Suriyelilere kötü muamele edildiği iddiası

Şanlıurfa Barosu Başkanı Ali Fuat Bucak, baro üyeleriyle birlikte Adliye Sarayı'nda basın toplantısı düzenledi. Bucak, Bucak, IŞİD saldırısından kaçan ve Suruç'taki bir okulun kapalı spor salonunda tutulan aralarında YPG'lilerin de bulunduğu Suriyelilerin tecrit edildiğini öne sürdü.
Kobani'de yaşanan ve 32. gününü bulan İŞİD saldırılarından dolayı başta Suruç ilçesinde olmak üzere çok sayıda göç durumunun yaşandığını hatırlatarak bu konuda herkese önemli görevler düştüğünü vurguladı. Bucak,"Çoğu kadın ve çocuk olan savaş mağdurları ile dayanışmak, yaralarını sarmak, yardım ve desteklerde bulunmanın herkesin en insani görevlerinden biri olduğunu kaydetti. Bucak, şunları kaydetti:"Başta resmi kurumlar olmak üzere herkesin bu sorumluluk ve duyarlılıkla hareket etmesi gerekmektedir. Ancak 05.10.2014 tarihinde sınırda devlet yetkililerince alınan ve o tarihten bu yana aralarında kadın, çocuk ve hastaların da bulunduğu yaklaşık 330 kişinin kolluk yetkililerince Suruç On Bir Nisan Fen Lisesinde tutuldukları bilgisi üzerine 09.10.2014 tarihinde Suruç ilçesine gidilmiştir. Suruç'ta kaymakamlıkla yapılan görüşmede gözaltı veya yakalama işlemi olmadığı, misafir oldukları ve işlemlerinin bitmesinin ardından serbest bırakılacakları bilgisi verilmiştir. Ancak gözlem altında tutulan bu kişilerin tamamen tecrit edildiği ve aileleri ve avukatları ile görüştürülmelerine izin verilmediği, avukatları aracılığı ile haksız alıkonma nedeni ile suç duyurusunda bulunulduğu ve ardından sığınmacıların Suruç Kapalı spor salonuna götürüldükleri öğrenilmiştir. Baromuz üyelerince gözaltındaki sığınmacılarla yaptığımız görüşmelerde ne için tutulduklarını bilmedikleri, kötü muamele gördükleri, hakarete uğradıkları ve bazılarının dayak yediği tarafımızdan tespit edilmiştir."dedi.

'64 KİŞİ SINIRDIŞI EDİLDİ'

14.10.2014 tarihinde gözaltında kalan 274 kişiden 64 kişinin gece saatlerinde sınır dışı edildiğini ileri süren Bucak, şöyle konuştu:"Kobani'ye gönderilen 1er arasında bulunan 16 yaşındaki bir çocuk gittikten çok kısa bir süre sonra yakınında patlayan bir bombanın şarapnel parçalarına maruz kalmış ve ayaklarından yaralanmıştır. Bu olay üzerine tekrar yaralı olarak Türkiye'ye gönderilen bu çocuğun Urfa'da bir hastanede ayağı kesilmiş, diğer ayağında kesilme tehlikesi vardır. Bu sığınmacıların yabancılar ve uluslararası koruma kanunu 57. maddesi gereğince idari gözetim altına alınma kararının verildiği söylenmektedir. Ancak İdari gözetim kararı sınır dışı etmek üzere verilebilecek olan bir karar olup müvekkillerin hiçbiri sınır dışı edilecek kişilerden değildir. Sınır dışı edilecek kişiler kanunun 54. Maddesinde tek tek sayılmış olup savaştan ve İŞİD katliamından kaçan aralarında çocuk ve kadınların bulunduğu sivil kişilerden oluşan bu sığınmacılar bu kategoride değerlendirilemeyecek kişilerdir."

'SINIRDIŞI EDİLDİKLERİNDE ÖLÜMLE KARŞI KARŞIYALAR'

Kobani'den gelen insanların savaş ve katliamlardan kaçtığını vurgulayan Bucak,"Kaldı ki kanunun 55. maddesinde sınırdışı etme kararı alınamayacak kişiler ve durumlar belirtilmiş olup söz konusu sığınmacılar tam de bu madde kapsamında sınır dışı edilemeyecek ve dolayısı ile haklarında İdari Gözetim Kararı verilemeyecek kişilerdendirler. Zira bu insanlar savaş ve katliamdan kaçarak ülkemize sığınmışlardır sınır dışı edildikleri taktirde ölümle karşı karşıyadırlar. Bu uygulamalar gerek ulusal ve gerekse de tarafı olduğumuz uluslar arası norm ve sözleşmelere aykırı olup derhal kaldırılması gerekmektedir. İzah ettiğimiz bu sebeplerle İdari Gözetim Kararının kaldırılmasına karar verilmesi zorunludur. Ayrıca idari gözetim kararı alınanlar hürriyetlerinden yoksul bırakılmayıp belli bir yerde ikamete mecbur edilir ve durumları sık sık gözden geçirilir. Bu durumda ise sığınmacılar 11. Gündür hürriyetlerinden yoksun bırakılmış ağır gözaltı şartlarında tutulmaktadırlar. Biz Şanlıurfa Barosu olarak bu hukuksuzlukları protesto ederken, bundan sorumlu yetkililerinde yaptıkları hukuksuzluktan dolayı cezalandırılmaları için hem Türk Adli makamları nezdinde, hemde uluslar arası adalet makamları nezdinde, özellikle de uluslar arası Ceza Mahkemesine gerekli müracaatları yapacağımızı duyururuz."sözlerine ekledi. ORHAN KAYA