıklarım bir kitap haç minede ulaşmış, önümüzdeki yıllarda muhtemeldir ki kitap yayınlama ihtimalim var."

BİR YAZAR OLARAK URFA'DA OKUMA ALIŞKANLIĞINI NASIL GÖRÜYORSUNUZ?

"En önemli temel sorunumuz eğitim ve eğitimsizlik, Türkiye genelinde böyle bir sorunumuz var ne yazık ki memleketimiz olan Şanlıurfa'da bu sorun hat safhada, biliyorsunuz eğitimde her zaman son beşin içersinde yer alıyoruz.
Bunun nedeni eğitim politikamızın ve eğitim sorunlarımızın bir türlü rayına girmemesi, eğitimli olmayan insandan kitap okumasını beklememizde çok doğru değil bu anlamı ile baktığımızda Şanlıurfa'mızda çok ciddi anlamda kitap okuma, eğitim ile ilgili sıkıntılarımız olduğunu dile getirmek gerekir.
Bu anlamda tabi herkese görev düşüyor, halkımıza okuma alışkanlığı kazandırmak, şiiri, edebiyatı yeniden sevdirmek, kitlelere ulaşabilmek için çok görev düştüğünü düşünüyorum."

ŞANLIURFA FİKİR VE EDEBİYAT GRUBU BAŞKANLIĞI GÖREVİNİDE YÜRÜTÜYORSUNUZ, BU ANLAMDA FİKİR VE EDEBİYAT GRUBUNUN ÇALIŞMALARI VE ETKİNLİKLERİ HAKKINDA BİZE BİLGİ VERİRMİSİNİZ?

"Şanlıurfa'mız resmi olmayan sivil toplum kuruluşları kategorisinde, bir kısım topluluklar söz konusu Urfa'da bunlardan biriside Fikir ve Edebiyat Grubu normal olarak bir dernek değiliz ama bir kısım gönüllü insanların düşünen, toplumun sorunlarına kafa yoran, edebiyat ve şiir zevki olan bir kısım insanların bir araya gelmesi ile oluşan, Şanlıurfa Fikir ve Edebiyat Grubumuz haftada bir defa olmak üzere bir araya gelerek sıra gecesi mantığı ile oluşan bir oluşum. 2002-2003 den beri devam eden uzun soluklu bir gruptur, bu grubumuzun kurucusu olan Dr. Müslüm Sunay'ı da saygı ile yad etmek gerekiyor. Kendisi uzun yıllar bu oluşumu kurup bu günlere getirdi fakat özel nedenlerinden ve Urfa dışına sıklıkla çıkmasından dolayı bu bayrak nöbetini bundan birkaç ay önce arkadaşlarımızın onayı ile bana devir etti.
Şanlıurfa Fikir ve Edebiyat Grubu adı üstünde fikir ve edebiyat sadece edebiyat derken bunu da dar çerçevede tutmayalım fotoğraf, resim, müzik, bunları da kapsayacak şekilde, fikir anlamında da hem yerelde, hem ulusalda memleket sorunlarını ele aldığımız sohbetler ettiğimiz, çözümler geliştirdiğimiz, yetkin insanların gelip bizi aydınlattığı sohbet, konferans ve sunumları ile bizi aydınlattığı bir oluşum.
Almış olduğum bu bayrağı arkadaşlarımla birlikte çok daha iyi yerlere getirme gayretindeyiz.
Urfa'nın fikir ve edebiyat dünyasına katkı sağlamak gayreti içersinde olmaya devam edeceğiz."

SON OLARAK NELER SÖYLEMEK İSTERSİNİZ?

"Urfa kadim bir şehir 12 bin yılı aşan bir geçmişi olan kültür, medeniyet, sanat merkezi ve aynı zamanda çelişkiler merkezi bir şehir, çünkü bir taraftan şehirleşip gelişip büyürken, bir taraftan da ne yazık ki birçok kültürel öğemizi de yitiriyoruz.
Örneğin kendimize has olan Urfa ağzı konuşma biçimimizi kaybediyoruz. Müziğimiz yozlaşıyor, edebiyatımız yozlaşıyor, Urfa'ya özgü birçok anlayış yozlaşıyor.
Eskiden çocukluğumuzun geçtiği Urfa evleri şimdi ne hallerde o eski evlerimizi özlüyoruz. Eski komşuluklarımızı, dostluklarımızı özlüyoruz ama bir taraftan da şehirler gelişiyor büyüyor nüfuslar çoğalıyor.
Bu yönü ile Urfa üzerine devlet ve yerel yöneticilerin durması ve düşünmesi gerekir diye düşünüyorum. Sadece onlar mı hayır Urfa'da yaşayan bizler bu insanlarımıza her şeyin en iyisini sunma gayreti içersinde olmalıyız. Bu bütün aydınların, bütün düşünürlerin bir borcudur.
Herkes bu taşın altına elini koymalı diye düşünüyorum, Çünkü başka Urfa yok!