Ayhan’dan Davutoğlu’na soru önergesi

Ayhan, önergesinde,”Öcalan'ın yoğun barış çabaları ve Nevrozdaki barış manifestosu barış umutlarının tekrar yeşermesine yol açtı. Buna karşılık hükümetiniz de Kürt tarafının bu iyi niyetli ve barışçıl girişimine karşın yasal adımları zaman geçirmeksizin atacaktı. Başta 12 Eylül'ün ürünü olan anayasanın değiştirilmesi sağlanacaktı. Bu yolla yıllarca Kürt sorununun da silahlı mücadele yöntemi yerini siyasal Kanallara bırakacaktı. Böylece her iki taraftan yaşanan ölümlerin ve acıların yerini Türkiyelileşme prensibiyle birlik, beraberlik ve kardeşlik iklimine bırakacaktı.
En son tarafların Dolmabahçe Mutabakatıyla Türkiye halklarında oluşan iyimser hava yerini Kalıcı barışın inşa edilebileceği bir barış ortamına bıraktı. Taki Sayın Cumhurbaşkanı bu olumlu havanın kendi çıkarına olmadığını görünceye kadar. Çünkü barış iklimi HDP'nin barajı aşması, AKP'nin tek başına iktidar olamaması, Cumhurbaşkanının başkanlık hayallerini yıkıyordu. Cumhurbaşkanının Dolmabahçe mutabakatını tanınmıyorum, Kürt sorunu yoktur demesi aslında bugün yaşadığımız şiddet sarmalını fitilledi.” açıklamalarına dikkat çekti.
Bu bağlamda Ayhan, şu soruları yöneltti:
1. Suruç’taki saldırı sonrası yaşanmakta olan gözaltı ve tutuklamaların amacı nedir?
2. Şu ana kadar kaç kişi tutuklanmıştır?
3. Gözaltına alınan IŞİD mensubu kaç kişidir? Bunların Kaçı tutuklanmıştır?
4) Bu güne kadar IŞİD'e bu düzey de geniş çaplı bir operasyonun gerçekleşmemiş olmasının nedenleri nelerdir.
5. Operasyonlarda PKK / KCK 'li oldukları iddiasıyla gözaltına alınan kişi sayısı kaçtır? Bunların kaçı, hangi iddialar ve deliller öne sürülerek tutuklanmışlardan?
6. Gözaltına alınan şahıslara özellikle de PKK/ KCK ve YDG-H'lı Olanlara fiziki ve psikolojik işkence yapıldığı iddiaları doğru mudur?. Şayet doğru ise buna ilişkin herhangi bir soruşturma talimatınız olacak mıdır?
7. KCK operasyonlarıyla bir sonuç alınamadığı gerçekliği karşımızda tüm çıplaklığıyla duruyorken bu gözaltı dalgasıyla hedeflenen nedir?
8. Polisiye tedbirlerin şiddeti Körüklediği gerçekliğinden hareketle yaşanabilecek ölümlerde hükümetinizin sorumlu tutulması uluslararası arenada zor durumda bırakabilecek risklere karşı tutumunuz ne olacaktır?
YENİURFA